Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/241 Esas
KARAR NO : 2020/115
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin 2008 yılından bu yana çeşitli zamanlarda davalı tarafın altın işleminden kaynaklı işçilik alacağı ve mamul altın alacağı borcunun olduğunu, bu alacaklarına karşılık …, sayılı müvekkilinin alacaklarının bir kısmına yönelik kesilen faturalar olduğunu, bu faturalar muhteviyatı açısından mamul altın alacağı ve altın işçilik alacaklarından kaynaklandığını, müvekkilinin bu alacaklarının bilirkişi marifeti ile müspet zararı ile beraber hesaplanmasını ve faturaların kesim tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faiz ile beraber davalıdan tahsilini için dava açtıklarını beyanla, alacak miktarlarının fatura tarihleri itibari ile mevduata uygulanacak en yüksek faiz ile tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının anlattığı olayların zamanaşımına uğradığını, davacının iddia ettiği faturalardaki rakamlar net belli olduğu için kısmi dava açılamayacağını, fatura toplamı olan 68.513,41 TL üzerinden dava açması gerektiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında ticari ve gayri ticari acentalık, bayilik, mümessillik sözleşmesi ve akdi olmadığını, acentalık söylemini kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkili şirketin 10 yıl önce çok kısa bir dönem davacıya fason iş yaptırdığını ve bedellerinin tamamını da 10 yıl öncesininin günün piyasa değerlerinde muntazam ve peşin olarak davacıya nakden ve defaten eksiksiz ödediğini, davacının kestiği faturalara bakıldığında faturaların alt kısmına imza atıldığını, bunun anlamının uygulamada ve literatürde “fatura bedelini tahsil ettim” mana ve içeriğinde olduğunu, davacının müvekkili şirketten dava dilekçesinde bahsettiği ve müvekkili tarafından davacıya 10 yıl önce nakden ve defaten ödenmiş faturalarla beraber asılsız, dayanaksız ve bahse konu olamayacak müspet zararını talep ettiğini, fatura bedellerinden hiçbir borçlarının olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Mahkememizde görülmekte olan iş bu davanın 09/10/2019 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve aradan geçen üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla; 6100 sayılı H.M.K.’nın 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı H.M.K.’nın 150/5 maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 170,78-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 116,38-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 7/1 maddesi gereği, ön inceleme tutanağı imzalanmadan karar verildiğinden 3.400,00-TL ücreti vekaletin yarısına tekabül eden 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası mahkememizce resen yatırana iadesine,
Dair; Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2020
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza