Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/231 E. 2021/196 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/231 Esas
KARAR NO : 2021/196
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/04/2019
KARAR TARİHİ : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili davacının sahip olduğu … plaka saylı aracın 01.09.2018 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu … plaka sayılı araçla çarpışması neticesinde müvekkili davacının aracında önemli derecede hasar meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde tali yoldan gelen … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza sonrası olay yerine trafik polisinin geldiğini, ancak olayın sadece maddi hasarlı kaza olması nedeniyle kaza tespit tutanağının tutulmadığını, bu sebeple tarafların ilgili mevzuata uygun olarak kaza tespit tutanağı tuttuklarını, olay sonrası … plakalı aracın sigortacısı davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, hasar miktarının daha fazla olmasına rağmen sadece 10.000 TL ödenebileceğinin belirtildiği, müvekkilinin zararının bir an önce giderilmesi için 19/09/2018 tarihli ibranameyi kabul ettiğini, ancak uzun zaman geçmesine rağmen davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı taraf hasarın şüpheli olduğu iddiasıyla tazminatının ödenmeyeceği bilgisini verdiğini, şüpheli hasar iddiasının tamamen mesnetsiz olduğunu, alınacak hesap bilirkişi raporunda aracın tamirinin ekonomik olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, ekonomik olmaması halinde araç sovtajı davalıya ait olmak üzere aracın rayiç değerinin, araç tamirinin ekonomik olması halinde araç üzerindeki zarar miktarının hesaplanmasını talep ettiklerini belirterek, fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla araç üzerinde oluşan hasar nedeniyle 1.000 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber TBK 61 uyarınca tahsiline, her türlü yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Zamanaşımı yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın dava öncesi müvekkili şirkete usulüne uygun başvuruda bulunmadığını, tazminatın ve zararın tespitine yarar evrakları ibraz etmediğini, bu sebeplerle davacı tarafın kanunda ön görülen usuli işlemleri yerine getirmediğinden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; … plakalı araç ile … plakalı aracın 01.09.2018 tarihinde çarpışması nedeniyle … plakalı araçta meydana geldiği belirtilen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; … numaralı davalı … Sigorta
A.Ş.’ ye ait hasar dosyası, müvekkili tarafından imzalanan 19.09.2018 tarihli ibraname, kaza tespit tutanağı, davalıya usulen başvuru yapıldığına ilişkin evraklar, müvekkili kimlik fotokopisi, kazaya karışan araçlara ait ruhsat fotokopisi, arabuluculuk son tutanağı, kaza sonrasına ait resimler, tanık, bilirkişi belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir…” hükmü yer almaktadır.
Davaya konu trafik kazasının 01/09/2018 tarihinde meydana geldiği ve davanın 22/04/2019 tarihinde açıldığı görülmekle açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmakla davalının zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen Makine Mühendisi … ile Trafik Bilirkişisi … tarafından sunulan 08/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Kavşaklarda geçiş hakkı kurallardan Madde 57/c “Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise; motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca geçiş hakkını vermek zorundadırlar.” ve Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri düzenleyen kurallardan Madde 84/h “Araç sürücüleri trafik kazalarında; Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddesini ihlal etmesi nedeniyle … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda %75 oranında asli kusurlu olduğu,
Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak kurallarından Madde 52/a ”Kavşaklara yaklaşırken,dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar.” maddesini ihlal etmesi nedeniyle … plaka sayılı aracın sürücüsü … ’in %25 oranında tali kusurlu olduğu,
Dava konusu … plaka sayılı araçla ilgili Oto Mecburi Mali Mesuliyet Ekspertiz Raporları incelendiğinde; eksper … tarafından … dosya nolu 03.09.2018 tarihli üç adet ekspertiz raporu düzenlendiği ve her üç hasar raporu da incelendiğinde hem yedek parça, hem işçilikler hem de onarım bedelleri arasında çelişkiler olduğu görülmüş olup, araçta meydana gelen gerçek hasarın belirlenmesi ve çelişkilerin giderilebilmesi için hangi parçaların değiştirildiği, hangi parçaların onarıldığı ve yapılan işçilikleri detaylı olarak içeren onarım faturasının dosya muhteviyatına sunulması gerektiği,
Araç onarılmadıysa, hasarlı vaziyetteki değerini gösteren noter satış sözleşmesi veya hasarlı aracın bedelini gösteren araç ihale föyünün dosya muhteviyatına sunulması gerektiği,
görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi Heyetinin 08/05/2020 tarihli raporu üzerine, Mahkememizce alınan 06/07/2020 tarihli Ara Kararı ile, uyuşmazlık konusunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş ve Kırklareli Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.
Mahkememizce yazılan talimat uyarınca … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/ … Talimat sayılı dosyasından Teknik bilirkişi olarak görevlendirilen Makine Mühendisi … tarafından sunulan 18/09/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; Dava konu … plaka sayılı aracın sol ön ağırlıklı hasar görmüş olduğunu, hasar gören parçaları ile bunların tutarları ve işçilik bedellerinin liste halinde raporda belirtilerek parçaların toplam tutarının 9.185,00 olduğu, işçilik toplam tutarının ise 5.550,00 TL olduğunu, toplamda da KDV hariç 14.735,00 -TL olabileceğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
Alınan talimat raporu ile dosya Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen Makine Mühendisi …ile Trafik Bilirkişisi … ‘a ek rapor alınmak üzere tevdi edilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından sunulan 02/12/2020 tarihli bilirkişi EK RAPORU özetle; “… plaka sayılı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda %75 oranında asli kusurlu olduğu, … plaka sayılı aracın sürücüsü … ’in %25 oranında tali kusurlu olduğu, … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 2020/… Sayılı Talimat Dosyası ile araç üzerinde inceleme yapılarak hazırlanan 18.09.2020 tarihli Bilirkişi Raporunda KDV Hariç 14.735,00 TL hasar bedeli belirlendiği göz önüne alındığında; … Sigorta A.Ş.’nin (Eski Unvan: … Sigorta A.Ş.) sigortalısının kusuru oranında bakiye hasar bedelinin 3.040,46 TL olacağı,” görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda, davacı tarafından davalı Şirket Hasar Servis Müdürlüğü’ne verilen ve dosya kapsamında yer alan 19/09/2018 tarihli yazıda 10.000,00-TL’sı hasar bedelini kabul ettiğine dair beyanı dikkate alınarak bakiye hasar bedelinin 3.040,46-TL’sı olduğunun belirtildiği anlaşılmışta ise de yargılama aşamasında davalı tarafından sunulan 01/03/2021 tarihli dilekçede davacı tarafa herhangi bir ödeme yapılmadığı belirtilmiştir.
Davacı tarafça 27/09/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 11.051,25-TL’sı olarak ıslah edilmiştir.
Davalı tarafından zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de 25/03/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7226 sayılı Kanunun Geçici Madde 1 “–(1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,…. 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır…” hükmü ve yine 26/03/2020 tarih ve 31080 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi ile 30/04/2020 tarih ve 31114 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla getirilen durma sürelerinin, 15/6/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmasına ilişkin 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı gereği davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesine göre, işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesine göre, işletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesine göre, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi ve ayrıca yukarıda yapılan değerlendirmeler sonucunda; davacının sahip olduğu … plaka saylı araç ile dava dışı …’ın sevk ve idaresinde olan ve davalı Sigorta Şirketi tarafından 06/08/2018-06/08/2019 tarihlerini kapsayan dönem için Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Poliçesi ile sigortalanan … plaka sayılı araç arasında 01.09.2018 tarihinde trafik kazası meydana geldiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın %75, davacının %25 oranında kusurlu olduğu ve hasar bedelinin KDV Hariç 14.735,00 TL’sı olduğunun tespit edildiği görülmekle, davanın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranındaki 11.051,25-TL’sı hasar bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne, 11.051,25-TL’sının 30/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 754,91-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 216,06-TL harçtan (peşin harç + ıslah harcı) mahsubu ile eksik kalan 538,85-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 260,46,TL ilk gider, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti, 769,80-TL keşif harcı ve 2.203,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 4.633,26-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır