Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/219 E. 2021/176 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/219 Esas
KARAR NO : 2021/176

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket tarafından 10/01/2017 tarihinde 30 adet … akünün davalı …nden satın alındığını, belirtilen tarihte satış sözleşmesi kurulduğunu, dava konusu akülerin garanti süresinde arıza sinyali verdiğini, mevcut zararı satıcıya bildirdiğini ve davalı tarafından arızalı akülerin yerine yenisinin gönderileceğini taahhüt edildiğini ancak yeni akülerin gönderilmediğini, Müvekkilinin dava konusu akülerin arıza göstermesi nedeniyle ürünleri satın aldığı davalı …ne bildirdiklerini, ürünlerin incelenmek üzere servis olan diğer davalı …A.Ş.’nin servis ve garantör olması nedeniyle önce beş adedinin kontrol edilmek üzere davalı…’ye teslim edildiğini, davalı tarafından akülerin arızalı olduğunu bildirilmesi üzerine, diğer 25 akünün de teslim edildiğini, arızalı çıkan 30 adet akünün yerine yenisinin gönderilmesine ilişkin Ankara … Noterliği 31/01/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, davalı …A.Ş. tarafından Üsküdar … Noterliği 09/02/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesiyle cevaben arızanın teknik bir eksiklikten kaynaklı değil, kullanım hatasından kaynaklı olduğu için sorumlulukları bulunmadığını beyan ettiklerini, davalı … tarafından Bakırköy … Noterliği 14/02/2018 tarihli …yevmiye nolu ihtarnamesiyle cevaben kullanıcı hatası olduğunu ve bundan sonra bir problem olduğunda servis ve garantör olması sebebiyle muhatap olarak …A.Ş. ile iletişime geçilmesini beyan ettiklerini belirterek, 13.500,00-TL’sının ihtarname tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte hesaplanarak davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davalının söz konusu ürünleri 10.01.2017 tarihinde … sayılı ve 13.500,00 TL bedeli irsaliyeli fatura ile diğer davalıdan satın aldığını ve kullanmaya başladığını, ayıp ihbarını ise müvekkiline ve diğer davalıya 07.02.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, TTK.nun Ticari Satış ve Mal Değişimi başlıklı 23. Maddesi ile Borçlar Kanunu’nun, “Gözden geçirme ve satıcıya bildirme” başlıklı 223 maddesi hükümlerine göre davacı ayıp ihbarını süresinde yapmadığını, tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, aldığı ürünlerden 5 adedini 18.08.2017, diğer 25 adedini de 23.11.2017 tarihinde test için gönderdiğini, 11 ay boyunca kullanılan üründe ayıp olup olmadığının açıkça ortaya çıkabilecek bir durumda olduğunu, iddia edildiği gibi üretim aşamasında bir hata olması durumunda belirtilen ürünlerin en baştan bu şekilde arıza sinyali vereceğini, teknik olarak akülerden kullanım yapan bütün cihazların, batarya geriliminin birim başına 10.5 volt altına düşürmeyecek şekilde sınırlandırılmış olması gerektiğini, davalı yanın aküleri bağladığı UPS cihazında oluşan arıza dolayı batarya gerilimlerinin de, sıfır olarak ölçüldüğünü, akü üzerindeki voltaj sıfırlanana kadar üstünden akım çekilerek kullanılmış ve akülerin geri dönülmez bir şekilde öldürüldüğünü, bu hususun aküden kaynaklı olmayıp, akünün yanlış kullanılmasından ve akünün geri döndürülmez şekilde derin deşarj edilmesinden yani kullanıcı hatasından doğduğunu, bu hususun akülerin müvekkili olan şirkete gönderildiğinde yapılan kontrollerinde belirlendiğini, belirtilen arızanın aküden kaynaklı olmadığını tamamen kullanım hatasından kaynaklanmakta olduğunu, bu sebeple müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını beyanla, davanı reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı…Ltd. Şti.’nin cevap dilekçesi özetle; Ayıp ihbarının süresi içinde yapılmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın yaklaşık bir yıl ürünleri kullandığını ve sorun yaşamadığını, üretim aşamasında bir hata olsa idi belirtilen ürünlerin en baştan arıza sinyali vereceğini, bu aşamadan sonra ayıp ihbarında bulunarak dava açmasının hakkın kötüye kullanımı olduğunu, ihtarnamelerde belirtildiği şekilde akülerden kullanım yapan bütün cihazların batarya gerilimini birim başına 10.5 volt altına düşürmeyecek şekilde sınırlandırılmış olması gerektiğini, davalı yanın aküleri bağladığı UPS cihazından oluşan arızadan dolayı batarya gerilimlerinin de sıfır olarak ölçüldüğünü, bu durumun akü üzerindeki voltaj sıfırlanana kadar üstünden akım çekilerek kullanıldığını ve akülerin geri dönülmez şekilde (derin deşarj) edildiğini gösterdiğini, bu sebeple arızanın aküden kaynaklı olmayıp kullanıcı hatasından doğduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalı …nden 10/01/2017 tarihinde satın alındığı belirtilen 30 adet …jel akünün ayıplı olduğu iddiası ile bu aküler için ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/10/2018 tarih ve E…. K…. sayılı kararı ve …Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 28/02/2019 tarih ve E…. K.2019/336 sayılı kararı gereği, dosya mahkememize tevzi edilmekle … Esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce alınan 01/10/2019 tarihli ara kararı ile, uyuşmazlık konusu akülerin başında keşif icrası için talimat yolu ile rapor alınmak üzere dosyanın Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Talimat sayılı dosyası üzerinden Makine Mühendisi Karayolları Genel Müdürlüğü …Müdürlüğü-Atölye Şefi bilirkişi …tarafından sunulan 05.02.2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; Dava konusu 30 adet akünün üretimden kaynaklanan gizli ayıbının olmadığı, davaya konu şikayetin kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, akülerin raf ömürlerini doldurmuş olduğu ve kullanılan süre içerisinde tamamen kullanılamaz hale geldiği, şoklama yapılarak geri döndürülmesinin çok zayıf ihtimal olduğu, olsa bile davacının ihtiyacına cevap vermeyeceği, üç adedinin sağlam olduğu ve bir müddet daha kullanılabileceği belirtilmiştir.
Mahkamemizce 01/07/2020 tarihli duruşmada alınan ara kararı ile; uyuşmazlık konusu akülerin başında keşif icrası için talimat yolu ile mahkemece resen seçilecek elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmak üzere dosyanın …Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
… Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyası üzerinden Elektrik Elektronik Yüksek Mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 05.02.2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; Alıcı şirket ile satıcı firma arasında 30 adet akünün satış işleminin 10.01.2017 tarihinde gerçekleştiği ve bedelinin ödendiği, ölçümlerini yaptıkları 29 adet aküden 2 adetinin sağlam 27 adetinin ömrünü tamamladığının tespit edildiği, 2 adet akü ile davacının sisteminin çalışması mümkün olmayacağı ve satın almasında da herhangi bir faydasının olmayacağı, sistem için 30 adet çalışan ve 10,5 V gerilim değerini sağlayan akülere ihtiyaç olduğu, satıcı firmanın 30 adet akünün 2 yıl 7 ay gibi uzun bir zaman rafta beklediği halde bilerek satışı gerçekleştirtiği, karşı tarafa raf ömrü ile ilgili herhangi bilgi vermediği, alıcı firmanın iyi niyet çerçevesinde bu akülerin ölçüm yapmadan sistemine bağladığı ve 11 ay boyunca kullandığı, akülerin alındığı ilk gün gerilim ölçümlerini yapmış olsalar bile tüm akülerin voltaj değerlerinin 10,5 volt olarak görmelerinin mümkün olduğu, satın alınan akülerin teslim tarihinde tüketicinin raf ömrünü doldurduğu ve bayat olduğununun anlamasının mümkün olmadığı kanaatine varıldığı, alıcı firmanın yeni satın almak zorunda kaldığı akülerin bağlandığı sistemin yerinde incelediğinde profesyonel personel tarafından işletildiği, söz konusu arızalı akülerin üzerinde herhangi bir sızıntı, patlama ve şişme görülmediğinden dava konusu akülerde de kullanım hatasından kaynaklı herhangi bir problem olmadığı kanaatine varıldığı, satıcı firmanın alıcı firmanın aküleri alımına müteakip 11 ay sonra arızalarını iletmesine, aküleri göndermesine ve taraflar arasında mesafeli satış sözleşmesinde garanti şartları alt başlığının (a) bendinde belirtilen jel aküler için 1 yıl (12 ay) garanti kapsamında bildirmesine rağmen mevcut sorunu çözmediği ve kullanım hatası diyerek reddettiği, durum değerlendirildiğinde Davalı …Ltd. Şti.’nin ASLİ KUSURLU OLDUĞU, alıcı firmanın satın aldığı akülerin bedelini karşı tarafa ödemiş olmakla birlikte 11 ay kullanmış, akülerin arızalanması üzerine garanti süresi içinde ilgili firma ile irtibata geçerek önce 5(beş) sonra da 25 (yirmi beş) adeti olmak üzere toplamda 30 adet aküyü gönderdiğini, akülerin arızaları satıcı firma tarafından giderilmemekle birlikte iade edilmiş ve yenisi ile değiştirilmediği, dolasıyla davacıya herhangi bir kusur yüklenemeyeceği belirtilmiştir.
Davacı tarafından 10/01/2017 tarihinde 30 adet … jel akünün davalı …nden satın alındığı, akülerin 1 yıl garanti süresinin bulunduğu, …A.Ş tarafından düzenlenen 11/08/2017 tarih … sayılı servis formunun dosyaya sunulduğu, 18/08/2017 tarih ve…seri sıra nuralı sevk irsaliyesi ile 5 adet akünün ve 23/11/2017 tarih …seri sıra numaralı sevk irsaliyesi ile 25 adet akünün davalı … Tic. A.Ş.’ne teslim edildiği anlaşılmıştır.

Davacı tarafından davalı taraflara Ankara… Noterliği kanalı ile 31/01/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiği ve aynı nitelikte 30 adet akünün gönderilmesi talep edilmiştir.
6102 sayılı Türk Kicaret Kanunu’nun 23.maddesinde “Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır… c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır”hükmü düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Ayıptan Sorumluluk” başlıklı 219.maddesinde “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur”,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223.maddesinde “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır”,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Satıcının ağır kusurunun sonuçları” başlıklı 225.maddesinde “Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir” hükümleri düzenlenmiştir.
Yargılama sürecinde alınan her iki bilirkişi raporunda da kullanıcı hatasının bulunmadığı ve akülerin raf ömürlerinin dolduğu belirtilmiştir.
05/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda, satıcı firmanın 30 adet akünün 2 yıl 7 ay gibi uzun bir zaman rafta beklediği halde bilerek satışı gerçekleştirdiği, karşı tarafa raf ömrü ile ilgili herhangi bilgi vermediği, alıcı firmanın iyi niyet çerçevesinde bu akülerin ölçüm yapmadan sistemine bağladığı ve 11 ay boyunca kullandığı, akülerin alındığı ilk gün gerilim ölçümlerini yapmış olsalar bile tüm akülerin voltaj değerlerinin 10,5 volt olarak görmelerinin mümkün olduğu, satın alınan akülerin teslim tarihinde tüketicinin raf ömrünü doldurduğu ve bayat olduğunun anlamasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Davacının akülerin raf ömrü konusunda teknik bir bilgi sahibi olması beklenemeyeceği gibi, 05/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda satın alınan akülerin teslim tarihinde alıcının raf ömrünü doldurduğu ve bayat olduğunun anlamasının mümkün olmadığının, 02/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda akülerin fiyatının piyasa rayicine göre ucuz olmadığının da belirtildiği dikkate alındığında, akülerin raf ömrünün dolmasından dolayı oluşan ayıbın gizli ayıp olarak nitelendirilmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamı ile bilirkişi raporu ve yukarıda yapılan açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde, uyuşmazlık konusu akülerin ayıplı olduğu ve ayıbın gizli ayıp olduğu, uyuşmazlık konusu akülerin satıldığı tarihte raf ömrünü doldurmuş olmasına rağmen satışa sunan satıcının ağır kusurlu olduğu, davacının arızalarını iletmesine ve aküleri göndermesine rağmen mevcut sorunu çözmeyen servis ve garantör olan davalı…Tic. A.Ş.’nin ve davalı satıcının sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusu akülerin davalı …LTD. ŞTİ.’ne İADESİNE,
2-Davacının alacak taleplerinin KABULÜYLE 13.500,00-TL’snın davalı …’nden 20/02/2018 tarihinden itibaren, …A.Ş.’den 15/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 922,19-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 230,55-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 691,64-TL harcın müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.830,87-TL ilk gider, 525,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.400 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.755,87-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 4,018,77-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davacı vekilinin ve davalı…vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 03/03/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır