Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/203 E. 2020/335 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/203 Esas
KARAR NO:2020/335

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/04/2019
KARAR TARİHİ:08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı borçlunun müvekkili şirkete olan borcunun ödememesi üzerine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak borçlunun borcunu ödemediği ve kötüniyetli olarak da borca itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, borçlunun itirazının haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari münasebetler neticesinde ortaya çıkan borcunu davalının ödememek için haksız itirazda bulunduğunu, davalı borçlu tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davalının borçlu olduğunu bildiği halde takibi sürüncemede bırakmak maksadı ile haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, davalı-borçlunun müvekkili şirketin defteri ve kayıtlarına, faturalara, irsaliyelere ve hesap ekstrelerine dayalı müvekkili şirkete borcu bulunduğunu, davalının icra takibine itirazı nedeniyle işbu davayı açmadan önce başvurulan arabuluculuk yolundan da bir netice alınamadığını beyanla, itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %60 dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 16/01/2019 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 24/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 31/01/2019 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın ve 08/04/2019 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 11/10/2019 tarih ve E. …sayılı yazı ile … ile … arasındaki 10/05/2018 tarih ve … sayılı 29.870,72TL irsaliyeli faturaya ilişkin BA-BS formları mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen bilirkişi … tarafından sunulan 13/12/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, faturalarla kayıtların uyumlu olan davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, dava konusu alacağın davacı ile davalı arasında ticari ilişkiden kaynaklı davalıya satışı konu, koruma ağı bedeli faturalarından oluştuğu, dava konusu alacağı oluşturan 10.05.2018 tarihli 371833 n.olu 29.870,72+KDV faturanın davalı tarafından BA formunda bildiriminin yapıldığı, 05.06.2018 tarihli 371876 n.olu 2.274,00 KDV faturanın, BA bildirim tutarının altında kaldığı bildirim zorunluluğunun olmadığı, Davacı şirketin defter ve kayıtlarında eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 3l.l2.2018 tarihi itibariyle 37.930,71 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğu, bu alacağın 2019 yılına devrettiği başkaca ödeme olmadığı, davacının alacağını işlemiş faiziyle birlikte talep ettiği, davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde icra takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar %19,50 oranında işlemiş avans faizi ile birlikte ödenebileceği, görüş ve kanaatine varıldığını belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu davalıya 21/01/2020 tarihinde tebliğ edilmesine karşın, davalı tarafça rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Bilirkişi raporunda davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğunun, faturalarla kayıtların uyumlu olan davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğunun, dava konusu alacağı oluşturan 10.05.2018 tarihli 371833 n.olu 29.870,72+KDV faturanın davalı tarafından BA formunda bildiriminin yapıldığının, 05.06.2018 tarihli 371876 n.olu 2.274,00 KDV faturanın BA bildirim tutarının altında kaldığı bildirim zorunluluğunun olmadığının, Davacı şirketin defter ve kayıtlarında eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 3l.l2.2018 tarihi itibariyle 37.930,71 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğunun, bu alacağın 2019 yılına devrettiği başkaca ödeme olmadığının belirtildiği görülmekle, davacının davalıdan 37.930,71 TL’sı alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın ve davalı taraf likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-37.930,77 TL’sı asıl alacağın %20 si olan 7.586,15-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.591,05-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 458,12-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.132,93-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.689,62-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 502,52-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 93,20-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.345,72-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333 (1) maddesi uyarınca, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, tarafların yokluğunda karar verildi. 08/07/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza