Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/20 E. 2020/547 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/20 Esas
KARAR NO : 2020/547
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 24/07/2008 tarihinde … plakalı traktör ile … plakalı motosikletin karıştığı kaza sonucu karşı motosiklette yolcu konumunda olan … ‘ın vefat etmesi üzerine müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, kazaya karışan her iki vasıtanın da kaza tarihini kapsar mali mesuliyet sigortası olmadığından davalı tarafa dava öncesi başvuruda bulunulduğunu ancak taleplerinin 05/08/2014 tarihli cevabi yazı ile reddedildiğini ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili … için 750,00 TL, müvekkili … için 250,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalının en erken temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava konusu kazanın 24/07/2008 tarihinde gerçekleştiğinden zamanaşımına uğradığını, davanın … plakalı araç maliki/sürücüsüne ihbar edilmesi gerektiğini, … Yönetmeliği’ne göre motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar hesaptan karşılanamayacak zararlardan olduğunu, dava konusu olayda hatır taşıması söz konusu olduğundan davanın müvekkil kuruma yöneltilmesinin de yasal olarak mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davaya konu kazanın oluşumunaki kusur oranlarının tespiti Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davaya konu destekten yoksun kalma tazminatın uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğu poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu iddia ederek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; trafik kazası nedeniyle desteğini kaybeden davacıların bu zararını davalıdan tazminini talep edip edemeyeceği ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; … Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/69 Esas sayılı dosyası, hasar dosyası, mirasçılık belgesi, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası ve ilgili kayıtlar incelenerek maddi tazminat hesabı yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, Aktüerya Hesap Uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 30/11/2016 tarihli raporu özetle; ”24/07/2008 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün %25 kusurundan dolayı davacı eş …’ın davalı …’ndan talep edebileceği nihai ve gerçek maddi zararının 58.330,20 TL olduğu, davacı kızı …’ın davalı …’ndan talep edebileceği nihai ve gerçek maddi zararının 11.838,02 TL olduğu, … plakalı araç sürücüsünün %75 kusurundan dolayı davacı eş …’ın davalı …’ndan talep edebileceği nihai ve gerçek maddi zararının 101.578,03 TL olduğu, davacı kızı … ‘ın davalı …’ndan talep edebileceği nihai ve gerçek maddi zararının 19.921,97 TL olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Davacı vekilinin; 05/12/2016 tarihli bedel arttırım talepli ıslah dilekçesi sunarak müvekkil davacı … için destekten yoksun kalma tazminatını 31.759,99-TL’ye, müvekkil davacı … için destekten yoksun kalma tazminatını 159.908,23-TL’ye, çıkarttıklarını beyan etmiş olup, ıslah harcını süresi içerisinde yatırdığı ve ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu mahkememizce 25/04/2017 tarih ve 2014/1284 Esas 2017/308 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 27/12/2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla; ”Yargılama sırasında, davalı taraf; davacı tarafın görülmekte olan davanın konusunu oluşturan kaza nedeniyle aldığı, tüm ödemeleri ve açılmış davaları bildirmesini istemiş ve bu yönde davacı tarafa kesin mehil verilmesi isteğinde bulunmuş, 25/04/2017 günlü oturumda da; davalı vekili, taraflardan biriyle ilgili feragat ve ibranın diğer müşterek müteselsil borçluları da kapsayacağını açıklayarak, vekil edeninin bu konuda kendisine bildirimde bulunduğunu ileri sürerek, bu konuda beyanda bulunmak için ek süre verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafın bu istemleri üzerinde hiç durulmamış, davacı tarafa aldığı bir ödeme olup olmadığı, veya aynı konuda dava açıp açmadığı hususları, sorulup belirlenmemiş ve davalı vekilinin 25/04/2017 günlü oturumdaki ek süreye ilişkin talebi de, gerekçe gösterilmeksizin reddedilerek, yazılı biçim ve gerekçeyle davanın kabulü yoluna gidilmiştir. İstinaf dilekçesinde eklenen, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1013 esas-2015/685 karar sayılı ilamına göre; davacıların aynı kaza nedeniyle kazaya karışan … plaka sayılı aracın ZMM sigortacısı olan sigorta şirketi aleyhine, destekten yoksun kalma tazminatı istemli olarak, … Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ve Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen 2009/82 esas-2011/30 karar sayılı davayı açtıkları anlaşılmaktadır. Oluşan bu durum, HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamında davalı tarafın delillerin toplanılmaması ve değerlendirilmemesi sonucunu oluşturacağından, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davalı tarafın iddiaları doğrultusunda taraf delillerin toplanması, ondan sonra tarafların tüm iddia ve savunmaları değerlendirilerek, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve dosya yeni bir esas almıştır.
Mahkememizce … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 27/12/2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamına uyularak … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya aslının celp edilerek aktüer bilirkişiden davacı tarafın iş bu dava dosyasından kaynaklı alacak hakkı bulunup bulunmadığı hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Aktüerya Hesap Uzmanı Yüksek Mühendis bilirkişi … tarafından hazırlanan 10/09/2020 tarihli raporu özetle; ”Davacıların destekten yoksun kalma maddi zararları ile cenaze ve defin gideri zararlarının tamamı olan %100’ünü müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı kesinleşen kararı ile tahsil etmiş olduklarının dosya kapsamından görüldüğü, kesinleşen hüküm gereği yeniden hesaplama yapılmasına yer olmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve İstinaf ilamı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup, davacıların destekten yoksun kalma maddi zararları ile cenaze ve defin gideri zararlarının tamamı olan %100’ünü müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı kesinleşen kararı ile tahsil etmiş oldukları anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 25,20-TL ve ıslah harcı 652,00-TL olmak üzere toplam 677,20-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 622,80-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 21.868,18-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 615,00-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesin,
6-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/10/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪