Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/194 E. 2019/416 K. 12.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/194 Esas
KARAR NO : 2019/416

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2019
Mahkememizde görülen Sözleşmenin İptali davasının açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkilinin davalı şirketin %46,03 hissedarı olduğunu, davalı şirketin 12/04/2016 tarihli 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında üç yıl süre ile müvekkilinin davalı şahısların şirket yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, görev sürelerinin dolmamasına rağmen davalı şahısların bir takım usulsüz işlemler yaptığını, usulsüz olarak yönetim kurulu kararı ve genel kurul kararı aldıklarını, davalılardan…’ın hisselerinin … tarafından satın alınan hisselerinin bedelinin şirketten ödünç verilerek yapıldığını, şirketin kendi hissesinin temini için finansman sağladığını, bu nedenle yapılan hisse devrinin geçersiz olduğunu, …’ın usulüne göre hisseleri devralmamasına rağmen genel kurul toplantılarında usulsüz sahibi olduğu hisseleri oranında usulsüzce kullandığını, diğer ortakların haklarının ihlal edildiğini,
Şirket ana sözleşmesinde bağlam hükmünün mevcut olduğunu, bağlam hükümünün hali hazırda geçerli olduğu gibi ana sözleşmesi gereğince usulüne uygun bir yönetim kurulu kararı alması gerekirken davalı …’in ve …’ın esas sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, bu nedenele hisse devrinin batıl olduğunu beyanla;
Fazlaya dair talepleri saklı kalmak kaydı ile; şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan …’ın şirket diğer ortağı olan …’a altığı hisselerin bedelini şirket mal varlığı ile finanse edilmesi ve şirket ana sözleşmesindeki bağlam hükümlerine ve ana sözleşmenin 88. maddesine aykırı devir işlemi yapıldığından, şirket hisse devri işleminin geçersiz / yok hükmünde olduğunun tespitine, hisse devir pay işleminin iptaline, pay defterinin ve kayıtlarının buna göre düzeltilmesine, şirket hisse devir işleminin iptaline, kararın ticaret sicil gazetesinde ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP /Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle;
Hisse devir işlemlerinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığını davanın reddi gerektiğini ileri sürmüşler, ayrıca davalı … vekili ile davalı şirket vekili, davalı şirketin adres değişikliğinin 01/09/2017 tarihinde yapıldığını, davalı şirketin adresinin Bakırköy adli yargı sınırları içinde kaldığını, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE/
Dava, davalılar … ve … arasında yapılan hisse devir sözleşmelerinin diğer davalı … Tic. San. AŞ’nin ana sözleşmesinin 8.maddesine, TTK 380.maddesine aykırı olması nedeniyle geçersiz ve yok hükmünde olduğunun tespiti, devir işleminin iptali, pay defterinin ve kayıtların buna göre düzeltilmesi, iptale ilişkin kararın ticaret sicil gazetesinde ilanı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 15/03/2018 tarihli,… Esas – … sayılı karar ile; “….şirketin adresinin …-İstanbul olduğu, somut olayda davalı … Tic. San. A.Ş.’nin merkezinin …’de olduğu, yetki kuralı gereği şirket merkezinin bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olacağı anlaşılmıştır.HMK.14/2. ve HMK.114/1(c), maddesi gereği mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 115 maddesi gereğince usulen reddine ..” davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul İstinaf Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … esas sayılı … karar sayılı ve 28/02/2019 tarihli kararı ile “HMK’nun 353/1.a.3. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu yetkisizlik kararının kaldırılmasına, ” karar vermiştir.
Davacı … vekili Av. … 10/04/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini davalılardan yargılama gideri ve vekalet ücret talepleri bulunmadığını bildirmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalılar … ve …AŞ vekili Av…. ve davalı … vekili Av … 10/04/2019 tarihli dilekçesinde özetle; davacının davadan feragatini kabul ettiklerini, davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediklerini bildirmiştir.
Davadan feragat H.M.K. nun 307. maddesi hükümü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. H.M.K. nun 309. Maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de H.M.K. nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Talep edilmediğinden taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına , bakiye gider avanslarının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran taraflara iadesine ,vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 44.40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 345,13-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına arta kalan 300,73-TL harcın davacı tarafa iadesine
Dair tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/04/2019

Başkan …
-e imza
Üye …
-e imza
Üye …
-e imza
Katip …
-e imza