Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/157 E. 2021/712 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/157 Esas
KARAR NO : 2021/712
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 20/03/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili olan şahıs ile … İnş. Şirketi arasında yapılan satış sözleşmesi uyarınca, müvekkili olan şahıs K… projesinden … Blok, Kat: … numaralı bağımsız bölümlerini satın almak istediğini ve taraflar arasında her 2 bağımsız bölüm içinde ayrı ayrı satış sözleşmesi yapıldığını, yapılan bu satış sözleşmesi kapsamında müvekkili olan şahsın kendisine düşen edim yükümlüğü olan satışa ilişkin düzenlenen senetleri düzenli olarak ödediğini, taraflar arasında yeni bir sözleşme daha yapıldığını ve müvekkil şahsın … projesinden almış olduğu konutu davalı tarafından yaşam yenileme projesi kapsamında, … projesinden konut verilmek üzere geri alındığını, bu kapsamda da müvekkili olan şahıs tarafından verilmiş olan toplam 143.032-TL tutarında olan muhtelif tarihleri senetlerin iptal edildiğini ve iade edileceğine dair davalı şirket tarafından yazalı bir protokol yapıldığını, davalı şirket tarafından hazırlanmış olan yazılı protokolde belirtilmesine rağmen 15.11.2018 tarihinden itibaren aradan geçen süre zarfından söz konusu senetlerin iadesinin yapılmadığını, davalı tarafın bahse konu senetlerin iade yükümlüğünü yerine getirmesi için 05.02.2019 tarihinde Noter kanalı ile uyarı ve ihtarda bulunulduğunu ve söz konusu tebligatın 11.02.2019 tarihinde davalı tarafın işyerinde daimi çalışanına tebliğ edilmesine rağmen senetlerin iadelerini yapmadığını, yapılan ihtarnameye rağmen davalı tarafından herhangi bir açıkla yahut cevap dahi verilmediğini, bu sebeplerle senetlerin davalı şirket yönünden ve yine davalı şirket tarafından söz konusu senetlerin 3. kişilere vermiş olduğunu bildirmesi halinde ise bu kişiler yönünden de dava süresince tedbiren ödeme yasağı kararı verilmesini, davalarının kabulü ile söz konusu senetlerin iptaline karar verilmesini, yargılama ve diğer vekalet ücretlerinin davalı tarafın üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dosya incelemesinde davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, dava dilekçesi ekinde sunulan nama yazılı olan bonoların iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında konut satım sözleşmesi yapıldığı, sözleşmede davacıya konut satılacağının, davacının da bunun karşılığında bir miktar peşinat ödeyeceğinin ve kalan miktarı banka kredisi alınmasının mümkün olmadığı durumlarda, davalı lehine senet düzenleyeceğinin kararlaştırıldığı, uyuşmazlığa konu senetlerin de bu bağlamda davalı tarafa verildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden davacının tacir olmadığı, tüketici olduğu tespit edilmiştir
Görevli mahkemenin belirlenmesinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un dava konusu uyuşmazlık ile ilgili 3 (1) k), 4 (3), (5), 73 (1) ve 83 (2) maddelerinde yer alan hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3 (1) k) maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği,
3 (1) l) maddesinde; Tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği,
4 (3) maddesinde; Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemeyeceği, bankaların, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak bu Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirleneceği,
4 (5) maddesinde; Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.
73 (1) maddesinde; Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu,
83 (2) maddesinde; Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Bu sebeplerle; dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1, 20, 114 (1) c) ve 115 (2) maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davalı vekilinin yokluğunda ve davacı vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)