Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/155 E. 2021/3 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/155 Esas
KARAR NO : 2021/3
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/02/2014
KARAR TARİHİ : 12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 24/09/2012 tarihinde müvekkillerinin ortak çocuğu olan … … …’ın sevk ve idarsinde bulunan … Motor numaralı motorsikletiyle seyir halinde iken karşı yönden gelen motorsiklet ile çarpışması sonucu vefat ettiğini, meydana gelen kaza nedeniyle … C.Başsavcılığınca 2012/… Soruşturma sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme neticesinde takipsizlik kararı verildiğini, işleten ve araç işleticisinin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğunun 2918 SY Karayolları Trafik Kanununun 85.maddesinde düzenlendiğini, ZMMS’ye göre sigortacının işletenin 2918 SY. KTK.nun 85/1.maddesi hükmünde yazılı sorumluluğunu aynı yasanın 91/1.maddesi uyarınca üstlenmiş olup gerek 85/1 maddesi hükmü gerekse Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi Genel şartlarının 1.maddesi hükmünün ölüm veya cismani zararlar yanında, ancak bir şeyin zarara uğraması halinin teminat kapsamında olduğunu öngörmüş ise de; poliçe genel şartlarının A/3-C bendi hükmünde işletenin eşinin, usul ve fürunun kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları nedeniyle ileri sürülebilecekleri taleplerin teminat dışı olduğunun da hüküm altına alındığını ancak doktrinde işletenin yasa da sayılan yakınlarının uğramış olduğu bedensel zararların ZMSS sigortası güvencesi içinde kaldığının kabul edildiğini, BK.45/1.maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatının desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil desteğinden yoksun kalanlarına ait olduğunu, trafik kazası sonrası vefat eden kişinin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilmeleri için mirasçı olmalarından değil ölüm nedeniyle doğrudan zarar görmüş olmalarından kaynaklanmakta olduğunu, bu nedenle de bu hakkın kullanılmasında murisin kusur oranının önemli olmadığını, davacıların ölenin salt mirasçısı değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla iş bu davayı açtıklarını beliirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir müvekkili için ayrı ayrı 1.000,00 ‘er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacılarar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacıların murisi … … …’ın meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucu ölmesinden ötürü destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmişse de; davacıların kazadan ölen oğullarının 1996 doğumlu olup, motorlu aracı sürücü ehliyetsiz olarak kullandığının tespit edildiğini, murisin %100 tam kusurlu olarak kazayı gerçekleştirtmiş olmasının muhtemel olduğunu, trafik kazasında olaya kusuru neticesinde sebep olan sürücünün mirasçılarının müvekkil kurumun sorumluluğuna gidemeyeceğini belirterek, davanın reddini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava, davacılar murisi … … …’ın sevk ve idaresinde bulunan motorsikletin seyir halinde iken karşı yönden gelen motorsiklet ile çarpışması sonucu vefat etmesi üzerine davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delillerini bildirmiş, davacı vekili dava dilekçesine ek kaza tespit tutanağı, ifade tutanakları, … C.Başsavcılığı’nın 2012/… Soruşturma 2012/… Karar Nolu Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararı incelenmiştir.
Dosya üzerinde destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … ‘ın 12/08/2015 tarihli raporunda; davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 42.494,50 TL, …’ın maddi ve gerçek zararının 44.341,65 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili davasını bilirkişi raporuna göre 84.836,15 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekilinin itirazları üzerine dosyanın kusur yönünden ATK.na gönderilmesine karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 11/04/2016 tarih 20214/… Sayılı kararında müteveffa sürücü … … …’ın %100 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu mahkememizce 11/10/2016 tarih ve 2014/… Esas 2016/… Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 08/03/2019 tarih ve 2017/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamıyla; ”… Yönetmeliği’nin 9.maddesine göre …, trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararları teminat altına almaktadır. 2918 Sayılı KTK’nun 91.maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliği’nin 9.maddesinde ise trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararlar için …na başvurulabileceği, 2918 Sayılı KTK’nun 3.maddesinde ise motorlu bisikletin tanımının yapıldığı, buna göre silindir hacmi 50 cc’yi geçmeyen, içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saate 50 km’den az olan bisiklet olduğu belirtilmiş olup 2918 Sayılı KTK’nun 103.maddesinde ise motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Dava dosyasında bir kısım tutanaklarda aracın plakasız olduğu belirtilmiştir. Yine dava dosyasında kaza tutanağının ilk sayfası da yer almamaktadır. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; motosikletin tescilsiz olmayıp sadece kaza tarihinde plakası bulunmadığını belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı yandan aracın tesciline ilişkin bilgilerinin sorularak tespiti ve bu bilgilere göre motor hacminin belirlenmesi, şayet aracın kayıtlardan motor hacmi belirlenemiyor ise gerektiğinde araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle aracın cinsi, modeli, silindir hacmi ve trafik sigortası yaptırma zorunluluğu olan araçlardan olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yargılamada bu yönden eksiklik bulunup davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerindedir.” gerekçesiyle davalı tarafın istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve dosya yeni bir esas almıştır.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller, alınan ATK ve bilirkişi raporları, İstinaf ilamı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, destekten yoksun kalma tazminatına yöneliktir. Davalı taraf, kazaya karışan aracın motosiklet olup motor hacminin 50 cc altında olması halinde teminat dışı olduğunu savunmuştur. … Yönetmeliği’nin 9.maddesine göre …, trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararları teminat altına almaktadır. 2918 Sayılı KTK’nun 91.maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliği’nin 9.maddesinde ise trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararlar için …na başvurulabileceği, 2918 Sayılı KTK’nun 3.maddesinde ise motorlu bisikletin tanımının yapıldığı, buna göre silindir hacmi 50 cc’yi geçmeyen, içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saate 50 km’den az olan bisiklet olduğu belirtilmiş olup 2918 Sayılı KTK’nun 103.maddesinde ise motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Bu durum karşısında, davacı yandan aracın tesciline ilişkin bilgiler sorularak doğru şase numarasını bildirmesi için kesin süre verilmiş ancak davacı taraf aracın tescilsiz olduğunu beyan etmiş ve doğru şase numarasını bildirememiştir. İspat yükü davacı tarafta olduğundan ve davacı tarafın da kazaya sebebiyet veren aracın tescile tabi araçlardan olduğunu ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça yatırılan 290,00-TL harçtan mahsubuyla fazla alınan 230,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar kesinleştiğinde 03/02/2017 tarihli Harç Tahsil Müzekkeresi’nin işlemsiz iadesinin istenilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.088,70-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 35,00-TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/01/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪