Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/143 E. 2022/440 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/143 Esas
KARAR NO : 2022/440
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkiline 23.11.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün 2018/… nolu dosyasından … Bankası A.Ş.’nin 328.594,-71 TL alacaklı, … San. Ltd. Şti., … ve … …’ün borçlu olduğuna dair ödeme emri ve eklerinin gönderildiğini, ödeme emrinin ekinde müvekkili …’ün kefil, eşi … …’ün kefalet için eşe muvakafat veren olarak imzaladığını gösteren bir Genel Kredi Sözleşmesi’nin bulunmakta olduğunu, Genel Kredi sözleşmesi’nde bulunan imzaların kesinlikle müvekkili … ve eşi …’ın eli ürünü olmadığını, müvekkili …’ün kredinin adına çekildiği … ve San. Ltd. Şti.’nden 22.01.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ile ortaklıktan ayrıldığı ilan olduğunu, kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte belirtilen şirketle bir ilişiğinin bulunmadığını, söz konusu kredi sözleşmesini kefil olarak 07.04.2017 tarihinde imzalamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, imzalar incelendiği müvekkilinin ve eşi …’ın imzalarının kendi el ürünü olmadıklarının ortaya çıkacağını, gerçek kişi eş muvafakati kapsamında imza atan … …’ün imzası ile daha önce farklı tarihte attığı imzalar kıyaslandığında bilirkişi incelemesini gerektirmeyecek derecede farklılığın görülebileceğini, müvekkilinin eşi … …’ün hayatı boyunca hiçbir zaman … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne gitmediğini ve orada bulunmadığını, böyle bir sözleşmeye muvafakat vermiş olmasının kesinlikle söz konusu olmadığını, sözleşmeye muvafakat vermediğinden dolayı da kefalet ilişkisinin geçersiz olduğunu, sözleşmenin imzalandığı 07.04.2017 tarihininde müvekkilinin … Bankası A.Ş. … Şubesi’nde bulunmadığını, güvenlik kameraları incelendiğinde de bu durumun tespit edilebileceğini, davalı banka şubesi yetkilileri hakkında belgede sahtecilik suçlamasıyla … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, …. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… ve 2019/… esas sayılı dosyaları ile şikayette bulunduklarını menfi tespit davasının kısmi olarak açılmayacağı yönünde Yargıtay kararları varsa da borç miktarının belirsiz olması nedeniyle ve ancak faiz tutarlarıyla birlikte toplam tutarın uzman bilirkişiler marifetiyle belirlenebilecek olması nedeniyle davayı şimdilik kısmı tutarlı açma zarureti hasıl olduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava konusu ve talep sonucu ile bire bir aynı sonucu içerir, tarafları aynı olan … İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasından görülen davanın derdest olduğunu ve icra takibinin durdurulduğunu, davacın iş bu davayı açmakta hukuki bir menfaatinin bulunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, icra takip dosyası incelendiğinde taraflarınca 328.594,71 TL nakdi, 16.000,00 TL gayri nakdi alacak için takip başlattıklarını, davacı tarafından menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığı kabul ve beyan edilerek iş bu davanın 10.000,00 TL bedel üzerinden açıldığını, Yargıtay yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğunu, davacının genel kredi sözleşmesinde bulunan imzaların kendisine ve eşine ait olmadığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, eşinin de kefalete muvafakat ettiğini, bilirkişi incelemesi ile imzanın davacıya ait olduğunun ortaya çıkacağını, davacının genel kredi sözleşmesinde ortak olarak değil şahsen ve müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunduğunu, imzalanmış olunan sözleşme kapsamında borçlu firmaya kullandırılan kredilerden dolayı sorumluluğunun devam ettiğini, davacının ortaklığının sona erdiği tarih itibariyle ile de müvekkiline kefaletten beri kılınma talebini içerir bir ihtarname ile bildirimde bulunmadığını, bir bildirimde bulunmuş olsa dahi bildirimin sonuç doğurması için müvekkilimizce kabul edilmesi gerektiğini, kanuna uygun bir şekilde tanzim edilen sözleşme kapsamında kefilin sorumluluğunun devam etmekte olduğunu belirterek davanın derdestlik ve hukuki menfaat yokluğu nedeniyle usulden reddine, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde kefalete, borca ilişkin iddialar ile davacı tarafından ileri sürülen tüm iddia ve taleplerin reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen … Adli Tıp Enstitüsü İmza, Yazı, Belge, İnceleme Em. Öğr. Üyesi Dr. … tarafından sunulan 17/10/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle;
“ihtilafa konu olan kefalet beyanında yer alan şüpheli imnzanın davacı …’ün cok sayıdaki imza örnekleriyle yapılan karşılaştırmasında farklılıklar saptanmış ve kendisinin eli ürünü olduğunu gösterebilecek kuvvette benzerliklere rastlanamamıştır. Ancak imza örneklerinin göstermiş olduğu değişkenlik nedeniyle kanaatimizce kesin karar verebilmek mümkün değildir” görüş ve kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin … Raporunda;”Dosya kapsamından inceleme konusu olduğu anlaşılan 07/04/2017 okunur tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 54. sayfasında …’e atfen atılı imza ile …’ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ün eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir KANAAT RAPORU” olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının …. İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı dosyası ve dosyaya konu Genel Kredi Sözleşmesi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
…. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından borçlular 1-… Tekstil Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi, 2- …, 3- … … aleyhine 23/11/2018 tarihinde 309.348,47 TL asıl alacak, 18.174,25 TL faiz, 710,53 TL Masraf, 361,46-TL BSMV olmak üzere 328.594,71 TL alacağın tahsili istemiyle örnek 7 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Davacı taraf, uyuşmazlığa konu Genel Kredi Sözleşmesindeki imzanın kendi el ürünü olmadığını iddia etmiş olup, bu hususta Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesininden rapor alınmış alınan raporda; Genel Kredi Sözleşmesinin 54. sayfasında …’e atfen atılı imza ile …’ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ün eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Alınan rapor tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığa konu genel kredi sözleşmesindeki imzaların davacıya ait olmadığı ATK raporu ile tespit edildiğinden, davacının kefil sıfatıyla icra dosyasındaki borçtan sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının … İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı dosyası ve dosyaya konu Genel Kredi Sözleşmesi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 22.446,30-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 170.78-TL harç ve 5.440,80 TL tamamlama harcı toplamı olan 5.611,58-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.834,72-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 31.451,63-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 5.655,98-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 960-TL ATK rapor ücreti, 183,50-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 7.549,48-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Taraf vekillerinin yüzene karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır