Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/138 E. 2020/289 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/138 Esas
KARAR NO:2020/289

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:12/03/2019
KARAR TARİHİ:25/06/2020

Mahkememizde görülen Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Davalı şirketin 2015-2016 ve 2017 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısının 12.12.2018 günü yapıldığını, genel kurul toplantısına, pay sahibi olan müvekkilinin temsilcisi vasıtası ile katıldığını ve genel kurul toplantısı esnasında davalı şirket yönetim kuruluna TTK 437. Maddesi gereğince bazı sorular yöneltdiğini, bilgi ve belge talebinde bulunduğunu,
Davalı şirketin genel kurul toplantısından evvel ve genel kurul toplantısı esnasında, pay sahibi olan müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkının yasaya uygun şekilde kullandırılmadığını, müvekkili tarafından, davalı şirket aleyhinde TTK 437/2 ve 437/5. Maddeleri uyarınca, “Bilgi alma ve inceleme hakkının mahkeme eliyle kullandırılması ve dava dilekçesinde arz edilen hususlar hakkında bilgi alma ve inceleme hakkı tanınması talebi ile” …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında dava açtığını, Davalı şirketin 12.12.2018 günü yapılan 2015-2016 ve 2017 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısına müvekkil temsilcisi vasıtası ile katılmış olup iptali talep edilen 3,4,7 ve 8 numaralı kararlara muhalefet ettiğini ve bu muhalefetini de açıkça toplantı tutanağına yazdırdığını, TTK 438/1. Maddesinde;”Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.” Hükmü yer aldığını, genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde, müvekkili tarafından toplantının sonunda, şirkete ait defter ve kayıtların gerçeğe aykırı olduğu bildirilmiş ve belli hususlarda özel denetim yapılması için şirkete özel denetçi atanması talep edildiğini, buna karşılık şirketin hakim hissedarlarının etkisi ile şirket genel kurul tarafından, bu talebin reddine dair karar alındığını ,alınan kararın iptali gerektiğini, belirterek ;
Davanın kabulü ile; Davalı şirketin 12.12.2018 günü yapılan 2015-2016-2017 yıllarına ait genel kurul toplantısında alınan tüm kararların TTK 449. Maddesi gereğince icrasının geriye bırakılmasına,Davalı şirketin 12.12.2018 günü yapılan 2015-2016-2017 yıllarına ait genel kurul toplantısında alınan tüm kararların batıl olduğunun tespitine, genel kurulda alınan kararların batıl olmadığı kanaatinde ise genel kurul toplantısında alınan 3 nolu (bilanço ve kar/zarar hesaplarının onaylanmasına dair) 4 Nolu (Yönetim kurulunun ibrasına dair ) 7 nolu (yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 maddelerinde belirtilen izinlerin verilmesine dair) ve 8 nolu (şirkete özel denetçi atanması talebinin reddine dair) genel kurul kararlarının iptaline,davalı şirkete özel denetçi atanarak özel denetim yapılmasına ve özel denetim raporu alınmasına,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
TTK 409 .maddesi içerisinde yer alan tanım ve takip eden sayım, emredici nitelikte olmayıp yalnız tanım hükmü ve örnekseme yoluyla yapılmış bir sayımdan ibaret olduğunu, Şirketin 2015,2016 ve 2017 yıllarına ait yönetim kurulu faaliyet raporu ile bilanço ve kar zarar hesapları şirket genel kurul tarihinden 15 gün evvel şirket merkezinde ortakların tetkikine hazır bulundurulacağı açıklamasına yer verildiğini fakat davacı taraf 2016 yılından bu yana istikrarla sürdürdüğü tavrını koruduğunu herhangi bir inceleme veya bilgi talebinde bulunmadığın, Müvekkili şirketin piyasada bulunan gerçek ve tüzel kişiye borçlu olmamakla birlikte ödemelerini düzenli olarak yapan saygın bir kurum olduğunu , mevcut ekonomik zorluklar sebebiyle ihtiyaçlarını karşılamak için müvekkil şirket … Bankasından 500.000 TL kredi talebinde bulunduğunu, … Bankası piyasada yaşanan olumsuzluklar nedeniyle alacağını garanti altına almak için şirketten ortak pay sahiplerinin kefil olmasını talep ettiğini, davacı …’e müvekkil şirkette ortak pay sahibi olması münasebetiyle ….Noterliğinin 22.02.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkil şirketin menfaatine olan bu kredi sözleşmesinin şartlarını yerine getirmesi talep edildiğini , Ancak davacı taraf 27.02.2019 tarihinde verdiği cevapta bu sorumluluğu yerine getiremeyeceğini ifade ettiğini, davacının davasının kötü niyetli olduğunu, davacının müvekkil şirkete hisse sahibi olup uzun süre boyunca şirket kasasından hiçbir açıklama ve imza olmaksızın büyük miktarlarda para aldığını, bu hususun müvekkili şirket yetkilileri tarafından tespiti ardından davacı hakkında … icra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile takip başlatıldığını, ayrıca itirazın iptali için … Asliye Tİcaret Mahkemesi nin … esas sayılı dosyasından dava açıldığını, dosyanın derdest olduğunu,
Belirterek; haksız davanın reddini, genel kurul kararlarına karşı davacı tarafından kötü niyetli iptal davası açılması nedeniyle ortaklığın uğrayacağı zararlardan davacının sorumluluğuna ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, anonim şirket genel kurulunda alınan tüm kararların batıl olduğunun tespiti bu talep kabul edilmediği takdirde gündemin 3,4,7 Maddeleri ile alınan kararların iptali ve özel denetçi atanmasına karar verilmesi istemi ile açılmıştır.
Mahkememizce davacının özel denetçi atanması istemi yönünden açılan dava tefrik edilerek … Esas numarasına kaydedilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davalı … AŞ nin 2015-2016-2017 yılına ait ve 12/12/ 2018 tarihinde yapılan olağan Genel Kurul toplantısında alınan 3 numaralı bilanço ve kar zarar hesap oylaması,4 numaralı Yönetim kurulunun ibrası, 7 numaralı yönetim kurulu üyelerine TTK 395-396 gereğince yetki verilmesine ilişkin kararların TTK 447 gereğince batıl olduğunun tespitine, aksi halde TTK 445-446 gereğince iptali istemi şeklinde tespit edilmiştir.
Dava dosyası içine;12/12/2018 tarihinde yapılan davalı şirketin 2015-2016-2017 yıllarına ait Olağan Genel Kurul Toplantı tutanağı ile davalı şirketin ortaklarını ve genel kurula katılanları gösterir genel kurul hazirun cetveli, davalı şirketin esas sözleşmesi ve bu sözleşme değişikliklerini gösterir … Ticaret Sicil müdürlüğü dosyası alınmıştır.Davalı şirketin 2015-2016-2017 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde finans bilirkişisi Prof Dr … tarafından inceleme yapılmış, finansal tabloların denetlenerek butlan veya iptal sebeplerinin oluşup oluşmadığı yönünden bilirkişi … ile birlikte düzenledikleri 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
12/12/2018 tarihinde yapılan davalı şirketin 2015-2016-2017 yıllarına ait Olağan Genel Kurul Toplantı tutanağı incelendiğinde;
Davacı hissedar … in ( … adına temsilcisinin) 3-4-7 numaralı gündem kararlarına; muhalefet şerhi koyduğu, muhalefetini tutanağa geçirdiği ve olumsuz oy kullandığı tespit edilmiştir.
Olağan genel kurul toplantısına ait hazirun cetveli incelendiğinde:
Davalı şirketin toplam 3.000.000,00 TL sermayesine isabet eden 120.000 adet hissesi olduğu, hisse dağılımının ;
… /1.440.000,00 TL/ 57.600 adet
… /1.215.000,00 TL/ 43.600 adet
… / 120.000,00 TL/ 4.800 adet
… / 75.000,00 TL/ 3.000 adet
… / 75.000,00 TL/ 3.000 adet
… / 75.000,00 TL/ 3.000 adet
Şeklinde olduğu, tüm hissedarların toplantıda hazır veya temsilen bulunduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK nun 445 maddesi İptal sebepleri başlığı altında;
446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.
TTK nun 446 maddesi İptal davası açabilecek kişiler başlığı altında;
a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten
b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,
c) Yönetim kurulu,
d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir.
TTK nun 447 maddesi butlan başlığı altında;
Genel kurulun, özellikle; a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran,
c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır. şeklindedir.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı incelendiğinde; 376590 ticaret sicil numarası ile kayıtlı olup, ünvanının … AŞ , şirket merkezinin Gümüşsuyu mh … Beyoğlu/İstanbul olduğu, davalı şirket merkezinin mahkememiz yargı alanı içinde bulunduğu, mahkememizin TTK 445 maddesi gereğince yetkili ve görevli olduğu anlaşılmıştır.
Hükmü gereğince davayı açan …, şirket pay sahibi olup, toplantıya temsilen katılmış, iptalini istediği 3-4-7. maddeye karşı muhalefet şerhini tutanağa geçirmiş ve olumsuz oy kullanmıştır. … in TTK 446 maddesi gereğince davacı sıfatı vardır.
Dava tarihi 12/03/2019 olup, olağan genel kurul toplantısının yapıldığı 12/12/2018 den itibaren 3 aylık süre içinde dava açılmıştır.TTK 445 maddesi gereğince dava süresindedir.
Davacı öncelikle olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların batıl olduğunun tespitini istemiştir.
Davacı bu isteğinin dayanağı olarak TTK 409 maddesine dayanmış, karın kullanım şekli nedeniyle değişen hisse durumu sonucu alınan tüm genel kurul kararlarının butlan ile sakat olduğunu ileri sürmüştür. Ancak ilan edilen toplantı gündeminde karın kullanım şekli konusunda bir gündem maddesi yoktur.Tek başına karın kullanım şekline ilişkin gündemde madde olmaması, genel kurulda alınan kararların tamamının butlanı sonucunu doğurmaz. Genel Kurul gündeminin 2 numaralı Yönetim Kurulu Faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi başlığı altında 2015-2016-2017 yılına ait faaliyet raporu okunarak oybirliği ile kabul edilmiştir. Dolayısıyla toplantı gündemi de bu şekilde onaylanmıştır. Sonuçta genel kurul için belirlenen gündemin eksik olması TTK 447 anlamında bir butlan sebebi kabul edilemez. Mahkememizce TTK 447 de açıklanan butlan sebepleri alınan genel kurul kararlarında gerçekleşmediğinden istem takdiren kabul edilmemiştir.
Gündemin 7 numarasında alınan genel kurul kararının iptali istemi;
” Yönetim Kurulu üyelerine TTK.nun 395 ve 396 ncı maddelerinde sayılan izinlerin verilmesine” şeklinde karar alınmıştır.Karar, davacı temsilcisinin muhalefet oyuna karşılık 115.200 oyçokluğu ile alınmıştır. Oylamanın geçerliliği TTK.nun 436 ncı maddesi hükmü açıklamasıyla değerlendirilecektir.
TTK nun 436/1. Maddesi;” Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz.”
Bu gündem maddesi ile ilgili olarak yapılan oylamada davacı temsilcisi dışındaki tüm yönetim kurulu üyelerinin olumlu oy kullandıkları görüldüğünden, yapılan oylama emredici nitelikte olan yasa hükmüne aykırıdır. Ancak; oydan yoksun olan paylar çıkarıldığında alınan karar yinede oy çokluğunu gerçekleştiriyor ise iptal kararı verilemeyecektir.
Şirket hissedarlarından …, …’ nin oğlu olup, …’ nin oğlu değildir. Bu durumda; 3.000 pay sahibi … ile 43.600 paya sahip … arasında baba oğul olmaları nedeniyle oydan yoksunluk vardır.
Diğer pay sahipleri arasında alt ve üst soy ilişkisi bulunmadığından … (54.600), … (3.000) ve … (3.000) yönünden oydan yoksunluk hali olmayacaktır.
Bu durumda; yasa hükmüne uygun şekilde yapılması gereken oylamada alınacak olumlu oy sayısı … yönünden 52.600 ve … yönünden 60.600 ve … yönünden ise 60.600 olarak ortaya çıkmaktadır.Bu haliyle oy çoğunluğu sağlanmaktadır.Netice itibariyle; TTK 445 ve 436 gereğince iptali gerektirecek aykırılık tespit edilememiş, iptal istemi takdiren kabul edilmemiştir.
Gündemin 3 numarasında alınan genel kurul kararının iptali istemi;” bilanço ve kâr / zarar hesaplarının incelenmesi, müzakeresi ve tasdikine” ilişkin olup; müzakere sonunda, davacı temsilcisinin muhalefet oyuna karşılık çoğunluk oyu ile bilanço ve gelir tablosunun tasdikine karar verilmiştir.
Bilanço ve finansal tablolarda yer alan rakamların gerçeğe uygun düşmediği iddia edilmiş, mahkememizce bilirkişi … aracılığıyla şirket ticari defterleri üzerinde mali yönden yaptırılan inceleme sonunda alınan bilirkişi raporunda; mali yönden yapılan inceleme ve değerlendirme başlığı altında açıklandığı üzere; mali tabloların Muhasebe Uygulama Genel Tebliği, usul ve esaslar bakımından usulüne uygun düzenlendiği, ancak davacı … dışındaki tüm ortakların davacı şirketten olan alacak tutarlarının 07/01/2016 tarihinde yapılan virman ile sermaye artırımında kullanıldığı, davacının 146.609,71 TL alacağının ise 01/10/2016 tarihli virman ile … hesabına aktarıldığı, yapılan işlemin usulsüz olduğu, davacı … in şirketten olan alacağının diğer ortaklar gibi sermaye artırımında dikkate alınması yada davacıya bizzat ödenmesi gerektiği belirlenmiştir.
Her ne kadar alınan bilirkişi raporunda bilançoya esas alınan makbuz ve belgelerin özel denetçi tarafından yapılacak inceleme ile belirleneceği açıklanmış ise de; mahkememiz dosyasından tefrik edilen bu konudaki … Esasa sayılı dava dosyasındaki 19/09/2019 tarihli kararın gerekçesine göre; davacının TTK 439 maddesi gereğince aranan özel denetçi atanmasını isteyebilecek hisse çokluğu ön koşulu bulunmadığı (1/5 oranındaki şirket hissesinin sermaye artırımı sonucu 1/25 e inmesi neticesi) anlaşılmıştır.
Mahkememizce bu usulsüzlük nedeniyle şirket bilançosunda hissedar … hesabında görünen 146.609,71 TL şirket borcu davacı … e aittir. Bilanço ile kar ve zarar hesabı TTK 68 ve 376 maddesi gereğince gerçeği yansıtmamaktadır. Diğer ortakların sermaye artırımına yansıtılan şirket alacağı nedeniyle payı artarken davacının tüm hisse içindeki payı azalmış, alacağı … hesabına aktarıldığından tahsil imkanıda kalmamıştır.Bu nedenlerle bilanço ile kar zarar hesaplarının onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı TTK 445 anlamında kanuna , esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı bulunmuştur.Mahkememizce davacının iptal isteminin kabulü gerektiği takdir edilmiştir.
Gündemin 4 numarasında alınan genel kurul kararının iptali istemi;
“Yönetim Kurulu üyelerinin ibrası” ile ilgili olup; müzakere sonunda, davacı temsilcisinin muhalefet oyuna karşılık çoğunluk oyu ile tüm yönetim kurulu üyelerinin ayrı ayrı ibralarına karar verilmiştir.
Yönetim kurulu üyeleri; …, 57.600; … 66.600 ve … de 112.200 olumlu oyla , kendileri için oy kullanmadan ibra edilmiştir.
Ancak yönetim kurulu bilançonun düzenlenmesinde TTK 376 gereğince yükümlülük altındadır. Bilanço da usulsüz olarak davacı … in 146.609,71 TL şirket alacağı yönetim kurulu üyesi … nin hesabına geçirilmiştir. Ayrıca diğer ortakların şirket alacakları sermaye artırımına yansıtılarak anonim şirketin temel yapısına uygun şekilde sermaye ve hisse oranı korunurken, davacı hissedar … yönünden eşit işlem ilkesine aykırı olarak; şirket alacağı sermaye artırımına kullanılmamış, toplam hissedeki payı düşürülmüş, pay sahibinin vazgeçilmez nitelikteki kar alacağı hakkı şirketten tahsil imkanı ortadan kaldırılarak bertaraf edilmiştir. Bu haliyle yönetim kurulunun ibrasına ilişkin alınan genel kurul kararı yönetim kurulunun bu uygulaması nedeniyle TTK 445 anlamında kanuna esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykıdır. Mahkememizce davacının iptal isteminin kabulü gerektiği takdir edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M
1-Davalı … AŞ nin 12/12/2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan 3 numaralı bilanço ve kar zarar hesap onaylanması, 4 numaralı yönetim kurulunun ibrası kararlarının, kanuna esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olması nedeniyle iptaline, diğer iptal taleplerinin sabit olmadığından reddine
2-Davalının teminat alınması talebinin davacının şirket ortağı olması ve verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından reddine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın düşümü ile bakiye kalan 10,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan 4.288,8 TL yargılama giderinin red ve kabul nispetine göre 2.858,2 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından bu dava sebebi ile yapılan 694,95 TL yargılama giderinin red ve kabul nispetine göre 231,65 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, geri kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır