Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/126 E. 2020/650 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/126 Esas
KARAR NO:2020/650

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/03/2019

BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
…ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/10/2019
KARAR TARİHİ:22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
ASIL DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; …’ın davacı müvekkili ….Şti’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, …Şirketi ile yapmış olduğu ticari bir iş karşılığında; dava dışı …Şirketi tarafından keşide edilmiş;•… Bankası’na ait 10.05.2019 keşide tarihli 25.000 TL bedelli, •… Bankası’na ait 10.06.2019 keşide tarihli 25.000 TL bedelli, •… Bankası’na ait 10.07.2019 keşide tarihli 20.800 TL bedelli olmak üzere toplam 70.800 TL bedelli 3 adet çeki alığını, davacı müvekkili şirketin nakit sıkıntısı sebebi ile ve çekleri keşide tarihinden önce tahsil etmek istediğinden, faktoring şirketine verilmek üzere, eski eşi …’e verdiğini, …’in de, arkadaşı vasıtasıyla tanıştığı ve kendisini faktoring şirket sahibi olarak tanıtan … ile, çeklere karşılık 54.684 TL ödenmesi şartıyla anlaştıklarını ve dava konusu 3 adet çeki, davalıya faktoring hizmeti almak üzere 17.01.2019 tarihli teslim tutanağı ile, …’a teslim ettiklerini, Davalı …’ın faktoring işi yaptığını iddia ederek, faktoring sözleşmesinden önce çekleri kontrol etmek istediğini belirterek çekleri teslim aldığını ve çeklere karşılık anlaşılan 54.684 TL’nin banka kanalı ile gönderileceğini söyleyerek mekandan ayrıldığını, ancak davalının gerek aynı gün, gerekse sonraki günler, önceleri “parayı gönderiyorum, göndermek üzereyim, bankaya gittim vs.” şeklinde attığı mesajlarla, …’i oyaladığını, çek bedelini ödemediği gibi, çekleri de iade de etmediğini, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma, …Soruşturma ve … Soruşturma dosyaları ile şikayetçi olunduğunu, davacı müvekkilinin veya çekleri teslim eden …’in davalı … ile işbu çeklerin faktoring amacıyla tesliminden başkaca herhangi bir ticari, fiili veya beşeri bir ilişkisi bulunmadığını, dolayısıyla, ne müvekkili şirketin, ne de …’in, dava konusu çekleri davalıya teslimi için başkaca bir neden bulunmadığını beyanla, davacı müvekkilinin dava konusu çekler nedeniyle, davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespiti ile, dava konusu çeklerin müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili …’ın factoring işi yapmayıp … Avmde esnaf sıfatıyla restoran işlettiğini, müştekilerin ise organizasyon işiyle faaliyet gösterdiğini, bu organizasyonlarda yemek verileceğinde hizmeti müvekkili …’tan satın aldıklarını, … Şirketi’nin müvekkili …’a 108.000,00 TL civarında borcu olup bunun üzerine biraraya geldiklerini, ve davacı …’in borcuna karşılık 10.05.2019 tarihli 25.000,00 TL tutarlı, 10.06.2019 tarihli 25.000,00 TL tutarlı ve 07.10.2019 tarihli olmak üzere 20.800,00 TL olmak üzere üç adet çek verdiğini, müvekkili fatura kesemeyeceğini söyleyince, 17.01.2019 tarihli çek teslim tutanağının … tarafından müvekkiline teslim edildiğini, davacı tarafından beyan edilen, müvekkilinin factoring işiyle meşgul olduğu ve çeklerin kendisine çek kırdırmak amaçlı verildiği iddiasısının tamamen asılsız olduğunu, … Cumhuriyet Başsavlığı’nın … no lu soruşturma dosyasına 14/02/2019 tarih ve 2019/8424 karar sayısı ile takipsizlik kararı verildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …. Şti’nin diğer davacı müvekkili …Şirketi ile yapmış olduğu ticari bir iş karşılığında; …Şirketi tarafından keşide edilmiş, … Bankası’na ait 10.06.2019 keşide tarihli 25.000 TL bedelli çekte dahil olmak üzere çekleri aldığını, Davacı müvekkili şirket yetkilisinin; nakit sıkıntısı sebebi çekleri keşide tarihinden evvel paraya çevirmek istediğinden işbu dava konusu çekle birlikte 10.05.2019 keşide tarihli 25.000,00–TL bedelli ve 10.07.2019 keşide tarihli, 25.000,00- TL bedelli çekleri (toplam 3 adet) keşide tarihinden önce faktoring şirketine verilmek üzere, …’e verdiğini, …’in de arkadaşı vasıtasıyla tanıştığı ve kendisini faktoring şirket sahibi olarak tanıtan … ile “toplam üç çeke karşılık 54.684,00 -TL ödenmesi şartıyla” anlaştığını, dava konusu çek ve beraberinde iki adet çekin daha, faktoring hizmeti almak üzere 17.01.2019 tarihli teslim tutanağı ile …’a teslim ettiğini, Çekleri alan dava dışı …’ın, faktoring işi yaptığını iddia ederek, faktoring sözleşmesinden önce çekleri kontrol etmek istediğini belirterek çekleri teslim aldığını ve çeklere karşılık anlaşılan 54.684,00 TL’nin banka kanalı ile gönderileceğini söylediğini, ancak çek bedelini ödemediği gibi, çekleri de geri iade de etmediğini, Davalının çekleri kanunsuz olarak alıkoyması üzerine, aleyhine, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. No, … Sor.No ve … Sor. No dosyaları ile şikayetçi olunduğunu, Davacı müvekkilinin veya çekleri teslim eden …’in dava dışı … ve takip alacaklısı ile, işbu çeklerin faktoring amacıyla tesliminden başkaca herhangi bir ticari, fiili veya beşeri bir ilişkisinin bulunmadığını, dolayısıyla, ne müvekkili şirketin, ne de …’in, dava konusu çekleri davalıya teslimi için başkaca bir neden bulunmadığını, bu ahvalde, davalının çekleri haksız ve kötü niyetle elinde tutarak iade etmemesinin müvekkilini telafisi imkansız zarara soktuğunu, …’ın elinde bulunan çeklerle ilgili olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında “menfi tespit davası” açıldığını, bu davada dava konusu çek dahil, diğer iki çekle birlikte dava konusu icra takibine konu edilen çek hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ihtiyati tedbir kararının verilmesinin akabinde, işbu kararı dolanmak amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak ilgili çekin … tarafından önce … A.Ş. ye ciro edildiğini, sonrasında ise bu şirket tarafından davalı …’a ciro edildiğini, bahsedilen ilk cirantanın şirketin yetkilisi …’ın arkadaşı olup takip alacaklısı …’ın ise …’ın mali müşavirliğini yaptığını, davalının müvekkili ile dava dışı … arasındaki ilişkinin mahiyetini bilebilecek konumda bulunduğundan yukarıda bahsedilen def’ilerin davalı yana karşı da ileri sürülebilmesi gerektiğini, bu arada Davalı tarafından Davaya konu … Bankası’na ait 10.06.2019 keşide tarihli 25.000 TL bedelli çekle ilgili …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak çekin arkasında “İşbu çek 10.06.2019 tarihinde ibraz edilmiş olup T.C. …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Nolu kararı gereği üzerinden herhangi bir işlem yapılamamıştır.” şerhi yer aldığını beyanla, iş bu dava ile ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkilinin borçlu olmadığını tespitine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava birleştirme talepli olarak açıldığı için davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmediği tespit edilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/10/2019 tarih ve …E…. K. Sayılı kararı ile davanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında birleştirilmesine karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
A-ASIL DAVA
Dava, dava konusu çeklerden dolayı açılan menfi tespit davasıdır.
Yargılamada tanık olarak dinlenen … beyanında; “…arkadaşım … bir faktoring işi yaptırmak istediğin söyledi, …’ın da prestijli bir iş adamı olduğunu bildiğim için …’ı telefonla aradım kendisine faktoring işini halen yapıp yapmadığını sordum, ardında bu işle ilgilendiğini, … bey in yanına giderek hesabına hemen nakit para geçeceğini söyledi, bunlar whatsapp yazışmalarında mevcuttur, benim hesabıma 54.000-TL yatırdığına dair kanıt olarak eft görüntüsünü whatsaptan gönderdi ben ilgili bankaya gittim herhangi bir eft olmadığını öğrendim bankadan bununla ilgili bize bir dekont verilmesini talep ettim, bu çekler …’in eşi ve … şirketinin’de yetkilisi … den gelmiştir, ben …’ı telefonla yeniden aradım ödeme yapması ya da çekleri iade etmesini istedim, kendisi … alışveriş merkezine gitmemizi ve çeklerin bize … hanım tarafından teslim edileceğini söyledi, ancak çekleri tarafımıza teslim etmemiştir, çekleri…’a … vermiştir…”,
Tanık … beyanında; “… şirketinin sahibi eski eşimdir, ismi …’dır, kendisi beni aradı çizgi mimarlıkla yaptığı iş karşılığında 3 tane çek aldığın ve bu çek karşılığında acil paraya ihtiyacı olduğunu hatırladığım kadarıyla şubat ayı idi ve bu çekleri değerlendirip değerlendirmeyeceğimi sordu, bende bunun üzerine … ile birlikte …’a whatsapptan mesaj yolladık, faktoring işi yapıp yapmadığını yapıyor ise bize yardımcı olup olmıyacağını sorduk kendisi bu durumu onayladı ve çeklerin bir örneğini istedi bizde çeklerin örneğini yolladık sonrasında bunların karşılığında para vereceğini çekler 60.00+kdv toplamda 70.800-TL miktarlıdır, … bunların karşılığında bize 54,600-TL vereceğine dair bir mesaj göndermiştir, daha sonra çeklere bana getirebilirsiniz dedi, … deki veliefendi hipodrumunun karşısında ki avm ye çağırdı, kendisini hiç tanımadığım için telefonlaştım, kafede otururken o bir arkadaşı ile geldi, sonra çekleri aldı, sonra Benan hanımın hesabına nakit para geçeceğini söyledi, ancak hesabımıza böyle bir para geçmedi, …’la telefonlaşmamış gün boyu sürdü bize whatsaptan bir dekont görüntüsü yolladı sonra kozyatağı carreofur da garanti bankasına gitti orda sorduk hesabımızda böyle bir para olmadığı banka memuru tarafından söylendi, sonrasında pazartesi günü bizi öğlene kadar bekletti sonra tekrar telefonla kendisine ulaştık çekleri iade etmesini istedik sonra …’a gitmemizi bizi … hanım isminde birinin arayacağını söyledi, bizde … hanım ın telefonunu istedik ancak vermedi, biz adı geçen alışveriş merkezinde 1-1,5 saat bekledik ancak kimse gelmedi…” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen … tarafından sunulan bilirkişi raporunda; gerek asıl gerekse de birleşen davanın davacılarının ibraz olunan 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldıkları görülmekle her iki davacının da ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, gerek asıl ve gerekse de birleşen davanın davalıları ile dava dışı … Anonim Şirketi’nin ticari defter ibrazında bulunmadığı, dava konusu çeklerin birleşen davanın davacısı tarafından aralarındaki ticari ilişkiye (faturaya) istinaden asıl davanın davacısına verildiği, gerek asıl gerekse de birleşen davanın davacıları ile asıl/birleşen davanın davalıları ve dava dışı … Anonim Şirketi arasında ticari ilişki olmadığı, gerek asıl ve gerekse de birleşen davanın davacılarının davaya konu çekler nedeniyle gerek asıl ve gerekse de birleşen davanın davalılarına borçlu olduklarına dair ticari defter içeriklerinde kayıt olmadığı ve yine davacıların davalılara borçlu olduklarına dair dosyaya sunulu tevsik edici bilgi ya da belge olmadığı belirtilmiştir.
Asıl dava davalısı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde müvekkilinin … Alışveriş Merkezinde esnaf sıfatıyla restoran işlettiği, müştekilerin ise organizasyon işiyle faaliyet gösterdiği, bu organizasyonlarda yemek verileceğinde hizmeti müvekkili …’tan satın aldıkları, … Şirketi’nin müvekkili …’a 108.000,00 TL civarında borcu olup bunun üzerine biraraya geldiklerini ve davacı …’in borcuna karşılık 10.05.2019 tarihli 25.000,00 TL tutarlı, 10.06.2019 tarihli 25.000,00 TL tutarlı ve 07.10.2019 tarihli olmak üzere 20.800,00 TL olmak üzere üç adet çek verdiği belirtilmiştir. Ancak bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda dava konusu çeklerin birleşen davanın davacısı tarafından aralarındaki ticari ilişkiye (faturaya) istinaden asıl davanın davacısına verildiği, gerek asıl gerekse de birleşen davanın davacıları ile asıl/birleşen davanın davalıları ve dava dışı … Anonim Şirketi arasında ticari ilişki olmadığı, gerek asıl ve gerekse de birleşen davanın davacılarının davaya konu çekler nedeniyle gerek asıl ve gerekse de birleşen davanın davalılarına borçlu olduklarına dair ticari defter içeriklerinde kayıt olmadığı ve yine davacıların davalılara borçlu olduklarına dair dosyaya sunulu tevsik edici bilgi ya da belge olmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla aralarında ticari ilişki olduğunu iddia eden davalı …’ın bu iddiasının ispatlanamadığı görülmektedir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Asıl dava davalısı olan …’ın verdiği hizmet karşılığında dava konusu çekleri aldığını iddia etmesi nedeniyle ispat külfeti davalı tarafa geçmiş olmakla asıl dava davalısının davacı tarafa hizmet verdiğini ispata yarar delil sunulmaması ve bilirkişi raporunda da ticari bir ilişki bulunmadığının tespit edildiği belirtildiğinden dava konusu çekler ile ilgili davacı tarafın davalı tarafa borçlu olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
B-BİRLEŞEN DAVA
Davacı tarafından, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında davacı ….Şti. ve …Ltd. Şti tarafından …’a karşı, … Bankasına ait 10.06.2019 keşide tarihli 25.000-TL bedelli çek nedeniyle açılan takipte borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi istemi ile dava açılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. ayılı dosyasında, … tarafından vekili tarafından, 10/06/2019 günlü … Seri numaralı 25.000,00 TL’sı bedelli çeke dayanakla, …, …Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi, … Limited Şirketi, … Şirketi aleyhine icra takibi başatıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu çekin … Bankası’na ait 10.06.2019 keşide tarihli 25.000 TL bedelli, … Şirketi tarafından … Limited Şirketi’ne ödenmek üzere keşide edildiği, çekin arkasında sırasıyla … Limited Şirketi, …, … Anonim Şirketi, …, … isimlerinin bulunduğu görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1-e maddesi yollaması ile uygulanan 687/1 maddesinde “-(1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun…” hükmü yer almaktadır.
Anılan hüküm gereği davacının şahsi def’ilerini birleşen dava davalısı …’a karşı ileri sürebilmesi için, birleşen dava davalısının çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin, yani kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Tüm dosya kapsamı, dinlenen tanıkların beyanları değerlendirilmiş ve birleşen dava davalısının dava konusu çeki iktisap ederken bile bile davacının zararına hareket ettiği sübuta ermediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve İ.İ.K’nun 72/4.maddesinin “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez” hükmü gereği birleşen dava davalısının tazminat talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin … E. sayılı dosyası ile görülmekte olan asıl davanın KISMEN KABULÜ ile dava konusu “…Ltd. Şti. Tarafından … Prod. Eğ. Ltd. Şti.’ne keşide edilen … Bankası’na ait 10.05.2019 keşide tarihli … çek seri numaralı 25.000 TL bedelli, 10.07.2019 keşide tarihli 0001471 çek seri numaralı 20.800 TL bedelli, 10.06.2019 keşide tarihli … çek seri numaralı 25.000 TL bedelli” çekler yönünden davacının asıl dava davalısı …’a borçlu olmadığının tespitine,
2-Fazlaya dair istemin REDDİNE
3-a) Mahkememizce 21/02/2020 tarih ve … E. sayılı karar ile “…İhtiyati tedbir isteyen …. Şti ve …Ltd. Şti tarafından %15 teminatın mahkeme veznesinenm yatırılması ya da her an paraya çevrilebilir koşulsuz ve süresiz banka teminat mektubu sunulması ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilgili takibe konu borcun tamamının icra veznesine ihtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılması halinde bu paranın dosya alacaklısına ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına…” dair verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.836,35-TL. Harçtan peşin alınan 1.209,09-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.627,26-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 10.004-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.253,49-TL ilk gider, 383,20-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.436,69-TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
8-Mahkememizin dosyası ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayılı dosyasında …’a karşı açılan davanın REDDİNE ve 25.000-TL’sının %20’si oranında 5.000-TL’sı tazminatın davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 426,94-TL den 54,40-TL. nispi karar harcının mahsubu ile kalan 372.54-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
11-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 3.750-TL. nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin ve birleşen dava davalısının yüzüne diğer davalının yokluğunda karar verildi. 22/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza