Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/125 E. 2020/663 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/125 Esas
KARAR NO:2020/663

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:06/03/2019
KARAR TARİHİ:30/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı …’un müvekili …’nin 296 ortak numaralı üyesi olduğunu, kooperatif esas sözleşmesi kapsamında … ilçesinde kain … Sitesi yönetimi üyelerinden aidat ve ortak giderleri toplamaya salahiyetli olduğunu, borç kalemleri üyeler ve kooperatif hizmetlerinden yararlanalar bakımından ödenmek durumunda olduğunu, davalının kooperarifin üyeliğinden istifa etmemiş olup halihazırda üye olduğunu, davalının kooperatif üyesi olmadığına yönelik itirazların geçek dışı olduğunu, kooperatifin son genel kurulu olan 15/05/2016 tarihli genel kurul hazirun listesinde açıkça görüldüğün, davalının da kurul toplasına bizzat katılmış ve imza atmış olduğunu, işbu üyeliği nedeniyle davalının aidat ve sair gider borçları doğduğunu ve doğmaya devam ettiğini, kooperatif üyelerinden sağlanan hizmete karşılık olarak üyelik aidatı alınmakta olduğunu, ancak davalının 2017 yılı nisan 2018 yılı aralık ayları arası herhangi bir aidat ödeme yapmamış olup temerrüde düştüğünü beyanla, davalının muaccel alaklarının tahsili talepli …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, itirazın haksız olan davalı aleyhine İİK’nun 67/2. Maddesi gereği alacağın %20’sinden az olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, avukatlık ücreti ile sair giderlerin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-Karşı Davacı Davacı vekili tarafından sunulan cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava açılmasında hukuki yarar olmadığı, dava ve takip konusu alacağın müvekkilinin davalı kooperatife üyeliğinin tespitine bağlı olduğu dolayısıyla borcun tespiti ile müvekkilin kooperatif üyesi olduğu hususunun da tespitinin sağlanacağının belirtildiğini, davacı vekili tarafından tespit davası ikame etmek için aranılan şartlarla ilgili, müvekkili için güncel tehlikeli ve tereddütlü bir durum söz konusu olduğunu, cevap dilekçesinde belirtildiği üzere; işbu davanın müvekkili aleyhine açılan 2. Dava olduğunu, ilk davanın, … Asliye Ticaret Mahkemesinin E. …/… K. …/… sayılı dosyası ile görüldüğünü ancak aleyhine sonuçlandığını, görüleceği üzere müvekkili hakkında açılan aidat ve gider borçlarına ilişkin takip ve davaların devam edeceği aşikar olduğunu, söz konusu durumun müvekkili için tereddütlü bir durum, güncel bir tehlike oluşturduğunu ve müvekkiline zarar verdiğini, davacı taraf kooperatifin olağan işlerine devam ettiğini, genel güvenlik hizmeti ve aidat giderlerin toplanması ve ilgili kurumlara ödenmesi ile ilgilendiklerini beyan etmişse de söz konusu iddianın kabul edilemeyeceğini, Karşı dava/ cevap dilekçelerinde belirtildiği üzere kooperatif tarafından beyan edilen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, …, … vb. abonelikler müvekkilinin kendisi tarafından sağlandığını, Kooperatifin kamusal alan haline geldiğini, bu hususun yapılacak keşif ile ispat olunacağını, yine davacı tarafından müvekkilinin 15.05.2016 tarihli son genel kurul toplantısına katıldığı bu nedenle üyeliğinin devam ettiğinin belirtildiğini, 15.05.2016 tarihli genel kurul toplantısına katıldığı gerekçesiyle müvekkili aleyhine daha önce de icra takibi başlatıldığını ve takibe yapılan itiraz üzerine dava açıldığını, davacı tarafından yine aynı gerekçe ile dava açıldığını, söz konusu genel kurul tarihinin oldukça eski bir tarih olduğunu, bu tarihten sonra tekrar genel kurul toplantısı yapılması lazım geldiğini, toplantı tutanakları celp edildiğinde müvekkilinin iştirak etmediğinin görüleceğini, müvekkilinin tapuda taşınmazı devraldığında da taşınmazın kooperatif hissesi olduğuna ilişkin bir şerh, beyan bulunmadığını beyanla, davalı kooperatifin müvekkiline kendisinden aidat ve gider talep edilebilecek bir kooperatif hizmetinin sunulmadığının ve müvekkilinin davacı kooperatif üyesi olmadığının tespitine, Davacı/ Karşı Davalının müvekkil hakkında açmış bulunan davanın reddine, icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan Davacı/ Karşı Davalı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı-Karşı davalı vekili tarafından karşı dava dilekçesine karşı sunulan cevap dilekçesinde özetle; Karşı Davacının, …. İcra Dairesine yaptığı itirazda salt ödeme ve benzeri nedenlerle borçlu olmadığını değil, müvekkili kooperatife üye olmadığını ve bu sebeple aidat bedellerinden sorumlu olmayacağını savunduğuna göre, davalının borçlu olup olmadığı ve borcun miktarı ortak olup olmadığının tespitine bağlı olduğunu, zaten davalı olduğu işbu asıl davada bu hususun tespit edileceğini, ayrıca karşı dava açarak tespit talebinde bulunmasında hukuki yararı bulunmadığını, Karşı Davacı/Davalı ile Müvekkili Kooperatif arasında görülen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamına konu olan itirazın iptali davasında da, Karşı Davacının yine aynı itirazlarda bulunduğunu ve yapılan bilirkişi incelemesi ve yargılama sonucunda üye olduğu tespit edilerek itirazın iptali ile takibin aynen devamına hükmedildiğini, Davalı …’un, müvekkili …nin (…) 296 ortak numaralı üyesi olduğunu, Kooperatifler Hukuku ve kooperatif esas sözleşmesi kapsamında … ilçesinde kâin … Sitesi yönetimi üyelerinden aidat ve ortak giderleri toplamaya salahiyetli olduğunu, bu borç kalemlerinin üyeler ve kooperatif hizmetlerinden yararlananlar bakımından ödenmek durumunda olduğunu, davalının kooperatif üyesi olmadığına yönelik itirazlarının tamamen gerçek dışı olduğunu, bu hususun kooperatifin son genel kurulu olan 15.05.2016 tarihli Genel Kurul Hazirun Listesinde açıkça görüldüğünü, davalının da kurul toplantısına bizzat katıldığını ve imza attığını, bu üyeliği nedeniyle davalının aidat ve sair gider borçları doğduğu ve doğmaya devam ettiğini, müvekkilinin Karşı Davacı/davalı/borçlunun iddialarının aksine varlığını sürdüren bir kooperatif olduğunu, bu nedenle oluşturulan Yönetim Kurulunun da, kooperatifin olağan iş ve işlemlerini yürüttüğünü, aidat ve gider borçlarının toplanması ve ilgili kurumlara ödenmesi de kooperatif yönetiminin sorumlulukları arasında olduğunu, kooperatif içinde genel güvenliğin sağlanması ve diğer Kooperatif üyelerinden sağlanan hizmetlere karşılık olarak üyelik aidatı alınmadığını, daha önce müvekkili Kooperatif ile Karşı davacı arasında görülmekte olan, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı … ve … alt yapı borcu ve aidat borcuna ilişkin itirazlarının kaldırılması talebiyle görülen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E., …/… K. Sayılı ilamı davalının üyeliğinin daha önce yapılan yargılama ile de kanıtlandığını, Karşı- Davacının … işlemlerinin kendisi tarafından yürütüldüğü iddiasının da gerçeği taşımadığını, bu alt yapıların yapılmasında Kooperatifin aktif olarak çalıştığını ve buna ilişkin alt yapı borcuna ilişkin açılan takibe itirazı sonucunda…. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E., …/… K. Sayılı ilamı sonucunda borçludan tahsil edildiğini, yine aynı iddialarla süreci uzatmak için tekrar ödeme emrini tebliğ alan Karşı Davacının icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, Kooperatif üyelik şartlarına ve Genel Kurul kararlarına uymayan Karşı Davacının borçlarının muaccel hale geldiğini beyanla, karşı davasının usulden ve esastan reddine, …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, davalı aleyhine %20sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Karşı Dava; Davalı kooperatifin aidat ve gider talep edilebilecek bir kooperatif hizmetinin sunulmadığının ve davalı-karşı davacının davacı kooperatif üyesi olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı-Karşı Davalı taraf delil olarak; …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası, Kooperatif Esas Sözleşmesi çıktısı ve Ticaret Sicil Kayıtları, 15.05.2016 tarihli Genel Kurul Hazirun Listesi, 06.11.2015 ve 21.09.2016 tarihli ihtar mektupları ve tebliğ şerhleri, 2014 yılı Olağan Genel Kurul kararlarının yer aldığı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi çıktısı, 16.02.2019 ve 25.02.2019 tarihli Arabuluculuk Tutanakları. … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı 13.02.2018 tarihli kararı, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin belirtilmiştir.
Davalı-Karşı Davacı taraf delil olarak; keşif, …, … aboneliğine ilişkin belgeler, bilirkişi incelemesi belirtilmiştir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine 06/12/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 14/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 19/12/2018 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın ve 06/03/2019 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen bilirkişi … ile … tarafından sunulan 12/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 1- Davalı …’un 21/11/2020 tarih ve 38 nolu karar ile …’dan devir aldığı ve dava dosyasında bulunan üye kayıt defterinin 10. Sayfasında 296 üye nosu ile kayıtlı olduğu hususunun kabulü halinde a-06/12/2018 icra takip tarihi itibariyle 8.400,00-TL’sı asıl alacağının bulunduğu, b- 06/03/2019 icra takip tarihi itibariyle 8.400,00-TL’sı asıl alacağının bulunduğu, c- 06/12/2018 icra takip tarihi itibariyle 702,10-TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu, 2- Kooperatif ortaklığı, ortaklara “şahsi sorumluluk ve ek ödeme yüklüyorsa ortak olma isteğinin ve bu yükümlerin yazılı olarak kabul edilmesi gerekmekte ise de iş bu davaya konu somut olayda davalı-karşı davacının “şahsi sorumluluk ve ek ödeme yüklenmesi” nedeniyle bu yükümleri yazılı olarak kabul ettiğine dair dosyada delil bulunmadığı, bu hususun kabulü halinde davalı-karşı davacının davacı-karşı davalı Kooperatif’in ortağı/üyesi olmadığı ve bu nedenle alacak taleplerine yönelik bir sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.
… ve … tesisat giderleri ile aidatı alacağı istemi ile … İcra Dairesi’nin …/… takip sayılı dosyasında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi ile ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2018 tarih ve E…/… K…/… sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kesinleşme şerhinde anılan karar tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine 11/04/2018 tarihinde kesinleştiği belirtilmiştir.
Karşı dava dilekçesinde müvekkilinin kooperatife üyelik talebinin bulunmakla birlikte kooperatif üyeliğinin kabul edilmediğinin pek çok kere beyan edildiği belirtilmiş ise de dosyaya sunulan karar örneğinde …’ın üyelikten çıkarılarak yerine …’un üyeliğe kabulüne karar verildiğinin belirtildiği ve üye kayıt defterinde bu karar numarası belirtilerek … isminin, adresinin, telefon numarasının yazıldığı, 15/05/2016 tarihli Hazirun Listesinde 296 numaralı bölümde …’un adının ve imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, 19/06/2008 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 565.sayfasında … adının bulunduğu görülmektedir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Karşı dava dilekçesinde müvekkilinin kooperatife üyelik talebinin bulunmakla birlikte kooperatif üyeliğinin kabul edilmediğinin pek çok kere beyan edildiği belirtilmiş ise de dosyaya sunulan karar örneğinde …’ın üyelikten çıkarılarak yerine …’un üyeliğe kabulüne karar verildiğinin belirtildiği ve üye kayıt defterinde bu karar numarası belirtilerek … isminin, adresinin, telefon numarasının yazıldığı, 15/05/2016 tarihli Hazirun Listesinde 296 numaralı bölümde …’un adının ve imzasının bulunduğu, 19/06/2008 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 565.sayfasında … adının bulunduğu anlaşılmakla davalının davacı Kooperatif üyesi olduğu kanaatine varılmakla ve bilirkişi raporunda davacı Kooperatifin davalı üyesinden 06.12.2018 icra takip tarihi itibariyle 8.400,00.-TL asıl alacağının bulunduğunun belirtildiği görülmekle, davacının davalıdan 8.400,00-TL’sı asıl alacak ve taleple bağlılık ilkesi gereği 2,57-TL’sı işlemiş faiz alacağı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ve davalı taraf likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile,
…. İcra dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 8.400-TL asıl alacak ve 2,57-TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptali ile, icra takip tarihi itibariyle hüküm altına alınan 8.400-TL asıl alacağın icra takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
2-Fazlaya dair istemlerin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 573,98-TL Harçtan peşin alınan 125,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 448,09-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.020,4-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 170,29-TL ilk gider, 120,70-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.125-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.415,99-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.174,52-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 1.125,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 218,35-TL sinin davacıdan tahsili davalıya verilmesine,
9-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
10-HMK 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası resen taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/10/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)