Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/124 E. 2019/983 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/124 Esas
KARAR NO : 2019/983

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/05/2000
KARAR TARİHİ : 24/10/2019

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacılar vekili dava dilekçesinde ve özetle;
…Hizmetleri Anonim Şirketinin sermayesinin 75.000 TL olup bunun 45.000 TL sermaye payının … A.Ş.’ye, 7.500 TL sermaye payının ….Emeklililik Sandığı Vakfı ve … na, 22.500 sermaye payının … A.Ş ile Reklam ve … A.Ş’ye ait olduğunu,
Şirketin 1993 tarihinde kurulduğunu 1996 yılına kadar zararda olduğunu, 1996 yılında kara geçtiğini daha sonraki yıllardada zararda olduğunu, kredi verilen firmalardan hiçbir kredinin geri dönmediğini, geri dönmeyen krediler için aciz vesikalarının alındığını, bankanında batık durumda olduğunu hatta batık kredilere ödenmesi için ticaret faktoring hizmetlerinden kredi alındığını, davacı şirketinde bu nedenle zarara uğradığını,
Davalıların bankanın yönetici ve denetçisi olduğunu, bankanın batık duruma gelmesinde bu kişilerin birinci derecede sorumlu olduklarını, batık kredi verilmemesi konusunda bu kişilerin uyarılmasına rağmen batık kredi verilmeye devam ettiklerini, örneğin kredi verilen … A.Ş.’nin iflas ettiğini denetçilerin bu durumu bildikleri halde şirketin ortaklarını yanıltıklarını gerçeğe aykırı bilançolar ve denetçi raporları düzenlendiklerini, şirketin büyük zararlara uğradığını, %99 oranında kredilerin geri dönmediğini, özel denetçi raporu ilede durumun belirlendiğini, batık kredilerin tahsil kabiliyetlerinin bulunmadığını, bu zarara tamamen davalıların neden olduğunu, 1997 yılında yapılan genel kurulda azlık hakkı sahibi … A.Ş. tarafından T.T.K.377.madde gereğince bilanço görüşmelerinin ertelenmesinin istendiğini, …, … Şirket temsilcileri tarafından şirkete borçlu firmaların açıklanmasının istendiğini, …temcilcilerinin bu talebi reddettiklerini,
İstanbul…A.T.M.’nin … nolu dosyasından özel denetçiler tayin edilerek bu dosyada alınan raporlarla T.T.K 324 uyarınca iflas halinde olma durumunun tespit edildiğini, şirketin 19.520.697 USD ve 6.400.000 DEM dövize endeksli borcu bulunduğu, şirket sermayesinin tamamen yitirildiği, şirketin iflas koşulları altında olduğu ve şirket zararının 12.492.271,12 TL olduğunun tespit edildiğini
10.12.1999 tarihli genel kurul toplantısında azınlığın red oyuna karşılık bilançonun tasdik edildiğini bu kurulda azlık olarak yönetim kurulu üyelerini ibra etmediklerini ve haklarında sorumluluk davası açılmasını talep ettiklerini ancak denetçilerin bu davayı açmadığını, bilançoda zararların gizlendiğini,
02.05.2000 tarihli genel kurul toplantısında bu hususun zabta geçirildiğini ve davalıların ibra edilmediklerini,belirterek uğranan zararlardan şimdilik 15.000 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Asli müdahil … Faktoring Hizmetleri vekili yazılı beyanında;Müvekkili şirketin asli müdahilliğine karar verilmesini, davalı …, …, …,…, …, …, … ve …nun bu zararlarda kusurlu olmadığını, bu kişiler için müdahale istemleri olmadığını, diğer davalılar yönünden açılan davada aynı gerekçelerle zararın tahsilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı … cevap dilekçesi ile;
Davanın reddi gerektiğini 18.07.1996 tarihinde … A.Ş. yönetim kurulunda göreve başladığının görevinin devam ettiğini özel denetçi tayininde belirlenen zararlandırıcı işlemlerin kendisinin göreve başlamasından önce doğduğunu zarar döneminde kendisinin görevde olmadığını kendisi göreve geldikten sonra bir çok kredinin tahsili için çaba harcadığını tahsilatların çoğunu sağladığını kendisi yönünden davanın reddine karar verilmesini,
Davalı … cevap dilekçesi ile;
Kendisi yönünden açılan davanın reddi gerektiğini 27.02.1997 tarihinde 27.04.1999 tarihine kadar şirkette denetçi olarak görev yaptığını görevi sırasında hiçbir idari soruşturmaya tabi tutulmadığını kendisinin zarardan sorumlu olmadığını bankada kredi tahsis mercinin yönetim kurulu olduğundan sorumluların bu kişiler olması gerektiğini kendisinin zararla ilgisi olmadığından ve gerek 1997 ve gerekse 1998 faaliyet dönemine ilişkin yapılan genel kurul toplantılarından bilançonun tasdik edildiğini ve gerek yönetim kurulu üyeleri ve gerekse denetçilerin ibra edildiğini bu nedenlede bu davanın açılamayacağını şirkette yönetici olanlarla bankada yönetici olanların aynı kişilere olduğunu davanın reddine karar verilmesini,
Davalı … cevap dilekçesi ile ;
10.06.1998 tarihinden itibaren … AŞ nin temsilcisi olarak yönetim kurulu üyesi olarak göreve getirildiğini asıl görevinin menkul kıymetler müdürü olduğunu kredi tahsis biriminde çalışmadığını bu nedenle batık kredilerden sorumlu tutulamayacağını zararın 1996 yılına dayandırıldığını o yıldada görevde olmadığı için bu davadan sorumlu tutulamayacağını zararın doğduğu yıl 1996 olmakla kendisine zarar dönemi ile ilgili bir sorumluluk verilemeyeceğini davanın reddine karar verilmesini,
Davalı … cevap dilekçesi ile;
Şirkette … A.Ş.’nin görevlendirmesi nedeniyle 22.05.1995 – 21.03.1996 tarihleri arasında görev yaptığını bu atamada kendi insiyatifinin olmadığını tüm kredi işlemlerinin genel müdür … tarafından kararlaştırıldığını bu kişi tarafından alınan kararlara bir dahlinin olmadığını kendisinin zararlandırıcı bir işleme imza atmadığını davanında zaman aşımına uğraması gerektiğini ve açılan davanın reddine karar verilmesini,
Davalı … cevap dilekçesinde;
1994-1995 yıllarında görevde olduğunu zararlandırıcı hiçbir işleme imza atmadığını denetim kurulu üyelerinin ve yönetim kurulu üyelerinin hazine kontrolündeki bankanın yönetimi tarafından görevlendirildiğini kendisinin şirkete 1999 tarihinde denetçi olarak atandığını önceki usulsüz işlemlerde bir etkisi ve yetkisi olmadığından açılan davanın reddini kaldı ki son yapılan genel kuruldada ibra edildiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini,
Davalı … cevap dilekçesinde;
Banka tarafından şirkete atamasının yapıldığını alınan kararların faktoring mevzuatına uygun olduğunu zararlandırıcı bir işlem yapmadığını bu nedenle kendisine karşı dava açılamayacağını kullanılan kredilerin tamamının bankaca finanse edildiğini davanın bu nedenle reddine karar verilmesini,
Davalı … İncecevap dilekçesinde;
Şirkete bankanın görevlendirmesi nedeniyle geterildiğini denetçi olarak atandığını zararlandırıcı işlem yapmadığını bilançonun gerçeği yansıttığını genel kurula sunduklarını ve faktoring işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu 1996-1997-1998 ve 1999 yıllarına ait ibra kararlarının bulunduğunu açılan davanın reddine karar verilmesini,
Davalı … cevap dilekçesinde;
10.06.1998 tarihinden itibaren şirkette bankanın ataması ile yönetim kurulu üyesi olduğunu bu dönemdede çok az kredi kullanıldığını zararın 1996 yılı işlemlerine dayandırıldığını zarar doğan dönemde bir görevi olmadığından sorumlu tutulamayacağını ve davanın reddine karar verilmesini,
Davalı … cevap dilekçesinde;
30.03.1995 tarihinde şirketin yönetim kurulu üyeliğine banka tarafından atandığını ve bankanında TMSF ye devredildiğini takip eden dönemde görevine son verildiğini bu dönemde şirket genel müdürünün … olduğunu tüm kredilerin bu kişi tarafından tahsisi edildiğini zararlandırıcı işlem varsa sorumluluğu olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; Davalıların yönetici oldukları tarih ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 TTK nun 309. maddesine dayalı şirket yöneticilerinin şirketi zarara uğrattıklarından bahisle zararın tahsili ve şirkete verilmesi istemine ilişkindir.
Dava İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesi nin … Esasında açılmış olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda 24/11/2010 tarih ve … sayılı karar verilmiştir.Kararda özetle;
” Davanın TTK’nın 340. madde göndermesi ile 309. madde gereğince doğan zararın tahsiline yönelik olduğu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası sonucu alınan özel denetçi raporunun düzenleme tarihi olan 26.01.2001 tarihinde zararın öğrenildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davanın süresinde olduğu, zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığı ve reddedildiği,
davacı …Sandığı Vakfı nın davalılar …, …, …, …, …ve … hakkındaki davasından feragat ettiği, bu davacı yönünden davanın reddine karar verildiği,
diğer davacıların da davalı … hakkındaki davalarından feragat ettikleri, bu davalı yönünden de davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğ,
Davacılar ve asli müdahil… A.Ş’nin davalılar …, …, …, …, … ve … aleyhine açtıkları davada; iddialar ispatlanamadığından davanın reddine karar verildiği,
Davacıların davalılar …, …, …, …, … ve … aleyhine açtıkları davanın kabulü ile 15.000 TL’nin bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek asli müdahi …A.Ş’ye verilmesine karar verilmiştir. “
Kararı, davacılar … Güvenlik ve Yardım Sandığı Vakfı ve …A.Ş. vekili, davalılar …, …, …, … vekili, … ve … vekili, … vekili, Asli Müdahil …A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 16/05/2013 tarih ve2011/7184-2013/10090 sayılı bozma ilamı ile karar bozulmuştur.Bozma ilamında özetle;
“1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar …, …, …, …, …, … ve … vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar .. ve … Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, TTK’nın 309. maddesine dayalı şirket yöneticilerinin şirketi zarara uğrattıklarından bahisle zararın tahsili ve şirkete verilmesi istemine ilişkindir. İki taraf arasında belli bir şey veya hak üzerinde bir dava devam ederken 3. bir kişi bu dava konusu olan şey veya hak üzerinde kısmen veya tamamen bir hak sahibi olduğunu iddia ederek asli müdahale yolu ile dava açabilir. Bu ayrı bir davadır. Ancak dava konusu olayda … A.Ş. vekili davacılarla aynı talepte bulunduğuna göre talebinin davacılar yanında fer’i müdahil olduğunun kabulü gerekir. Aksi halde dava TTK’nın 341. maddesine dayalı tazminat istemine dönüşecektir. Bu itibarla mahkemece fer’i müdahil olmada hukuki yararı olan … A.Ş. vekilinin fer’i müdahilliğinin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle asli müdahilliğine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın, davacılar … ve Yardım Sandığı Vakfı ve …San. ve Tic. A.Ş. yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Dava dilekçesinde hükmedilecek alacağın faizi ile tahsili talep edildiği halde mahkemece faiz talebi hakkında değerlendirme yapılmadan, olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi de doğru görülmemiş kararın davacılar … Güvenlik ve Yardım Sandığı Vakfı ve …. ve Tic. A.Ş. yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4- Tasfiye Halinde… A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince; bozma sebep ve şekline göre Tasfiye Halinde …A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına” Gerekçesi açıklanmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yapılan yargılama sonunda 10/03/2016 tarih ve 2014/753 E- 2016/169 sayılı karar verilmiştir.Bu kararı, davalılar … ve … vekili, davalılar …, … ve … vekili ve fer’i müdahil Tasfiye Halinde … Hizmetleri A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10/12/2018 tarih ve 2017/1750 E- 2018/7775 Karar sayılı bozma ilamında;
“1- Fer’i müdahil sıfatıyla temyiz isteminde bulunan Tasfiye Halinde …Hizmetleri A.Ş. mülga HUMK’nın 57 ve yürürlükteki HMK’nın 66 ve devamı maddeleri uyarınca yanında katıldığı tarafla birlikte hareket etmek zorunda olup, mahkemece fer’i müdahil aleyhine de bir hüküm kurulmadığından ve fer’i müdahilin tek başına temyiz hakkı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2- İlk Derece Mahkemesince verilen karar gerekçesinde her ne kadar fer’i müdahil …Hizmetleri A.Ş.’ye verilmek üzere 15.000 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılar … İhtiyat, …, …, …, … ve …’den tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş ise de, hüküm fıkrasında bedelin … Hizmetleri A.Ş.’ye verilmek üzere tahsili ile davacılara verilmesine hükmedilmesi gerekirken gerekçede belirtilenden farklı olarak bedelin anılan faiziyle adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesi doğru olmamış” gerekçesi açıklanmıştır
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.Uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacıların davaya konu tazmini gereken zararı İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …sayılı dosyası sonucu alınan özel denetçi raporunun düzenleme tarihi olan 26.01.2001 tarihinde öğrendikleri, davanın bu nedenle süresinde olduğu anlaşılmış olmakla davalıların zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı… Vakfı tüm davalılar hakkında açtığı davadan feragat ettiğinden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar…ve Yardım Sandığı Vakfı ile …San.ve Tic AŞ.nin davalılardan …’na karşı açtıkları davadan feragat etmeleri nedeniyle bu davalı yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar …ve Yardım Sandığı Vakfı ile …San.ve Tic AŞ.nin; …, …, …, …, … ve … aleyhine açtıkları davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 11.HD.’nin 2011/7184 Esas, 2013/1090 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacılar …ve Yardım Sandığı Vakfı ile … Tic AŞ.nin diğer davalılar Tarık İhtiyat, …, …, …, … ve … aleyhine açtıkları davanın kabulü ile Feri Müdahil Tasfiye Halinde … A.Ş.’ye verilmek üzere 15.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacı …davalılar aleyhine açtığı davadan feragat ettiğinden feragat nedeniyle bu davacı yönünden davanın REDDİNE,
2-Davacılar…ve Yardım Sandığı Vakfı ile … AŞ.nin davalılardan …’na karşı açtıkları davadan feragat etmeleri nedeniyle bu davalı yönünden davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Davacılar…ve Yardım Sandığı Vakfı ile … AŞ.nin; …, …, …, …, … ve … aleyhine açtıkları davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 11.HD.’nin 2011/7184 Esas, 2013/1090 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacılar … AŞ.nin diğer davalılar Tarık İhtiyat, …, …, …, … ve … aleyhine açtıkları davanın KABULÜ ile Feri Müdahil Tasfiye Halinde …A.Ş.’ye verilmek üzere 15.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına ,
5-Davalıların Zamanaşımı itirazının reddine
6-Harçlar yasası uyarınca belirlenen 1.024,65 TL karar harcından peşin alınan 168,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 855,90 TL harcın davalılar Tarık İhtiyat,…,…,…,… ve …den alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacılar yararına AAÜT uyarınca belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar Tarık İhtiyat,…, …,…,… ve … den alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından yapılan ve dökümü aşağıda gösterilen 1.898,25.TL yargılama giderinin davalılar Tarık İhtiyat, …, …, …, … ve … den alınarak davacılara verilmesine,davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına
Dair Davacı vekili Av…. feri müdahil vekili Av. … Davalı … ve Tahir İhtiyar vekili Av. … davalı … vekili av … yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …