Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/106 E. 2020/871 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/106 Esas
KARAR NO:2020/871

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/02/2019
KARAR TARİHİ:23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin davalı şirketin 2011-2017 tarihleri arasında yapılan olağan genel kurul toplantılarında alınan kararlar sonucu oybirliğiyle denetçi seçildiğini, ayrıca işbu genel kurul kararlarıyla kendisine ödenecek ücretin saptandığını, ancak aradan geçen süre içinde genel kurul kararlarına rağmen belirlenen ücretlerin kendisine ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında …. İcra Dairesinin … Esas numaralı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının borcu olmadığından bahisle söz konusu takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız, yersiz, dayanaktan yoksun ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu beyanla, icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, % 20 icra inkar tazminatına ve yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 6098 Sayılı Borçlar Kanunun Zamanaşımı başlıklı II. Bendi Madde 147’de beş yıllık zamanaşımı düzenlediğini, denetçilerin ortaklıktan olan alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, dolayısı ile alacaklının icra takip tarihi olan 22.10.2018 tarihinden geriye dönük olarak 5 yıldan itibaren, yani 22.10.2013 önceki alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 2016 yılında 31.03.2016 tarihli olağan toplantı tutanağının 7. ve 8. maddesine göre davacı ile bir denetçinin daha denetçi olarak seçildiğini ve denetçilere yıllık 30.000,00.-TL yıllık brüt ödenmesine karar verildiğini, davacı denetçilere verilen toplam 30.000,00 TL ücretin sadece kendisine verilmiş olduğunu beyan ederek alması kendi payına düşen ücret olan 15.000,00.-TL ücreti talep edebileceği halde kötü niyetli olarak 30.000.00.-TL ücret talebinde bulunduğunu, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin de reddini talep ettikllerini, davacının denetçi olarak kendisine tahakkuk eden ücretlerine ilişkin davacıya direkt ücret ödemesi yapılmadığını fakat bunun yerine davacıya çalıştığı dönemlere ilişkin araç tahsisi yapıldığını, ayrıca davacının ev kirasının ödendiğini, davacının müvekkili olan şirketin çalışanı olduğunu, davacı ile yapılan 05.03.2010 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacıya her hangi bir araç tahsisi yapılacağı, yada davacının ev kirasının müvekkili şirket tarafından ödeneceği konusunda herhangi bir madde olmadığını, fakat davacıyla şirket arasındaki iyi niyet ilişkisinden dolayı, davacının denetçi olarak hak ettiği ücretlere karşılık davacıya araç tahsisi yapıldığını ve davacının ev kirasının ödendiğini beyanla, davacının açmış olduğu davanın zamanaşımı nedeniyle, davacının açmış olduğu davada talep ettiği alacakların dolaylı olarak kendisine ödemiş olduğundan davacının kötü niyetli olarak açmış olduğu haksız ve hukuka aykırı da esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 23/10/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 25/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 31/10/2018 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve itirazın iptali davasının 27/02/2019 tarihinde 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen bilirkişi … tarafından sunulan 05/11/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle; “…1-Davalı şirketin 2012-2013-2014-2015-2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defteler davacı şirket lehine delil olma vasfına haiz olduğu, 2- Davalı şirketin 2010 – 2011 – 2012 -2013 -2014 – 2015 ve 2016 yılları için yapılan genel kurullarında davacı … denetçi olarak seçildiği, 3-Davalı şirket tarafından 2015 yılına iki denetçi için toplam 30.000,00.-TL ücret belirlendiği yönündeki itirazın değerlendirilmesi; tarafımıza ibraz edilen ücret bordrolarında her bir denetçi için 2.500,00.-TL/ay ücret tahakkuk yapıldığı tespit edilmiş olduğundan 30.000,00.-TL/ yıllık her bir denetçi ayrı ayrı ücreti olarak davalı şirketin kabulü anlamına geldiği, 4-Davalı şirket ticari defterlerinde denetçi ve yönetim kurulu ödemeleri ayrı bir muhasebe kaydı yapılmadığından, tarafımıza ibraz edilen maaş bordroları imzasız olduğu için ve ödeme yapıldığına dair bir belge de tarafımıza sunulmadığından, bu belgelerin yokluğundan ödemenin yapılmadığı, 5- Davacı tarafın davalıdan 23.10.2018 icra takip tarihi itibariyle 2010 yılı için 9.600,00.-TL/yıl , 2011 – 2012 – 2013 ve 2014 yılları için ayrı ayrı 14.400,00,-TL/yıl, 2015 yılı için 30.000,00.-TL ve 2016 yılı için 10.000,00.-TL olmak üzere toplam 107.200,00.-TL alacaklı olduğu…” belirtilmiştir.
04/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; “…1-HMK’nun 26. Maddesi gereği talebe bağlılık ilkesi gereği davacının ….İcra Dairesi … icra dosyasındaki talep 107,200,00.-TL brüt ücret olarak talep edildiği, 2- Kök raporumuzda davacının 107.200,00-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Genel kurulların yapıldığı tarihten itibaren bir sonraki genel kurula kadar ücret değişmeyeceğinden hesaplama lekrar yapılmış ve davacının denetçi ücreti brüt 102.766,67-TL hesaplandığı, 3- Davalının davacıya ödenmesi gereken brüt ücretten yasal kesintilerin yapılması gerektiği hususu ise davalının dava konusunu kabul anlamına geldiği ve 102,766,67.-TL brüt ücretten 16.195,01.-TL yasal kesintinin ( gelir vergisi stopajı ile damga vergisi) yapılarak vergi dairesine ödenmesi halinde 86.571,66-TL net ücret alacağı bulunacağı, 4- Davalının itiraz konusu ücretin net veya brüt ücret olması ile zaman aşımı hususu ise Sayın mahkemenin takdirlerinde bulunduğu…” belirtilmiştir.
16/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; “…HMK’nun 26. Maddesi gereği talebe bağlılık ilkesi gereği davacının ….İcra Dairesi … icra dosyasındaki talep 107.200,00.-TL brüt ücret olarak talep edildiği, 2-Kök raporumuzda davacının 107.200,00.-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Genel kurulların yapıldığı tarihten itibaren bir sonraki genel kurula kadar ücret değişmeyeceğinden hesaplama tekrar yapılmış ve davacının denetçi ücreti brüt 102.766,67.-TL hesaplandığı, 3- Davalının itiraz konusu ücretin net veya brüt ücret olması ile zaman aşımı hususu ise Sayın mahkemenin takdirlerinde bulunduğu, 4- Sayın Mahkemenin davalının zamanaşımı talebinin kabulü halinde ise davacının brüt alacağı 73.966,97.-TL net alacağı 62.190,26.-TL olduğu, 4- Sayın Mahkemenin davalının zamanaşımı talebini reddi halinde davalının davacıya ödenmesi gereken brüt ücretten yasal kesintilerin yapılması gerektiği hususu ise davalının dava konusunu kabul anlamına geldiği ve 102.766,67.-TL brüt ücretten 16.195,01.-TL yasal kesintinin ( gelir vergisi stopajı ile damga vergisi) yapılarak vergi dairesine ödenmesi halinde 86.571,66.-TL net ücret alacağı bulunacağı…” belirtilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 147.maddesine göre, bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar için beş yıllık zamanaşımı uygulanacaktır. Açıklanan nedenle davacının icra takip tarihi olan 23/10/2018 tarihinden 5 yıl öncesine ait alacak talepleri zamanaşımına uğrayacaktır.
Dava, ödenmeyen denetçi ücret alacağının tahsili istemi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı alacağının hesaplanması için brüt ücret olarak belirlenen miktardan davalı tarafından yapılacak ve ilgili vergi dairesine yatırılacak yasal kesintiler mahsup edilmek suretiyle bulunacak alacak hüküm altına alınmalıdır.
Davacının davalı şirkette denetçi olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı tarafça 2016 yılında atanan her bir denetçi için denetçi ücretinin 15.000,00-TL’sı olduğu belirtilmiş ise de bilirkişi raporunda ibraz edilen ücret bordrolarında her bir denetçi için 2.500,00.-TL/ay ücret tahakkuk yapıldığı tespit edilmiş olduğundan 30.000,00.-TL/ yıllık her bir denetçi ayrı ayrı ücreti olarak davalı şirketin kabulü anlamına geldiği belirtilmiştir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu yukarıda yapılan açıklamalar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının davalı şirkette denetçi olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı ve icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 63.141,14-TL’sı net denetçi ücret alacağı bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ve davalı taraf likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
…. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasında davalıların icra takibine yaptıkları itirazın itirazın, tahsilde tekerrür olmamak üzere, 63.141,14-TL’sı net ücret alacağı yönünden iptaline, 63.141,14-TL net ücret alacağının takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Fazlaya dair istemlerin reddine,
2-Hüküm altına alınan 63.141,14-TL’sı net denetçi ücret alacağı miktarının %20’si oranında 12.628.22-TL’sı icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 4.313,17-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.294,71-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.018,46-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.096,27-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.008,35-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.339,11-TL ilk gider, 158,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, 750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.247,81-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.874,34-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 6.527,65- TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
8-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde incelenmek üzere tarafların temyiz yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 23/12/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)