Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/103 E. 2020/43 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/103 Esas
KARAR NO : 2020/43
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/04/2015
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil banka ile davalı arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının yükümlü olduğu tutarları ödemeyerek sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, yapılan bu itirazın haksız ve dayanıksız olduğunu beyanla; haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesinden kaynaklanan alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi, ihtarname, ödeme planı, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden bankacı bilirkişiden davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinden rapor alınmasına karar verildiği, Bankacı bilirkişi … tarafından sunulan 11/10/2017 tarihli raporu özetle; ”Taraflar arasında imzalanan 13/06/2012 tarihli Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi’ne istinaden davalıya taksitli kredi kullandırıldığı, davalının temerrüde düştüğü, sözleşmede ve dosyaya ibraz edilen belgelerde rehin meblağı belirtilmediği, davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının 36.939,65 TL asıl alacak, 487,76 TL temerrüt faizi, 24,39 TL BSMV olmak üzere toplam 37.451,80 TL, 2.653,65 TL anaparaya ilave edilerek talep edilen akdi faiz ve BSMV toplamı 40.105,45 TL olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu mahkememizce 06/02/2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiş, … Hukuk Dairesi’nin 07/02/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla ”Sözleşmeye konu aracın ticari nitelikte otobüs olması ve davalının servis işletmecisi olması dikkate alındığında, sözleşmenin ticari nitelikte olduğunun dolayısıyla TTK hükümlerinin uygulanacağının kabulü gerekir. Dosya kapsamında mevcut belgeler ve UYAP sistemi üzerinde yapılan inceleme sonucu, davalıya tebliğlerin mernis adresi olan “… Sok. No: … Bağcılar” adresine yapıldığı, hatta bazı tebliğlerin bu adreste sürekli mukim olduğu belirtilen davalı eşi … ’a yapıldığı tespit edilmiş olup, davalının tebliğlerin usulsüz olduğu yönündeki iddiası yerinde görülmemiştir. Öte yandan davalı davaya cevap vermemiş ise de, icra takibine itirazında borca, faize ve diğer ferilere itiraz etmiştir. Taraflar arasında akdedilen 13/06/2012 tarihli Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesinin “Akdi Faiz”i düzenleyen 3/1 maddesi ile “Temerrüt Faiz”ini düzenleyen 4/1 maddesinde sözleşmenin 22.maddesinde belirlene faiz oranlarının esas alınacağı belirtilmiştir. Sözleşmenin 22.maddesinde akdi faiz oranı yıllık 13,8 olarak belirlenmiş ise de temerrüt faiz oranının belirlenmediği görülmüştür. 15/05/2017 tarihli bilirkişi ön raporunda da bu husus vurgulanmıştır. Ayrıca bilirkişi incelemesi banka şubesinde yerinde inceleme şeklinde yapılmadığı gibi, bilirkişi kök raporunda, ön raporda istenilen belgelerin tamamının sunulmadığı, sunulan belgelere göre inceleme yapıldığı belirtilmiş, raporda kat tarihi itibariyle talep edilen tutarın doğru olup olmadığının dahi tespit edilemediği görülmüştür. Yine raporda temerrüt tarihi itibariyle toplam anaparanın 37.088,92- TL olarak hesaplanmasının yani takipte talep edilen anapara tutarının altında olmasının nedeni belirtilmemiş, ayrıca kredinin ticari nitelikte olduğu gözden kaçırılarak hesaplama yapılmıştır. Bu durumda bilirkişi raporu denetime açık ve hükme esas alınabilecek nitelikte değildir. Bu durumda ilk derece mahkemesince , bankacılık alanında uzman yeni bir bilirkişiden banka şubesinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle, öncelikle kredinin ticari nitelikte olduğu dikkate alınarak kat tarihi, temerrüt tarihi ve takip tarihi (takipten sonra davadan önce ödeme var ise son ödeme tarihi) itibariyle bankanın alacaklı olduğu bir tutar olup olmadığının ve varsa tutarının tespiti, tespit edilen tutar ile talep edilen tutar arasında fark olması halinde bunun nedeninin tespiti, bu tespit yapılırken uygulanması gereken akdi ve temerrüt faiz oranlarının ayrıca tespiti, takipten sonra ve davadan önce, ayrıca davadan sonra yapılan ödemeler var ise tespiti yönünde rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve dosya yeni bir esas almıştır.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 20.11.2013 tarihinde “Taşınır Rehnin Paraya Çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, … no.lu kredi için 39.593,30 TL Asıl alacak, 487,76 TL İşlemiş faiz, 24,39 TL % 5 BSMV olmak üzere toplam 40.105,45 TL alacağın tamamının, asıl alacak tutarının takip tarihinden tamamen tahsiline kadar belirtilen oranda temerrüt faizi ve eklentilerinin TBK 100. Madde uyarınca tahsilini talep edildiği, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı tarafından 29/11/2013 tarihinde takibe, ödeme emrine, borca, işlemiş faize, faiz oranına, avukatlık ücretine ve borcun tüm fer’ilerine itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya içeriği deliller ve uyuşmazlık halinde kesin delil olarak kararlaştırılan davacı banka kayıtları üzerinde takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının varlığı, miktarı ve yürütülecek faiz oranı tespiti yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Bankacı bilirkişi … tarafından sunulan 03/12/2019 tarihli raporu özetle; ”Davacı banka kayıtları ile dosya mübrez belgeler üzerinde yapılan incelemede, … Şubesinin davalı … ‘a kullandırmış bulunduğu 36.000 TL lık ticari taşıt kredisinden dolayı, davacının alacakları hesap kat tarihi, temerrüt tarihi, takip tarihi itibariyle tespit edildikten sonra, Kredi Sözleşmesine göre akdi faizin %30 azlası üzerinden bulunan %17,94 oranında temerrüt faizi nazara alınmak suretiyle davacı bankanın … İcra M.nün … E.sayılı Dosyasında 20.11.2013 icra takip tarihi itibariyle davalı yandan olan alacak miktarının 36.939,65 TL … Kanuni takip hesabı 21.10.2013 borç bakiyesi, 478,60 TL 21.10.2013-15.11.203 arası %17,94 tem.faizi, 23,93 TL %5 BSMV olmak üzere toplamda 37.442,18 TL olduğu, icra takip tarihinden sonra yapılan ödemenin 2.756.24 TL olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının ticari taşıt kredisi kullandığı, borcunu ödememesi üzerine hesabın kat edildiği, davalının temerrüte düştüğü ve hakkında icra takibi yapıldığı, bilirkişi tarafından takip tarihindeki davalının borç ana para ve ferilerinin tespit edildiği, tespit edilen rakamların icra takibiyle uyumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı taraf borcunu ödemediği halde haksız ve kötü niyetle borca itiraz ettiğinden icra inkar tazminatı ödemesine, davalı taraf dava açıldıktan sonra bir kısım ödeme yaptığından yapılan ödemenin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına,
Asıl alacak 39.593,30 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.739,60-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 684,91-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.054,69-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.013,71-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 684,91-TL peşin harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 238,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.422,91-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.21/01/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪