Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1 E. 2019/32 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1 Esas
KARAR NO : 2019/32
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2019
KARAR TARİHİ : 24/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına dayanak bonodaki imzanın ve bono metnindeki yazıların Davacı Müvekkiline ait olmadığı ve eli ürünü olmadığı, kendisinden de sadır olmadığı nedenleriyle H.M.K’nun 209, 209/1 vd maddelerince borçlu olmadığının tespiti İ.İ.K’nun da imzaya itiraz dışındaki iddialara itiraza ilişkin düzenleme olmadığından düzenlemenin sadece 6100 sayılı H.M.K.’nun 209/1. maddesinde yer alması nedeniyle ve bu amir hüküm gereğince icra takibinin durdurulması, sahte bono nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik menfi tespit ile takibe dayanak senedin iptali talebinde bulunulmuştur.
GEREKÇE:
Dava … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına konu kambiyo senedinin sahte olduğu iddiasıyla, menfi tespit istemi ile icra takibinin iptali davası olup, dosya kapsamı değerlendirildiğinde;
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7155 sayılı Kanunun;
20.maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddede, “5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır…”,
22.maddesiyle, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3.maddesinde “…Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır”,
23.maddesiyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa dördüncü bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla eklenen 18/A maddesinde, “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
7155 Sayılı Kanunun 26. maddesinde, anılan Kanunun 20. maddesinin 01/1/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi uyarınca, Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır.
6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi sonucunda, davanın 7155 sayılı Kanunu’nun 26. maddesinde yürürlük tarihi olarak belirtilen 01/01/2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın menfi tespit davası olduğu, yürütülecek yargılama sonucunda verilecek kararın dava konusu icra takibindeki alacak talebi hakkında davanın tarafları arasında kesin hüküm doğuracak nitelikte olduğu dikkate alındığında, zorunlu arabuluculuk dava şartının bulunduğu, Davacının arabulucuğa başvurmadan doğrudan dava açtığının açıkça anlaşılması karşısında, 6325 sayılı Hukuk Uyuşlmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 maddesi hükmü gereğince, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1- Türk Ticaret Kanunun 5/A ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca, arabulucuya başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle, USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL ret harcın peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile karşılandığından ve artan harç olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.24/01/2019

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI