Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/993 E. 2019/46 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/993
KARAR NO : 2019/46
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin BDDK tarafından el konulmadan önce davalı … A.Ş.’ nin … Şubesine 71.434 USD mevduatını 1999 yılı aralık ayı içerisinde 11/01/2000 vade tarihi olarak yatırdığı, 21/12/199 tarihinde … A.Ş. yönetimine BDDK tarafından el konularak yönetiminin …’ ye devredildiği, bu bankanın daha sonra sırasıyla … A.Ş, …’ ın ise … A.Ş. ile birleştirildiği, … A.Ş.’nin ise … A.Ş.’ye satıldığını, banka yönetimine el konulmasından sonra müvekkilinin mevduatının … Ltd. adlı banka hesabına aktarılmış olduğu, … mevduatlarının sigorta kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, … A.Ş. yetkilileri hakkında “Banka aracı olarak kullanılmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan … Ağır Ceza Mahkemesinin … E. – … K. Sayılı kararı ile yargılanıp mahkum olduklarını, bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere müvekkili tarafından davalı bankanın … Şubesine yatırılan 71.434 USD mevduat alacağının davalı bankadan hükmen tahsiline, alacağa paranın bankaya yattığı tarih olan 11/12/1999 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince, fiili ödeme tarihine kadar temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … bünyesinde bulunan …, … A.Ş., … A.Ş., … T.A.Ş., … T.A.Ş. devir ve birleşme suretiyle … A.Ş. bünyesinde birleştirildiklerini, daha sonra … A.Ş.’nin hisselerinin 09/08/2011 tarihinde hisse devri sözleşmesi ile …’ a devredildiğini, hisseleri …’ a devrederken hisse devir tarihi olan 09/08/2001 tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanan borçları ve bu borçlara ilişkin her türlü mali ve hukuki sorumluluğu …’nin kendi üzerine aldığını, bu nedenle borcun sorumlusunun … olduğunu, mahkemenin resen taraf değişikliğine hükmetmesi ve bankaları açısından davanın reddine karar verilmesini, müvekkili banka ile … Ltd.’nin farklı tüzel kişiliklere sahip olduklarını, bu nedenle müvekkili bankaya husumet yöneltilmesinin usule aykırı olduğunu, davanın husumet yönünden reddine, dava konusu paranın … Bankaya gönderilmesi üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçtiği, bu nedenle zamanaşımının gerçekleşmiş olduğunu, BK.’nın 39. Maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süreninde geçmiş olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil …; davanın zamanaşımına uğradığını, davada hata, hile, haksız fiil veya sebepsiz zenginleşme söz konusu olduğu düşünüldüğünde BK’ nın 39,72. Maddelerindeki bir ve iki yıllık zamanaşımı sürelerinin geçtiği, paranın aktarıldığı hesabın … Ltd. olup, mevduat üzerinde müvekkili bankanın tasarruf yetkisinin bulunmadığını, bu nedene davanın husumet yönünden reddine, davacının müterafik kusurunun bulunduğu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil …; müvekkil kurumun davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, bu nedenle davanın asıl muhatabının … olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, … hesabındaki paranın hesap sahibi davacıya ödenmemesi nedeniyle doğan zararın davalı bankadan tahsiline yönelik açılan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce 04/05/2015 tarih … e. … karar sayılı kararı ile ” 1-Davanın KABULÜNE, 71.434,00 USD’ nin taleple bağlı kalınarak 11/12/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalı İNG Bank’ tan tahsili ile davacıya verilmesine…” dair karar verilmiş, davalı vekilinin ve Feri Müdahil … vekilinin Mahkememiz kararını temyizi üzerine dosya temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 30/05/2016 gün … e. … karar Sayılı ilamında;
” 1- Fer’i müdahil … vekilinin 06.07.2015 tarihli temyize cevap ve temyiz dilekçesinin, temyiz defterine kaydedilmediği, temyiz harcının da yatırılmadığı ve bu nedenle süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı anlaşıldığından fer’i müdahil … vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, … hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkindir. Dava tarihi olan 06.06.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-1 maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile Mahkememiz kararın BOZULMASINA karar vermiştir.
Mahkememizce 29/01/2019 tarihli celsede usul ve yasaya uygun olarak verilen Yargıtay … Hukuk Dairesinin 30/05/2016 gün … e. … karar sayılı ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Görevli mahkemenin belirlenmesinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un dava konusu uyaşmazlık ile ilgili 3/1-k-1, 4/3, 73/1 ve 83/2 maddelerinde yer alan hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği,
3/1-l maddesinde; tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği,
4/3.maddesinde; Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemeyeceği, bankaların, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak bu Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirleneceği,
73/1. maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu,
83/2.maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda; uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği, mahkememizin ise görevsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Bu sebeplerle; davacı tarafından davalı banka aleyhine bankacılık işleminden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile Mahkememize dava açılmış ise de; taraflar arasındaki uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve davacının sıfatının tüketici olduğu dikkate alındığında davanın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k-l, 4/3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1., 20., 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddi ile Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Usul ve yasaya uygun olarak verilen Yargıtay … Hukuk Dairesinin 11/09/2018 gün … e. … karar Sayılı ilamına uyulmasına,
2-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır