Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/982 E. 2021/175 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/982 Esas
KARAR NO : 2021/175

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin Karayolları Mah. … Cad…. No: 140 Küçükköy/İstanbul adresinde … & …Sanayi ünvanlı işyerinde merdane üretim ve baskı işi yaptığını, 29.07.2018 tarihinde yağan yağmurlar sebebiyle işyerini su bastığını ve 50.000 TL tutarlı zarar verdiğini, buna karşılık davalı sigortacının ekspertiz raporuna istinaden taraflarına 18.500 TL ödemede bulunduğunu, su baskını sonucunda gerek müvekkilinin malları gerekse 3. kişilerin mallarının zarar gördüğünü, sunulan fotoğrafların müvekkilinin mallarını su altında kaldığını gösterdiğini, poliçe kapsamında davacının ve ayrıca 3. şahısların mallarının teminat kapsamında olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 31.500,00-TL’sı bakiye zararları ile iş yerinin 10 gün süreyle faaliyet gösterememesinden kaynaklı hak kayıplarının bilirkişi marifetiyle hesaplattırılarak davalı sigortacıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacıya ait işyerinin şirketleri nezdinde …sayılı …Paket sigorta poliçesi ile sigortalı ve davalı şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, 29.07.2028 tarihinde meydana gelen su basması sonrası taraflarınca atanan eksper marifetiyle sigortalının uğradığı zararın 23.897.80 TL olarak tespit edildiğini, poliçede yer alan muafiyet bedeli olan 5.427.00TL’nin tenzili sonrasında zarar görene 18.560.80 TL ödeme yapıldığını ve işbu ödeme sonrasında davacının başkaca bir hak ve alacağı kalmadığını, dava dilekçesinde talep olunan tüm zararlarının somut olarak açıklanması gerektiğini, dekorasyon talebi bulunması halinde zemin katta bulunan atölyede bu teminat kapsamında karşılanması gereken bir zarar bulunmadığını, iş durması talebinin poliçe teminat kapsamında olmadığını, bu teminatın şirketlerince sadece yangın hasarı olması halinde ticari faaliyetin durması halinde verildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Davacıya ait iş yerinde oluşan hasar nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından ödenmeyen bakiye zararın tahsili istemi ile açılmıştır.
Davacı ile davalı sigorta Şirketi arasında… poliçe numarası ile …Sigorta Poliçesi düzenlenmiş ve “… Mah. … Caddesi No …1 D:Merkez Gaziosmanpaşa/İSTANBUL” riziko adresi belirtilmiştir.
Mahkememizce 03/09/2019 tarihinde mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş ise de davacı tarafça bilirkişi ücreti ile keşif harcının dosyaya depo edilmemesi nedeniyle keşif yapılamamıştır.
27/11/2019 tarihinde yapılan duruşmada davacı vekili tarafından “biz mahallinde keşif incelemesinden vazgeçiyoruz, bilirkişi incelemesinin dosya içeriğindeki mevcut bilgi ve belgelere göre yapılmasını talep ederiz” beyanında bulunulmuştur.
Yine aynı duruşmada Davalı vekili tarafından davacı tarafın keşif delilinden vazgeçmesine muvafakat etmedikleri beyan edilmiştir.
Mahkememizce, 02/03/2020 tarihinde keşif yapılmasına karar verilmiş ve giderlerin davalı vekilince mahkememiz dosyasına depo edilmesine karar verilmiş ise de davalı vekili tarafından keşif masraflarını karşılamayacakları yönünde beyanda bulunulmuştur.
Bunun üzerine Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen…, …, … tarafından sunulan 09.09.2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davalı şirket nezdinde 07.09.2017 07.09.2018 13.07.2008-13.08.2008 vadeli … sayılı Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı davacı …’e ait Karayolları Mah. … Cad. No:…-1-D Gaziosmanpaşa-İstanbul adresinde bulunan torna-kaynak atelyesinde 27.07.2008 tarihinde meydana gelen sel hasarı neticesinde oluşan gerçek hasarların sigorta kuverturune dahil olduğuna, dava dilekçesinde davacı tarafça delilleri arasında dosyaya sunulan belge ve fotoğraflarla varlığı kanıtlanan hasar uyarınca poliçe kapsamında davacının ve ayrıca 3. şahısların malları teminat kapsamında olduğundan toplam 50.000. TL tutarlı zararlarının tamamını karşılanması talep edilmişse de Bilirkişi Kurullarınca yapılan incelemede gerek davalı sigorta şirketince tanzim olunan poliçede sel ve su baskınının sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararların teminat altına alınmış olması ve gerekse davacı delilleri arasında soyut zarar ifadeleri dışında bu hususları ispata yarayacak belge ve delil bulunmaması nedeniyle değerlendirme yapılamadığı, davacı tarafın davalı sigorta şirketinden gerekçeleri ile hesap olunan davacının ticari faaliyetin hasarın meydana geldiği tarihi takip eden günden başlamak üzere 3 günden fazla tamamen sel – su baskını rizikosu dolayısıyla durması nedeniyle eksik olarak ödendiği kabul olunan 1.856.08-TL’nı davalı sigortacıdan talep edebileceği belirtilmiştir.
13.01.2021 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; Davacı ve davalı tarafın rapora beyan ve itirazlarının somut olmayan birtakım hususların ileriye sürülmesi suretiyle yapılmış olduğu, Mahkeme dosyasında mübrez kök bilirkişi raporundan sonra itirazları haklı gösterecek maddi delillerin dosyaya dilekçeleri ekinde sunulmadığı görülmekle belirtilen müşterek raporda değişiklik yapılmasını gerektirecek bir durumun tespit olunmadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen poliçede, “Hasarla ilgili özel şart”ta “Hasar gerçekleştiğinde tazminat, ancak giriş çıkış ve envanter kayıtları ile diğer bütün evrakın inceleme ve saptanması sonucunda ödenebilecektir. Sigortalı, varlığını belge ile ispat edemediği emtia veya demirbaşlar için herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacaktır. Bu konu taraflar arasında kararlaştırılmıştır” denilmiştir.
Sigorta Şirketleri, sigorta ettirene gerçek zarar tutarını ödemekle yükümlüdür. Bu hususta oluştuğu belirtilen zararın ispat külfeti de davacıya düşmektedir.
Tarafların iddiaları ile sunulan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından bilirkişi incelemesinin dosya içeriğindeki mevcut bilgi ve belgelere göre yapılmasını talep etmeleri üzerine yapılan bilirkişi incelemesi sunucunda sunulan bilirkişi raporunda davacı delilleri arasında soyut zarar ifadeleri dışında bu hususları ispata yarayacak belge ve delil bulunmaması nedeniyle değerlendirme yapılamadığı, davacı tarafın ticari faaliyetin hasarın meydana geldiği tarihi takip eden günden başlamak üzere 3 günden fazla tamamen sel-su baskını rizikosu dolayısıyla durması nedeniyle eksik olarak ödendiği kabul olunan 1.856.08-TL’nı davalı sigortacıdan talep edebileceğinin belirtildiği görülmekle, davacının ticari faaliyetinin durması nedeniyle eksik olarak ödendiği kabul olunan 1.856.08-TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ancak davacı tarafın talep edilen bakiye zararını ispatlayamadığı anlaşılmakla bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE ve 1.856,08 TL’sının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Fazlaya dair taleplerin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 126,79-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 537,95-TL harçtan mahsubu ile kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.856,08-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Red edilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/3 maddesi uyarınca, 1.856,08-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 162,69-TL ilk gider, 205,75-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.250-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.618,44-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 307,39-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davalı ve davacı vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 03/03/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)