Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/978 E. 2021/84 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/978 Esas
KARAR NO : 2021/84

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Dava dışı …Ltd.Şti. ile müvekkili banka arasında genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığını ve davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, genel kredi ve teminat sözleşmesinin ticari bir kredi olduğunu, kefilin borçlu ile birlikte müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla borcun ifasını yüklendiğini, bu tür kefalette alacaklı asıl borçluya müracaat etmeden doğrudan kefile başvurabileceğini, asıl borçlunun ödemede gecikmesi nedeniyle doğan müspet zarardan ve gecikme faizinden de sorumlu olduğunu, Davalı borçlulara genel kredi ve teminat sözleşmesinden doğan borçlarının ödenmemesi nedeniyle Gebze … Noterliği’nin 02/08/2017 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, bu ihtarnamede verilen süre içinde gerekli ödemeler yapılmadığından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılar aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takip konusu yapılan tüm borç ve ferilerine itiraz ettiğinden takibin durduğunu beyanla, itirazın iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıların cevap dilekçesi özetle; Davaya konu borcun esas itibariyle …Ltd. Şti.’nin …Bankası’ndan aldığı kredi ile ilgili olduğunu, bu sözleşmede 1. ve asıl borçlunun …Ltd Şti olduğunu, şirket tarafından tasfiye kararı alındığını ve kararın 04/06/2018 tarihinde tescil edildiği ve yayımlandığını, 3 kez aralıklarla duyuru yapıldığını, 6 ay askıda kaldığını, bankanın bu süreçte başvurmadığını, bu şirketin kredi borçlarına karşılık yaklaşık 73.500,00TL Yapı Kredi Bankası ödeme yapıldığını, bu ödemeye ilişkin dekontların mahkemeye sunulduğunu beyan etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin…Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 31/10/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların 14/11/2017 tarihinde borca ve fer’ilerine, faiz oranına itiraz ettiği, itirazın ve 21/02/2018 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
… Bankası A.Ş. … Şubesi ile … Limited. Şirketi arasında 13/01/2017 tarihinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı ve davalılar … ile …’nın müteselsil kefil oldukları anlaşılmaktadır.
…Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 16/08/2019 tarihli yazısı ve eklerinin incelenmesi ile Davalılar … ile …’nın Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin ortağı ve yetkilisi olduğu, şirketin 15/05/2017 tarihinde tasfiyesine karar verildiği 14/06/2017 tarihinde tescil, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 4/06/2018 tarihinde tescil edildiğinden ticaret sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
Davalıların aynı zamanda Tasfiye memuru oldukları görülmüştür
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tasfiye Halinde … Limited. Şirketi’ne başvurulmadan davalılara başvurulup başvurulmayacağı ve dava konusu alacağın ödenip ödenmediği hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen … tarafından sunulan 14/05/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı Bankanın 31.10.2017 Takip Tarihi itibariyle 46.161,42 TL Asıl Alacak, 5.377,81TL Faiz, 268,89 TL BSMV toplamda 51.808,12 TL alacaklı olduğu, davacı bankanın toplam 58.525,91-TL olan takip talebinin tespitleri aşan kısmının yerinde olmadığı, davacının borç tamamen ödeninceye kadar, davalılardan takip tarihinden itibaren 46.161,42-TL olan asıl alacak üzerinden %62,40 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 BSMV talep edebileceği belirtilmiştir.
05/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; 14/05/2020 tarihli kök rapordaki hesaplamayı değiştirecek yeni bir bilgi ve belgenin olmaması ve dava dosyasına sunulmaması nedeni ile yeniden bir hesaplama yapılmadığı belirtilmiştir.
Sözleşme tarihi itibari ile yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 581.maddesinde Kefalet sözleşmesinin; kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme olduğu belirtilmiştir. Anılan Kanunun 583.maddesinde kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu belirtilmiştir. Yine anılan Kanunun 584.maddesinin son fıkrası gereği, ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletlerde eşin rızası aranmayacaktır.
Eldeki davada davalılarca imzalanan kefalet sözleşmesinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun anılan hükümlerine uygun şekilde düzenlendiği ve geçerli olduğu anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Müteselsil kefalet” başlıklı 586.maddesinde, “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir” düzenlemesi yapılmış olup, anılan hüküm gereği asıl borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehni paraya çevrilmeden kefil aleyhine takip yapılması mümkün değilse de borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması halinde kefil aleyhine de takip yapılabilir.
Somut olayda, asıl borçlu … Limited Şirketi’ne alacaklı banka tarafından kredi kullandırılmış, davalılar kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış, kredi borcu vadesinde ödenmediği için asıl borçlu ve davalı kefillere Gebze … Noterliği’nce düzenlenen 02/08/2017 tarih ve… yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi gönderilmiştir. Davalı …’a gönderilen ihtarname Tebligat Kanunun 21. maddesine göre tebliğ edilmiştir. İhtarname her ne kadar asıl borçluya tebliğ edilememiş ise de hesap kat ihtarnamesi asıl borçlunun sözleşmedeki adresine ve sözleşmede yer alan kaşede belirtilen adresine, davalı …’nın da sözleşmedeki adresine gönderilmiş olmakla sözleşmenin 13.2. maddesi gereği tebliğ edilmiş sayılacaktır.
Yukarıda açıklandığı üzere, eldeki davada müteselsil kefil olan davalılara alacaklının müracaat edebilmesi için gerekli olan “ihtarın sonuçsuz kalması” koşulunun gerçekleştiğinden hesabın kat edilmesiyle birlikte banka alacağı muaccel hale gelmiş, ihtarın hükümsüz kalmasıyla da müteselsil kefillere müracaat koşulu da gerçekleşmiştir.
Bilirkişi raporunda %62,40 faiz oranı uygulanacağı ifade edilmiş ise de, Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere, davacının ödeme tablosundaki akdi faiz oranının davalı bankayı bağladığı dikkate alınmak suretiyle, takip sonrası faiz oranının sözleşme hükümleri gereği (%18 akdi faizin %30 fazlası = %23,40) %23,40 oranında uygulanması gerektiğine karar verilmiştir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; …A.Ş. Gültepe Şubesi ile … Limited. Şirketi’nin arasında 13/01/2017 tarihinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı ve davalılar … ile …’nın müteselsil kefil olduklarının, Gebze … Noterliği’nce düzenlenen 02/08/2017 tarih ve …yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi asıl borçlu şirkete ve kefillere gönderildiği, Bilirkişi raporunda Davacı Bankanın 31.10.2017 Takip Tarihi itibariyle 46.161,42 TL Asıl Alacak, 5.377,81TL Faiz, 268,89 TL BSMV toplamda 51.808,12 TL alacaklı olduğunun belirtildiği görülmekle, eldeki davada müteselsil kefil olan davalılara alacaklının müracaat edebilmesi için gerekli olan “ihtarın sonuçsuz kalması” koşulu gerçekleştiğinden davacının davalılardan icra takip tarihi itibariyle 51.808,12 TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile davalı taraf likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, asıl asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren %23,4 oranında faiz uygulanmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasında davalıların icra takibine yaptıkları itirazın itirazın, tahsilde tekerrür olmamak üzere, 46.161,42-TL’sı asıl alacak, 5.377,81- TL’sı faiz ile 268,89 TL’sı %5 BSMV yönünden iptaline,
Hüküm altına alınan 46.161,42-TL’sı asıl asıl alacağa icra takip tarihinnden itibaren %23,4 %72 oranında faiz ve bunun %5 gider vergisi uygulanmasına,
Fazlaya dair istemlerin reddine,
2-Hüküm altına alınan 46.161,42-TL’sı alacağın %20’si oranında 9.332,28-TL’sı icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 3.539,01-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 706,85-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.832,16-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.535,06-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 742,75-TL ilk gider, 261,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 750 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.754,00-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1,637,93-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde incelenmek üzere tarafların temyiz yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı vekilinin ve davalıların yüzüne karşı karar verildi. 03/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

-TASHİH ŞERHİ-

Mahkememizin 03/02/2021 tarihli celsede;
“Hüküm altına alınan 46.161,42-TL’sı asıl asıl alacağa icra takip tarihinnden itibaren %23,4 %72 oranında faiz ve bunun %5 gider vergisi uygulanmasına” olarak yazıldığı, ancak % 72 rakamının sehven yer aldığı anlaşılmakla,
Mahkememiz kararının;
“Hüküm altına alınan 46.161,42-TL’sı asıl asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren %23,4 oranında faiz ve bunun %5 gider vergisi uygulanmasına,” olarak tashihine karar verilmiştir.

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır