Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/949 E. 2019/751 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/949
KARAR NO: 2019/751

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 12/10/2018
KARAR TARİHİ: 19/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla İstanbul… İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ederek takibin durduğunu beyanla, davalının İstanbul … İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davaya cevap vermemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, İİK’nun 67. ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, ticari defter ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/09/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 20/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 26/09/2018 tarihinde takibe ve borca itiraz ettiği, davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan 10/06/2019 tarihli raporda özetle; davalı şirket defterlerinin inceleme sırasında ve sonrasında ibraz edilmediğinin, dava dosyası, davacı taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulan evrakın incelenmesi sonucunda davacının davalıdan 19/09/2018 takip tarihi itibariyle 9.477,84 TL alacaklı olduğunun, bu bakiyenin davacı tarafından düzenlenen 17/08/2019 tarihli …nolu 1.060,01 TL bedelli fatura üzerinde de 9.477,84 TL’sı olarak kayıtlı olduğunun, davalı yanca faturaya da itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.

GEREKÇE:
Davacının iddiaları ile toplanan delillere ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde göre; Davacı tarafın davalı tarafla yapılan ticari ilişki neticesinde 17/08/2019 tarihli 448070 nolu 1.060,01 TL bedelli fatura üzerinde 9.477,84 TL borç bakiyesi olduğunu bildirir fatura kesilerek davalı şirkete gönderildiği ve davacı tarafın ticari defter incelemesinin aralarındaki ticari ilişkiyi doğruladığı, takipten önce temerrüt koşullarının oluşmadığı görülmektedir.
Mahkememizce de benimsenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının alacak miktarının 9.477,84 TL olduğu sabit görülmüş ve davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı- borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

HÜKÜM /
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında 9.477,84 TL asıl alacak üzerinden İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA,
İşlemiş faiz yönünden talebin REDDİNE,
Hüküm altına alınan 9.477,84 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 647,43 TL ilam harcından peşin alınan 117,04 TL harcın mahsup edilerek 530,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 959,84 TL yargılama giderinden davanın kabul nispetine göre 942,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.725,00 TL maktu ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

HARÇ BEYANI YARGILAMA GİDERİ (DAVACI)
647,43 TL İLAM HARCI 117,04 TL PEŞİN HARÇ
117,04 TL PEŞİN HARÇ 35,90 TL BAŞVURU HARCI
530,39 TL BAKİYE İLAM HARCI 700,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
106,90 TL TEB.MÜZ.GİDERİ
959,84 TL TOPLAM GİDER