Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/934 E. 2021/953 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/934 Esas
KARAR NO : 2021/953

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilleri … … ve … …’in oğlu … …’in bisikleti ile kaldırım üzerinde seyir halinde iken 29/08/2018 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu … …’in vefat ettiğini, kaza tarihinde 16 yaşında olduğunu, eğitiminin uzun bir sürecini tamamlayamadığını, yakın tarihten sonra çalışarak ailesine bakma amacı güttüğünü, ancak kaza ile gerçekleşen ölüm neticesinde bu beklentinin imkansız hale geldiğini, müvekkillerinin duyduğu manevi acının yanı sıra maddi bir kayıpta yaşandığını, … …’in desteğinden yoksun kalan müvekkillerinin bu alacağının sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, davalı sigorta şirketine 18/09/2018 tarihinde yaptıkları başvurularına yasal süresi içinde cevap verilmediğini ve tazminata ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, kazaya sebebiyet veren sürücü asli ve tam kusurlu olduğunu, müteveffaya atfedilecek herhangi bir kusurun olmadığını, kaldırımda bisikleti ile seyir halinde iken mezkur kazanını meydana geldiğini, dosyanın bilirkişiye gönderildiğinde bu hususun sabit olacağını, davalı sigorta şirketinin destekten yoksun kalma tazminatı dışında cenaze giderlerininden sorumlu olduğunu, defin masrafları da sigorta kapsamına girdiğinden bu masrafların davalı sigorta şirketinden poliçe teminatı kapsamıyla tazmin edilmesi gerektiğini, müvekkillerinin mal varlığının olmadığını, bu sebeple maddi durumları elvermeyen müvekkillerinin trafik kazasından doğan tazminat davasını etkin bir şekilde sürdürmesinin sağlanması için adli yardımın zorunlu olduğunu belirterek öncelikle Adli Yardım talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak üzere müvekkilleri için ayrı ayrı 10.00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 10,00- TL defin giderinin kaza tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Yetkiye itiraz ederek yetkili mahkemenin davalının dava açılırken yerleşim yeri olan … … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı ile müvekkil şirket arasında bir sözleşme olmadığından olayın haksız fiile dayandığından davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde değil Asliye hukuk mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğini, 29/08/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın müvekkil şirkette Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu 91. Madde gereği ve aynı kanunun 85. Maddesinde düzenlenen işletenin sorumluluğunu mevzuat ve genel şartlar çerçevesinde ZMMS poliçesini düzenleyen müvekkil şirket -sigortalı aracın işletilmesinden dolayı üçüncü şahısların uğradığı zararları tazminle mükellef olduğunu ancak bununla birlikte Karayolları Trafik Kanunu 86/2. Madde ve Türk Borçlar Kanunu 52. madde gereği müvekkil kurumun, doğan zarardan sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, Ayrıca poliçedeki şahıs başına teminat limitinin. de 360.000 TL olduğu ve bu tutarında müvekkilin sorumluluğunun üst sınırı olduğunu, gerçekleşen kaza tespit tutanağında müteveffa meydana gelen kazada kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmamakta olduğunu, müvekkil şirketin bir sorumluluğu bulunmadığını, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, SGK’dan ödeme alınıp alınmadığı araştırılması gerektiğini, hesaplamanın 22 yaşından itibaren yapılması gerektiğini, asgari ücret üzerinden hesap yapılması gerektiğini, aktüeryal hesaplama yapılmasının zorunlu olduğunu, davacının avans faizi talep ettiğini, sigortalı aracın kullanım tarzının hususi olduğunu, ticari amaçlı olmadığını, alacağın haksız fiilden doğup zarar görenle arada sözleşme ilişkisi bulunmadığından istenebilecek faiz türünün yasal faiz olduğunu belirterek, öncelikle usul yönünden davanın reddine, kusur yönünden yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu esastan reddine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen Trafik Kusur ve Hasar Uzmanı …ve Sigorta Ekspertiz … tarafından sunulan 08/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1. Önceden teknik olarak belirlenmiş (KTK’ nun 47/c,d, 52/b, 66. Md. ile; KT. Yönet. 136/a. Md. Trafik İşaretlerine Uyma, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama ve Bisiklet Sürücüleri) hukuk normuna karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen bisiklet sürücüsü iken ölen … …’ in “%50 oranında Asli Kusurlu” olduğu;
2.Yine önceden teknik olarak belirlenmiş (KTK1 nun 84/f. Md. yoluyla 46, 47/c,d, 52/b,53/b. Md. . Trafiğin Akışı, Trafik İşaretlerine Uyma, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama ve Doğrultu
Değiştirme) hukuk normuna karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen … plakalı kamyonet sürücüsü dava dışı …’ un “%50 Oranında Asli Kusurlu” olduğu ;
3.Kazaya etki eden başka bir faktör olmadığı ve tarafların eşit derecede “Asli Kusurlu” olduğu;
4.Kaza tarihinde … plakalı kamyonetin maliki/işleteni/sigorta ettireni olan dava dışı … …’ ın yukarıda açıklanan (bakınız 12. Paragraf. 85. Md. İşletenin sorumluluğu) kurallar gereği araç sürücüsü dava dışı …’ un kusuru oranında, adı geçenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu;
5.Kaza tarihinde … plakalı kamyonetin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (Trafik) Poliçesi (KZMSS) ile sigortası olan davalı … Sigorta A.Ş.’ nin ise; Araç sürücüsü dava dışı …’ un kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre (KTK’ nun 91. Md. Sigorta) sorumlu :
6.Davacı anne …’nın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 39.939,81 TL OLDUĞU.
7.Davacı baba …’ın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 30.629.73 TL OLDUĞU” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
25/10/2019 tarihli ek rapor özetle; Taraf vekillerinin itiraz dilekçeleri üzerine dosya yeniden incelenmiş, Dosya içerisinde tarafların olayın meydana gelişi hakkında herhangi bir ek bilgi ve belge sunmadıkları anlaşılmış; Kök Raporumuzda sunmuş olduğumuz görüş ve kanaatlerimizin aynen geçerli olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 08.07.2020 tarihli raporunda özetle;
Davalıya sigortalı araç sürücüsü …’un %70 oranında kusurlu olduğu,
Davacılar yakını bisiklet sürücüsü … …’in %30 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce kusur oranlarındaki çelişkinin giderilmesi için, bilirkişi olarak görevlendirilen … tarafından sunulan 01/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davalıya sigortalı … plakalı kamyonetin sürücüsü …’un %70 oranında kusurlu olduğu,
Davacılar murisi bisiklet sürücüsü … …’in %30 oranında kusurlu olduğu,
Somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı, belirtilmiştir.
Bilirkişi … tarafından sunulan 04/10/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle;
a) Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından hesap tarihi itibariyle henüz bir Yönetmelik Yayınlamadığı için,Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3292E. 2021/1848K Sayılı İlamı ve T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/14963E., 2021/2953K. Sayılı İlamı da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
b) Kök rapor sonrası dosyaya sunulan kusur raporlarından en güncel tarihli olan 01.03.2021 tarihli … Makine Fakültesi Öğretim Üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinin raporunun hesaplamaya esas alındığı,
c)Davalı tarafça davacılara yapılan herhangi bir ödeme tespit edilmediği, davacıların hesaplanan zararından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir tenzil yapılmadığı,
d)Davacı anne … … ‘in yetiştirme gideri tenzilinden sonra hesaplanan Destekten Yoksunluk zararının 147.725,38 TL olduğu,
e)Davacı baba … … ‘in yetiştirme gideri tenzilinden sonra hesaplanan Destekten Yoksunluk zararının 86.106,74 TL olduğu, belirtilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
29.08.2018 tarihinde yaşanan kazada, davacıların oğulları … … vefat etmiştir. Davacılar kazaya sebep olan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep etmişlerdir.
Davalı yetki itirazında bulunmuş olup, dava zarar görenlerin yerleşim yerine göre yetkili mahkememizde açıldığından, HMK mad. 16 gereği yetki itirazının reddine karar verilerek davanın esası incelenmiştir.
Mahkememizce, kusur oranı yönünden alınan 08/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ile ATK’dan alınan 08.07.2020 tarihli raporun çelişmesi üzerine … makine mühendisi öğretim üyelerinden alınan 01/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalıya sigortalı … plakalı kamyonetin sürücüsü …’un %70 oranında kusurlu olduğu, davacılar murisi bisiklet sürücüsü … …’in %30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi … tarafından sunulan 04/10/2021 tarihli raporda; Davacı anne … … ‘in yetiştirme gideri tenzilinden sonra hesaplanan destekten yoksunluk zararının 147.725,38 TL olduğu, davacı baba … … ‘in yetiştirme gideri tenzilinden sonra hesaplanan destekten yoksunluk zararının 86.106,74 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacılar vekili talep artırım dilekçesinde, hesaplanan bu miktarlar üzerinden davanın kabulünü talep etmiş, defin masrafına ilişkin belediyeden yazı gelmesine rağmen defin masrafına talep artırım dilekçesinde yer verilmediğinden, dava dilekçesindeki talep dikkate alınmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olup, buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dosya kapsamına uygun oluşu nedeniyle mahkememizce de tatminkar görülerek itibar olunan tazminattan davalı sigorta şirketinin (ZMMS poliçesi kapsamında, 01.10.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte) sorumlu olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … … yönünden davanın kabulü ile, 86.106,74 TL’nin 01/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı … … yönünden davanın kabulü ile, 147.725,38 TL’nin 01/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Defin gideri yönünden davanın kabulü ile 10,00-TL’nin 01/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı … yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.881,95-TL nispi karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı … yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 10.091,12-TL nispi karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Mahkememizce 01/11/2018 tarihli tensip zaptının 9 nolu ara kararı ile davacının adli yardım talebinin kabul edildiği görülmekle;
7-Yargılama sırasında yapılan 3.850-TL bilirkişi ücreti ve 323-TL Adli Tıp Fatura bedeli olmak üzere 4.173-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı … yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.993,88-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
9-Davacı … yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.983,91-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 161,15-TL tebligat ve müzekkere gideri yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır