Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/905 E. 2020/371 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/905 Esas
KARAR NO: 2020/371

DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 02/10/2018
KARAR TARİHİ: 17/07/2020

Mahkememizde görülen Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle ;
Davalı şirketlerin 02.07.2018 tarihli genel kurullarında alınan 5 numaralı yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin genel kurul kararının TTK m.445/1 hükmünce iptalini, Yönetim kurulu üyelerinin ibrası kararı hakim hissedarların hisselerinden kaynaklı haklarını kötü niyetli ve dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanmaları sonucu alınmış; kanuna ve dürüstlük kuralına aykırı kötü niyetli bir karar olduğunu, davalı şirket kar payı dağıtmak yerine, şirketin karını kaçırmak suretiyle başka şirketlere ve ortaklarına borç vermekte olduğunu, Davalı şirket; hissedarlardan …’ a 11.326.654,95- TL borç para vermiş olup, halen bu parayı tahsil etmediği gibi tahsilat yönünde hiç bir faaliyette bulunmadığını, … dayalı şirketin 10.771.200-TL nispetinde hissedar olup; ortaklık hissesine karşılık gelen sermaye ödemesinin üzerinde şirkete karşı borçlandığını,
Davalı şirket; dava dışı … A.Ş., davalı şirkete 8.985.070,37- TL borçlu olduğunu, dava dışı … A.Ş.’nin genel kuruluna ait hazirun cetveli incelendiğinde her iki şirketin ortaklık yapısı birbirine çok benzediğini , davalı şirket açıkça kendi hissedarlarına kar dağıtmak yerine; başka şirketlere borç vermek suretiyle kar payını müvekkillerinden kaçırdığını,
02.07.2018 tarihli genel kurulda açıkça şirketin finansal durumunun kar dağıtımına uygun olmadığının yönetim kurulu başkanı tarafından ifade edilmiş olup; bu durum genel kurul tutanağı ile de sabit olduğunu ,Şirket yönetim kurulu; şirketin kar elde etmeye başladığı anda başka şirketlere ya da ortaklara sözde borç paralar vermiş olup; bu sayede müvekkillerine ait kar payını şirketten kaçırdığını, Buna rağmen davalı şirket yönetim kurulu üyeleri; 02.07.2018 tarihli genel kurulda alınan 5 numaralı karar ile ibra edildiğini, alınan bu ibra kararının kanuna ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, TTK m.445/1 hükmünce iptali gerektiğini, belirterek ;
Davanın kabulü ile davalı şirketin 02.07.2018 tarihli 2017 yılına ait genel kurul toplantısında alınan Yönetim Kurulu Üyelerinin İbrasına ilişkin 5 numaralı kararının TTK m.445 hükmünce iptaline karar verilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP/Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı … AŞ nin 20 ortağı olduğunu, yönetim kurulu üyeleri … , … , … olup 02/07/2018 tarihinde olağan genel kurulunda tekrar yönetim kuruluna seçildiğini
… AŞ sermayesinin 132.000.000,00 TL olup tamamının ödendiğini, sermaye borcu olan ortak olmadığını, davacıların bu şirketteki payları … 132.000.000,00 TL sermayede 5.056.900,00 TL , … sermayede 6.745.200,00 TL toplam sermayedeki payları 11.802.100,00 TL olduğunu, davacılar toplam sermayedeki paylarının oranı %8,9 olup % 10 un altında olduğunu,
… A.Ş. ‘nin genel kurulda, Türk Ticaret Kanunu ve şirketin genel kurullarında uygulanacak iç yönergedeki hükümler gereğince gündemin 4.maddesinde şirketin 2017 yılına ait bilanço ve gelir gider hesapları okunup müzakere edildiğini, davacıların vekilleri söz almış, kar payı dağıtılmasına ilişkin karar alınmasını önerdiğini toplantıya katılan yönetim kurulu başkanı ve hissedarlardan … vekili söz alarak talepler hakkında konuştuğunu, daha sonra tekrar söz alan davacılar vekilleri müvekkillerine aylık 100.000,00 TL kar payı dağıtılması önerisinin oylanmasını istediğini, yapılan müzakere ve oylama sonucunda şirketin 2017 yılına ait bilanço ve gelir/gider hesapları 118.041 ret oyuna karşılık, 1.201.959 adet hisse karşılığı kabul oyu ile kabul edildiğini,
Türk Ticaret Kanunu 424.maddesi” Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı kararda aksine açıklık bulunmadığı taktirde yönetim kurulu üyelerinin, neticilerin ve denetçilerin ibrazı sonucunu doğurur” hükmünün yer aldığını,
Şirketlerde genel kurullarda konuşulanlar tutanağa geçirildiğini , tutanakta olmayan kayıtların konuşulduğu şeklindeki beyanlar ise kabul edilemeyecek gerçek dışı beyanlar olduğunu, …A.Ş.’nin ana sözleşmesindeki maksat ve mevzuu maddesi gereğince yapmış olduğu ticari faaliyetinde bir çok şirketle ticari faaliyette olup, hepsiyle alacak ve borç ilişkisi bulunduğunu, davacının iddia ettiği pay sahiplerinin şirkete sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçları olmadığı gibi şirketin serbest yedek akçeleri ile birlikte karı geçmiş yıllar zararlarının çok üstünde olduğunu, finansal tabloları ve 2017 bilançosunda görüldüğünü, bu nedenle davacının bu iddiası yerinde olmadığını, davacı taraf Türk Ticaret Kanunu 448/l.maddesi gereğince 02.07.2018 günü yapılan gündemin 5.numaralı bendinde yer alan yönetim kurulu üyelerinin ibraları kararının kanuna ve dürüstlük kuralına aykırılığı nedeniyle iptalini istediğini, Şirket genel kurulunun dürüstlük kuralına aykırı bir kararının bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini belirterek ;
Yönetim kurulu TTK 424.maddesi gereğince ibra olduğu için, kötü niyetle ibra oldukları hususundaki genel kurulun gündemin 5. maddesinde alman ibra kararının iptali davasının reddine karar verilmesini yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki Uyuşmazlığın, 02/07/2018 tarihinde davalı … Tic. A.Ş. ‘nin 2017 yılına ait genel kurul toplantısında alınan Yönetim Kurulu’nun ibrasına ilişkin 5 numaralı kararın TTK 445 ve devamı maddeleri gereğince dürüstlük kuralına aykırılık nedeniyle iptali istemi konusunda olduğu edilmiştir
Mahkememizce bildirilen deliller dosya içerisine alınmış, ayrıca YMM bilirkişisi … , Sektör bilirkişi … ve Doç.Dr…. ‘ın 18/06/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacılar vekili Av…. 16/07/2020 havale tarihli dilekçe ile davalı şirket hisselerini 16/07/2020 tarihinde devretmiş olduğunu, davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. Davacılar vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı …Tic AŞ vekili 17/07/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; davacının davadan feragat ettiğini, konusuz kalan davanın reddine karar verilmesini, davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediklerini bildirmiştir.
Davadan feragat H.M.K. nun 307. maddesi hükümü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. H.M.K. nun 309. Maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de H.M.K. nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Talep edilmediğinden taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına , bakiye gider avanslarının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran taraflara iadesine ,vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
3-Karar tarihinde bulunan ve hesap olunan 54,50 TL karar harcından peşin alınan 35,90 TL karar harcının mahsubuna eksik 18,5 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
Dair, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 17/07/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır