Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/883 E. 2021/195 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/883 Esas
KARAR NO : 2021/195

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 20/05/2016 tarihinde Sistem Destek Hizmetleri Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye istinaden hizmet ilişkisinin başladığını ve sözleşmenin taraflarca feshedilmemesi üzerine ilgili maddesi uyarınca sözleşme uzayarak devam ettiğini, hizmetin karşılığı olarak sözleşme gereğince aylık olarak faturalandırma gerçekleştiğini, 2018 yılı itibariyle aylık bakım anlaşma bedeli KDV hariç 850 USD, KDV dahil 1.003 USD olduğunu, sözleşme devam ederken davalı şirketin 25/05/2018 tarihli ihtarnamesinin müvekkil şirkete keşide edildiğini ve sözleşmenin 05/04/2018 tarihinde feshedildiğini, hizmet alınmadığı ve bu sebeple de 30/04/2018 tarihli faturanın iptalini talep ettiklerini, taraflarınca 05/06/2018 tarihinde ihtarname keşide edilerek sözleşmenin feshedilmediğini ve faturanın ödenmesinin istendiğini, akabinden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin icra takibini itiraz ederek icra takibini durdurduğunu ve tüm bu nedenlerle sözleşme gereğince toplam 77.578,83 TL’ lik alacağın ilgili faturaların vade tarihlerinden itibaren işleyecek aylık %4 sözleşmeden kaynaklanan faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili ile davacı şirket arasında 20/05/2016 tarihinde Sistem Destek Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını sözleşmenin yürürlük tarihinin ise, sözleşmenin 15. maddesinde, “ilk faturanın kesim tarihinden itibaren 12 ay geçerli olmak üzere …” olarak kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra ilk faturanın 31/05/2016 tarihinde kesildiğini, davacı tarafın iddia etmiş olduğu gibi taraflar arasındaki sözleşmenin yürürlük tarihinin 29/04/2016 değil 31/05/2016 tarihi olduğunu, imzalanan sözleşme kapsamında 2018 yılının Ocak ayından itibaren hizmet sunumunda problemler yaşanmaya başlandığını, Şubat 2018 ve Mart 2018 dönemlerinde ise herhangi bir hizmet alınmamasına karşın davacı şirkete ödeme yapıldığını, bu durum karşısında müvekkilinin imzalanan sözleşmenin Fesih Hükümlerini düzenleyen 8. madde kapsamında fesih bildirim hakkından yararlandığını ve 05/04/2018 tarihinde davacı şirkete sözleşmenin feshedildiğini bildirildiğini, davacı tarafa fesih bildirimi yapılmış olmasına karşın davacının 30/04/2018 tarihli fatura düzenlendiğini, davacıya 05/04/2018 tarihinde ihtarname keşide edilerek sözleşmenin fesih bildiriminin yapıldığını ve 30/04/2018 tarihli faturanın iptalinin istendiğini ancak davacının 05/05/2018 tarihli ihtarname keşide ederek sözleşmenin 29/04/2016 tarihinde yürürlük kazandığını, bu kapsamda yapılan fesih bildiriminin sözleşmeye aykırı olduğunu ve faturaların iptal edilmeyeceğini bildirdiğini, davacı tarafından başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takibine haklı olarak itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, davacının haksız kazanç sağlamak amacıyla hakkaniyete usul ve yasaya aykırı olarak fatura düzenlediğini ve davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine dayanakla alacak talebine ilişkindir.
Mahkememizce Muhasebe Finans Uzmanı SMMM bilirkişi …’ünden dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2016-2017-2018-2019 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının belirlenmesi yönünden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan 23/07/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2016-2019 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran davalı yandan 13/08/2018 takip tarihi itibariyle 61.439,54 TL, 26/09/2018 dava tarihi itibariyle 77.579,81 TL alacaklı olduğu, incelenen davalı şirkete ait 2016-2019 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtları ve cari hesap durumuna nazaran davacı yana 13/08/2018 takip tarihi ve 26/09/2018 dava tarihi itibariyle 0,98 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının davalı yanın davacı yana düzenlemiş olduğu 16/04/2018 tarihli 4.072,98 TL tutarlı, 16/08/2018 tarihli 4.630,45 TL tutarlı, 16/08/2018 tarihli 4.504,87 TL tutarlı, 10/09/2018 tarihli 64.370,53 TL tutarlı iade faturalarının davacı yan defter kayıtlarında yer almamasına rağmen davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, sözleşme başlangıç tarihinin 29/04/2016 olduğunun kabul edilmesi halinde davalı yanın fesih ihtarnamesinin sözleşme şartlarına uymayacağı, sözleşme başlangıç tarihinin 31/05/2016 olduğunun kabul edilmesi halinde ise davalının fesih ihbarnamesinin sözleşme şartlarına uygun olacağı, sonuç itibariyle taraflar arasında imzalanan 20/05/2016 tarihli sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği mahkemece kabul görmesi durumunda davacı talebinin ve alacağının yerinde olduğu, sözleşmenin davalı tarafından haklı olarak feshedildiği kabul görmesi durumunda davacı yanın talebinin ve alacağının yerinde olmayacağı, davacı yanın alacaklı olduğunun kabulü halinde takipte talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 1.394,67 TL olacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konusuyla ilgili olarak alanında uzman Bilişim Uzmanı bilirkişi …, Ticaret/Borçlar Mevzuatı Hukukçusu bilirkişi Prof.Dr…ve Muhasebe Finans Uzmanı SMMM bilirkişi …’den heyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 07/10/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu özetle; Taraflar arasındaki 20/05/2016 tarihli sözleşmenin 8.maddesi gereğince 12 aylık sözleşme süresinin sözleşmenin yapıldığı tarihi izleyen ilk fatura tarihi olan 31/05/2016 tarihinde başladığı, 2017 yılında aynı koşullarla aynı süre için uzadığının ihtilaflı olmadığı, 2018 yılında her ne kadar davalının 05/04/2018 tarihinde sözleşmenin feshedildiği iddiası, bitiminden en az 30 gün önce yapılması bakımından süre koşulunu sağlasa da, TTK.nun 18/3’deki usullerden biriyle yapılmadığı gibi bu tarih itibariyle sözleşmenin 8.maddedeki yazılı bildirimle fesih koşulunu ve yazılı sözleşmenin ancak yazılı şekilde değiştirileceği ve feshedilebileceğine dair TBK.nun 13 ve 17’deki koşulları sağlanmadığından geçerli bir feshin bulunmadığına, mahkemenin takdirinin sözleşmenin usulünce feshedilmediği yönünde olması durumunda davacı şirketin davalı şirketten 13/08/2018 takip tarihi itibariyle 61.439,54 TL, 26/09/2018 dava tarihi itibariyle 77.579,81 TL isteyebileceği, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, sözleşmede yer verilen aylık %4 oranındaki gecikme faiz oranı üzerinden takibe konu faturalar için takipte talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 23/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda hesaplandığı gibi 1.394,67 TL olacağı, davacının alacağında bir indirim yapılıp yapılmayacağının mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemenin takdirinin sözleşmenin usulünce feshedildiği yönünde olması durumunda davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olmayacağı belirtilmiştir.
Taraflar arasında 20/05/2016 tarihinde …Hastahanesi Sistem Destek hizmetleri Sözleşmesi imzalanmış olup, taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme süresinin başladığı tarih ile sözleşmenin feshedildiği tarih hususlarında toplanmaktadır.

Sözleşmenin 3. Maddesinde “…Bu sözleşme, içeriğinde sağlanan hizmetlerle ilgili taraflar arasındaki mutabakatın tamamını oluşturmakta olup, yine bu hizmetlerle ilgili taraflar arasında daha önce yapılmış, gerek yazılı gerek sözlü tüm teklif ve sözleşmeleri ve diğer yazışma ve görüşmeleri bertaraf ederek onların yerini alır…” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Sözleşmenin 8.maddesinde, sözleşmenin taraflardan her birinin en az 30 gün önceden yazılı bildirimde bulunması şartı ile sözleşme süresi sonunda tek taraflı feshedebileceği belirtilmiştir.
Sözleşmenin 8.maddesinin 5.bendinde “Taraflar işburada düzenlenen haklı sebeplerden herhangi birisinin varlığı olmaksızın Sözleşmeyi tek taraflı olarak feshederse, karşı tarafa sözleşmenin fesih tarihinden itibaren sözleşme sonuna kadarki süre için ödenmesi gereken toplam bedeli ödemeyi kabul eder” düzenlemesi yapılmıştır.

Sözleşmenin 10.maddesinde, sözleşme süresinin ilk fatura kesim tarihinden itibaren başlamak üzere 12 (on iki) ay olduğu, sözleşme süresi sonundan 30 (otuz gün önce herhangi bir bildirimde bulunulmadığı takdirde bir sonraki yıl ve takip eden yıllar için EK-2 de belirtilen “Aylık Sistem Bakım ve Destek Hizmeti” bedeli üzerinden aynı şekilde uzamış sayılacağı belirtilmiştir.

Taraflar arasındaki sözleşmenin 20/05/2016 tarihinde imzalanması ve sözleşmenin 3. maddesi hükmü uyarınca, sözleşmenin imzalandığı tarih olan 20/05/2016 tarihinden sonra ilk 31/05/2016 tarihinde fatura düzenlendiğinden sözleşmenin süresinin 31/05/2016 tarihinde başladığı anlaşılmıştır.
Diğer yandan davalı tarafından, Bakırköy … Noterliği kanalı ile, davacı tarafa gönderilen 25/05/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede; 05/04/2018 tarihinde davalı Şirket sorumlularından …’un davacı şirket yetkilisi …ile görüştüğü, Şubat 2018 tarihi itibariyle hizmet alınmadığı, ancak hizmet alınmamasına rağmen Mart 2018 için dahi ücret ödemesi yapıldığı, hal böyle olunca 05/04/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, sözleşmenin fesih bildirimine rağmen davacı şirket tarafından 30/04/2018 tarihli faturanın düzenlendiği ifade edilerek faturanın iptalini talep ettikleri belirtilmiştir.
Sözleşmenin 8.maddesinde, sözleşmenin taraflardan her birinin en az 30 gün önceden yazılı bildirimde bulunması şartı ile sözleşme süresi sonunda tek taraflı feshedebileceği düzenlenmiştir.
Davalı tarafça, şirket yetkilileri tarafından davacı ile aralarında olan sözleşmenin 05/04/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiğinin bildirildiği belirtilmiş olup, davalı tarafça sözleşme hükümlerine uygun yazılı bir fesih bildirimi dosyaya sunulmadığından, feshin sözleşmeye uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki sözleşmenin 31/05/2019 tarihine kadar uzadığı, davalı tarafından sözleşme ile de belirlenen şekle uygun yazılı fesih bildiriminin bulunmadığı, ayrıca davalı tarafından sözleşme haklı nedenlerle de feshedilmediğinden davacı tarafın 31/05/2019 tarihine kadar hizmet bedellerini talep edebileceği, ancak davacının bu süreçte hizmet vermeyeceği dikkate alınarak Türk Borçlar Kanunu’nun 114/2 maddesi yollaması ile Türk Borçlar Kanunu’nun 52.maddesi gereği talep edilen bedelden %25 oranında indirim yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 9.906,22-TL’sı alacağın 13/08/2018 tarihinden, 48.277,89-TL’sı alacağın dava tarihinden itibaren aylık %4 gecikme faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya dair istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 3.974,56-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.324,86-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.649,70-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.363,93-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.360,76-TL ilk gider, 2.400,00-TL bilirkişi ve 188,70-TL tebligat-posta gideri olmak üzere toplam 3.949,46-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 3.302,28-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır