Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/873 E. 2019/1113 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/873 Esas
KARAR NO : 2019/1113
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şehir içi ulaşım sektörü işi ile iştigal ettiğini aynı sektörde çalışan davalı … ile ortak olarak bir minibüs satın alınması ve ticari amaçla işletilmesi ve elde edilen gelirin de paylaşılması hususunda şifahen anlaşma sağlandığını, Davalı …nin müvekkilinin hem çalıştığı duraktan hem de ikamet ettiği muhitten tanıdığı olması nedeniyle ahde vefa ilkesi doğrultusunda aralarındaki anlaşmayı yazılı bir metne dökmediklerini, tarafların … (eski …) plakalı, … marka 2012 model minibüsün satıcısı …’ten 34.818,00-TL bedel karşılığında satın alınması hususunda mutabakata vardıklarını ve … Noterliğinin 27.01.2015 tarih, … yevmiye no’lu Araç Satış Sözleşmesi ile soz konusu minibüsü davalının oğlu … adına satın aldığını, aracın ticari amaçlı kullanılacağından plaka işletme bedeli ve vergileriyle birlikte toplam maliyetinin 480.000,00-TL civarında olduğunu, her ne kadar aracın kasa alım-satım bedeli olan 80.000,00TL’sının müvekkili tarafından karşılanmışsa da bu hususa ilişkin yazılı bir belgesinin bulunmadığını, minibüsün satın alımı için yapılan ödemelerin bir kısmının davalı tarafından tahsis edıldiği ve güven ilişkisi olduğundan güvence olarak minibüsü davalının oğlu … adına satın alındığını ve kredi ödemeleri bitene kadar da işbu ticari aracın dava dışı … adına tahsis edilmesi hususunda anlaştıklarını, müvekkili ile davalı … arasında gerçekleşen anlaşma şartlarının; müvekkili ile davalı …nin çekilen kredi ödemelerinden yarı yarıya sorumlu olacaklarını, yine minibüsün aylık getirisinin müvekkili ile davalı … arasında eşit şekilde paylaşılacağı ve son olarak da kredi ödemeleri bittiğinde minibüsün işletmesinin yarısının müvekkiline devredileceği şeklinde olduğunu, tarafların arasındaki anlaşmaya istinaden müvekkili tarafından 2015 yılında davalının vadesiz hesaplarına ve kredi kartına ödeme yapılmaya başlandığını, 2017 yılına kadar toplamda davalıya 46.617,59 TL’sı ödeme yapıldığını, ancak davalının müvekkiline pay vermediğini, bu nedenle … İcra Dairesinin … takip sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilinin 02/0502019 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Söz konusu aracın davacının ikrar ettiği üzere müvekkilinin oğlu … adına tescilli olduğunu, söz konusu aracın müvekkili ile davacı tarafından birlikte kullanılacağına ilişkin yazılı metnin davacı tarafça dava dosyasına sunulmadığını, bu yönde bir sözleşme olmadığını, yapıldığı ileri sürülen ödemeye dair yazılı belge sunulmadığını, ödendiği belirtilen davacı tarafından iddia edilen miktarın senetle ispat sınırının üzerinde olduğunu, sunduğu ödeme makbuzlarının hangi amaçla ve neye istinaden yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmadığı ve makbuzdaki miktarlar ile ödediğini iddia ettiği meblağ arasında çok ciddi fark bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Somut olayda Davacı tarafından, davalı … ile minibüs satın adıkları ve çekilen kredinin ödemelerinden yarı yarıya sorumlu olacakları ve minibüsün aylık getirisinin davacı ile davalı arasında eşit şekilde paylaşılacağı ve kredi ödemeleri bittiğinde minibüsün işletmesinin yarısının müvekkiline devredileceği, minübüsün kredi ödemeleri bitene kadar davalının oğlu dava dışı … adına tahsis edilmesi şeklinde anlaşma yaptıkları belirtilmektedir.
…nden alınan 07/08/2019 tarih ve … sayılı yazıda, … ile …’in gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunamadığı, davacı … ile ilgili olarak … Uygulama Grup Müdürlüğü’nden alınan 22/08/2019 tarih ve … sayılı yazıda mükellefin basit usül mükellefi olduğunun, 17/02/1999 tarihinde … minibüs ve dolmuş ile yapılan şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı (belirlenmiş güzergahlarda) işine başladığı ve 17/09/2009 tarihinde faaliyetini sonlandırdığının anlaşıldığı belirtilmiştir. Tarafların ticari defter incelemesi için belirlenen 02/05/2019 tarihinde Davacı vekili tarafından ticari defterlerinin bulunmadığı beyan edilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1.maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın anılan maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılmaktadır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesine göre “Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir” düzenlemesi yer almaktadır.
Dosya kapsamından, tarafların gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunamadığı, davacının basit usül mükellefi olduğunun, 17/02/1999 tarihinde minibüs ve dolmuş ile yapılan şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı (belirlenmiş güzergahlarda) işine başladığı ve 17/09/2009 tarihinde faaliyetini sonlandırdığının bildirildiği, dava konusu uyuşmazlığın 2015 yılı ve sonrasına ait olduğu, davacının vekili tarafından ticari defterinin bulunmadığının beyan edildiği, dolayısıyla davalının tacir olarak kabul edilemeyeceği, davanın mutlak ticari dava olmadığı görülmekle, ticari dava niteliğinde olmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği sonuç ve kanatine varılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki, görev ilişkisidir.
HMK’nun 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev, kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla, davanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
6-Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan taraflar vekillerinin yüzüne açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/11/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza