Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/870 E. 2019/1007 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/870
KARAR NO : 2019/1007
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 06/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili davacı … Ltd. Şti. İle davalı … Spor Ltd.Şti. arasında 02.01.2018 ile 02.01.2019 tarihleri arasında teknik hizmet konulu ticari iş ilişkisi kurulduğunu, aylık 3,000,00-TL+KDV olacak şekilde hizmet bedeli kararlaştırıldığını, ancak davalı şirketin 2018 yılı Şubat ayından itibaren sözleşme gereği ödemesi gereken bedelleri ödemekte temerrüte düşmesi üzerine, vekil eden şirketin yetkili personeli tarafından e-posta atmak suretiyle bu durumun davalı şirket çalışanına bildirildiğini, akabinde kısmi ödeme yapılması üzerine vekil edeni lehine …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, her ne kadar ilgili takibin şirket yetkilisi … adına başlatılmışsa da bunun maddi bir hatadan ibaret olduğunu, …’nin alacaklı şirketin yetkilisi olduğu ve sehven icra takibinin alacaklısı olarak göründüğünü, davalı-borçlunun bu hususta bir itirazda bulunmadığını, ancak davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz etmesinin açık şekilde suiniyet göstergesi olduğunu, takibe konu faturaların davalı şirket personeli … ‘ın imzası da alınmak suretiyle elden teslim edildiğini beyanla, davanın kabulü ile davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yukarıda zikredilen hususta karar verilemeyeceği takdirde ilgili icra takibine konu edilen fatura bedelleri hakkında alacağının tespiti ve sözleşmenin 4.5. maddesinde kabul edilen aylık %25 oranında faizin fatura tarihlerinden itibaren uygulanarak tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Huzurdaki itirazın iptali davasına konu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasındaki alacaklının … ve borçlu müvekkili şirket … Ticaret Ltd. Şti. olarak yer aldığını, müvekkiline tebliğ edilen dava dilekçesinde itirazın iptali talebinde bulunan davacının ” … Ltd Şti’yi temsilen …” olarak belirtildiğini, müvekkiline tebliğ edilen ön incelemeye hazırlık tutanağında ise davacının … olarak belirtildiğini, … İle …’in birbirinden ayrı hak ve fiil ehliyetine sahip gerçek ve tüzel kişiler olmaları bakımından öncelikle hangisi bakımından itirazın iptali talebinde bulunulduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, 6100 sayılı yasanın 115. maddesi uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığının Sayın Mahkeme tarafından davanın her aşamasında araştırılması gerektiğini, … isimli şirket yönünden …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyadaki alacaklı … olmadığından, sözkonusu tüzel kişinin itirazın iptaline konu icra dosyası ile herhangi bir ilişkisi bulunmaması bakımından aktif husumet ehliyeti yokluğunun söz konusu olduğunu, dolayısıyla …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyanın incelenmesinden sonra açıkça anlaşılacağı üzere husumet yönündeki itirazlarının kabulü ile davanın reddî gerektiğini, dosya alacaklısı … yönünden ise gerek görev yönünden, gerek esas yönünden huzurdaki davanın reddinin gerektiğinin anlaşılacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı tarafça 27/08/20117 tarihli ıslah dilekçesi sunulmuş olup, ıslah dilekçesi ile davanın tam ıslah edildiği ve davanın alacak davasına dönüştürüldüğü, icra takibinden feragat edildiği beyan edilmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından, …. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması, mümkün olmaması halinde icra takibine konu fatura bedelleri hakkında alacağının tespiti istemi ile dava açılmış, 27/08/20117 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın tam ıslah edildiği ve davanın alacak davasına dönüştürüldüğü, icra takibinden feragat edildiği beyan edilmiştir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasının incelenmesi ile … San. Tic.Ltd.Şti. alacağı için … adına … Tic Ltd.Şti.’ye karşı ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Dava dilekçesinde …. İcra Dairesindeki takibin şirket yetkilisi … adına başlatıldığı ancak bunun maddi bir hatadan ibaret olduğu belirtilmiş, diğer yandan dava dilekçesinde davacı kısmına … adına Şirket Yetkilisi … yazılmıştır.
HMK 123/3-4.maddesi ile, maddi bir hatadan kaynaklanan, dürüstlük kuralına aykırı olmayan veya kabul edilebilir bir yanılgıya dayanan taraf değişikliği taleplerinin karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği düzenlenmiştir.
Ancak öte yandan, İcra ve İflas Kanununun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı olup bu davada icra takibinin konusu ve tarafları hakkında hüküm tesis edilmesi gerekmektedir. Somut olayda dava açılmadan önce icra takibi sırasında davacı tarafından herhangi bir taraf değişikliği de yapılmadığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde de davacı kısmına … adına Şirket Yetkilisi … yazılmıştır.
Davanın kısmen ya da tamamen ıslahı ise, 6100 sayılı HMK’nun 176 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup ıslah kurumu, taraflarca yapılan usul işlemlerinin düzeltilmesine hizmet etmektedir. Taraflardan biri davada yaptığı bir usul işlemini ıslah yoluyla düzeltebileceği gibi, davacı tarafın davasını tamamen ıslah etmesi ve dava konusunu değiştirmesi mümkündür. Ancak, davanın tamamen ıslahından maksat, davanın taraflarının da bu yolla değiştirilmesi ve eldeki davanın tarafları ile konusu ve sebebi farklı yeni bir davaya dönüştürülmesi değildir. Yerleşik Yargıtay uygulaması ile de, davanın tamamen ıslahı kabul edilmekle birlikte, ıslah yoluyla taraf değişikliği yapılamayacağı kabul edilmektedir.
Yukarında açıklanan nedenlerle, ıslah ile alacak davasına dönüşen dava itirazın iptali davası olarak açılan davanın devamı olduğundan yeni bir dava olarak değerlendirilemeyecek olup, İcra ve İflas Kanununun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu, somut olayda dava açılmadan önce icra takibi sırasında davacı tarafından herhangi bir taraf değişikliği de yapılmadığı ve yargı kararları ile de kabul edildiği üzere ıslah müessesesi ile dahi taraf değişikliği yapılamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 44,40-TL maktu karar harcının davacıdan peşin alınan 187,33-TL harçtan mahsubu ile bakiye 142,93-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/11/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)