Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/857 E. 2019/182 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/857
KARAR NO : 2019/182
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dosyaya sunulan faturalardan da anlaşılacağı üzere davalı şirkete müzik hizmeti verdiğini, davalı yan ise hizmet karşılığı kesilen faturaların takip konusu bedeli kadar borcu ödemediğini, akabinde borçlu hakkında söz konusu borca ilişkin düzenlenen 14.03.2015, 09.02.2015, 12.01.2015, 08.12.2014 ve 07.11.2014 tarihli faturalara dayalı olarak kalan bakiye alacak için … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, borçlu kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, davalı takip konusu borcu sabit olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün … .E.sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve yasal koşulları oluşan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacının gerçek bir tacir olduğunu ve bu dava mutlak ticari nitelikte olan ticari bir işten kaynaklandığını, görevsizlik nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, müvekkil şirketin davacıya her hangi bir borcu bulunmadığını, davacı huzurdaki icra takibine konu olan 18.000-TL meblağın şirket tarafından kendisine ödenmediği bahisle tahsilini talep ettiğini, davacının iddiasının hukuki dayanağı bulunmadığını, söz konusu faturaların müvekkil şirkete tebliğ edildiğini, faturalara konu hizmetin eksiksiz olarak ifa edildiğinin ve alacağın var olduğu davacı tarafından kanıtlanamadığını, müvekkil şirkete gönderilmiş her hangi bir ihtarnamenin bulunmadığından muaccel olmadığını ve müvekkil şirket temerrüde düşmediğini, muaccel olmayan alacağın tahsili talebiyle icra takibi başlatılmayacağını ve dava açılamayacağını, müvekkil şirketin alacağın tamamı veya bir kısmını kabulü ve ikrarının bulunmadığını, icra takibi başlatılmasını ve dava açılmasının haksız olduğunu, alacak bulunmadığını ve kanıtlanamadığı halde ikame edilen huzurdaki dava bu bakımdan dayanaktan yoksun olduğunu, talep edilen temerrüt faiz oranı haksız ve fahiş olduğunu, davacı tarafça görevsiz mahkemede ikame edilen bu davanın esasa girilmeden görevsizlik nedeniyle usulden reddine, aksi halde davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dosya Mahkememizin 02/08/2016 tarih … e. … karar sayılı görevsizlik kararı ile … Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmiş,
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/11/2017 tarih … e. … karar sayılı karşı görevsizlik kararı ile dosya yargı yeri belirlenmek üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş,
… Mahkemesi … Hukuk Dairesi 05/07/2018 tarih … esas … karar sayılı kararı ile Mahkememizi yargı yeri olarak belirlemiş ve Mahkememizce yargılamaya devam edilmiştir.
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalı ile bulunan ticari ilişki nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18.000-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 02/06/2016 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 04/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 07/06/2016 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
… Asliye Hukuk Mahkemesince dosyanın bilirkişiye tevdi ile davacı ve davalının tuttuğu ticari defter ve kayıtlar üzerinden HMK’nun 266 m. Gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının kestiği faturaların gerek davacı gerek davalı ticari defter ve kayıt belgelerinde ne şekilde yer aldığı ya da almadığı hususlarının tespitine karar verildiği, Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 26/09/2017 tarihli raporda; davacı tarafın takibe konu beş adet fatura bakiyesi için hizmetlerin davalıya verildiğini ortaya koyabilecek ticari defter dışında bilgi/belge /kayıt sunmadığı, diğer taraftan davalı bir adet fatura üzerinde olduğu görülen dekontlar dışında ticari defter ve belge ibraz etmediğinden ödemenin cari bakiye borcuna karşılık olup olmadığı belirlenememiştir. Bu sebeple davalı ticari defter ve belgelerin ibraz etmemesi durumunda takdiri Mahkemeye ait olmak üzere davacının 18.000.-TL alacağı olabileceği, davalı ticari defter ve belgelerin incelenmesi mümkün olduğunda ise kayıtlarda bulunmayan faturalar için davacı tarafın belge/bilgi/kayıtlarla hizmet satışının varlığını kanıtlaması durumunda tespit edilecek tutarda davacı asıl alacağının olabileceği, asıl alacağın tespiti halinde dosya kapsamında temerrüt tarihi tespit edilmediğinden talep edilmemekle birlikte davacının takip tarihi itibari ile faiz alacağının ise olamayacağı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;Davacı taraf fatura alacak bakiyesi olarak 18.000.-TL asıl alacak tahsili amacıyla …icra Müdürlüğü … sayılı icra dosyası ile 02.06.2016 tarihinde icra takibi başlattığı, 07.06.2016 tarihinde davalının; “müvekkil şirketin takip alacaklısına takip konusu tutar bakımından veya başkaca bir neden veya nam altında her hangi bir borcu bulunmamaktadır.” gerekçesi ile itiraz ettiği, 07.06.2016 tarih itibari ile icra takibinin durduğu, Davacı tarafın, davalı tarafa düzenlemiş olduğu faturaların bakiyesi olarak 18.000.-TL borç iddiasına karşılık davalı yanın borcu olmadığına dair dekontlar ibraz ettiği, söz konusu tutarın bir adet fatura tutarı olan 11.800-TL üzerinde olması ve birden fazla faturayı kapsaması nedeniyle taraflar arasında cari hesaba dayalı hizmet alımı nedeniyle akdi ilişkinin bulunduğu, Davacının icra takibine konu cari bakiye alacak iddiasının konusu olan davalı adına düzenlenen 2014 ve 2015 yıllarına ait 5 adet toplam 59.800.-TL’lik fatura içeriği müzik hizmet satışına dair taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, davacı tarafın, davalı tarafa düzenlemiş olduğu faturaların bakiyesi olarak 18.000.-TL borç iddiasına karşılık davalı yanın borcu olmadığına dair dekontlar ibraz ettiği, söz konusu tutarın bir adet fatura tutarı olan 11.800-TL üzerinde olması ve birden fazla faturayı kapsaması nedeniyle taraflar arasında cari hesaba dayalı hizmet alımı nedeniyle akdi ilişkinin bulunduğu, Davacının icra takibine konu cari bakiye alacak iddiasının konusu olan davalı adına düzenlenen 2014 ve 2015 yıllarına ait 5 adet toplam 59.800.-TL’lik fatura içeriği müzik hizmet satışına dair taraflar arasında sözleşme, bilgi ve belgelerin yanında faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğine dair bilgi, belge, kayıt vs belgelerin de sunulmadığı ancak buna karşılık davalı tarafça icra takibine konu olan 18.000.-TL’yi ödediğine dair 16.01.2015 tarih 10.000.-TL, 13.03.2015 tarih 5.000.-TL ve 08.04.2015 tarih 3.000.-TL olmak üzere üç adet olmak üzere toplam 18.000.-TL’lik ödeme dekontları ibraz edilmiş ise de bu ödemenin birden fazla fatura ödemesi olduğu, bu sebeple taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu, buna göre birden fazla faturaya konu hizmetlerin davalı tarafından alındığı anlaşılmış, taraflar arasında cari hesap çalışıldığı anlaşıldığından davacı tarafından aylık düzenlenen müzik hizmet faturalarının davalı kayıtlarında bulunabileceği ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmaması nedeniyle kayıtlarının incelemediği, … Vergi Dairesinden dava konusu faturalarla ilgili alınan BA-BS formlarından dava konusu faturaların bulunduğu anlaşılmakla davalıdan takibe konu fatura tutarı olan 18.000-TL alacağının olduğu kanaatine varılmıştır.
Anılan durum karşısında davacı tarafın icra takibinde temerrüt faiz talebi bulunmamakla beraber iddia edilen alacakla ilgili ödeme vadesi, takip öncesi ihtarname bulunmadığından davalının temerrüde düşmediği ,takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 3.600-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.229,58-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 217,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.012,18-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 246,60-TL ilk gider, 500-TL bilirkişi, 140,85-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 887,45-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır