Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/845 E. 2019/1008 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/845 Esas
KARAR NO : 2019/1008
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2018
KARAR TARİHİ : 06/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin 01/09/2016 tarih, … nolu 29.500-TL bedelli faturayı davalı tarafa keşide ettiğini davalının bu faturayı kabul etttiğini ve cari hesabına kayıt ile karşılıklı mutabakata varılmasına rağmen ödememesi nedeniyle …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe 30/10/2017 havale tarihli dilekçesiyle itiraz ettiğini, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, icra takibinin devamı ile ticari avans faiziyle birlikte 31.961,03-TL alacağın tahsiline, davalının takibe haksız itirazı nedeniyle takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafından 01/09/2016 tarihli faturadan kaynaklı 31.931,03-TL alacak iddiasıyla müvekkili şirket aleyhine … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibine 30/10/2017 tarihinde yasal süresi içinde borca ve fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulduğunu, Müvekkili şirket ve ortaklarının yapımcılığını üstlendiği sinema/dizi projeleriye ilgili davacı şirketten sözleşmesiz ve sözlü olarak hizmet alındığını ve sözlü anlaşma gereği tüm hizmet bedellerinin davacıya ödendiğini, dava dilekçesinde müvekkili şirket ile davacı tarafın aralarındaki cari hesap ilişkisi gereği borcun ödenmediği belirtilmiş ise de söz konusu borcun hangi hizmet ilişkisinden kaynakladığı, hizmetin verilip verilmediği hususunda herhangi bir beyan sunulmadığı, taraflar arasında anlaşma veya yazılı sözleşmeye ilişkin herhangi bir bilgi veya belge sunulmadığını, faturaların usulüne uygun tebliğ edildiğini ve hizmetin verildiğini ispat yükünün davacıda olduğunu, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacı şirket nezdinde herhangi bir borcun bulunmadığının somut hale geleceğini beyanla haksız olarak ikame edilen davanın reddine, karşı taraf aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılarak vekalet ücreti takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 23/10/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 25/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 30/10/2017 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2016 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verilmiş, bilirkişi olarak görevlendirilen … tarafından sunulan raporda özetle; incelenen davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 18/07/2017 takip tarihi itibariyle davalı yandan 29.500-TL alacaklı olduğu, incelenen davalı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 18/10/2017 takip tarihi itibarıyla davacı tarafa 29.500,00-TL borçlu olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde 05/01/2017 tarihli hesap mutabakatı hakkında konulu metin sunulmuş ve Mahkememizin 19/09/2018 tarihli tensip tutanağının 10 numaralı ara kararı ile, dava dilekçesi ekinde mevcut 05/01/2017 tarihli mutabakat örneğinin davalıya tebliğ ile belge içeriği hususunda tebliğinden itibaren isticvap yerine kaim olmak üzere 2 hafta süre verilmesine aksi halde belge içeriğinin doğru sayılacağı ve mevcut delil durumuna göre karar verileceği meşruhatını içeren davetiye ile tebliğine karar verilmiş olup, tensip tutanağı davalıya tebliğ edilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Bilirkişi raporunda davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 18/07/2017 takip tarihi itibariyle davalı yandan 29.500-TL alacaklı olduğu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 18/10/2017 takip tarihi itibarıyla davacı tarafa 29.500,00-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, dava dilekçesi ekinde 05/01/2017 tarihli hesap mutabakat hakkında konulu metinde, … Ltd. Şti.’nin 29.500,00 TL’sı borç bakiyesinin belirtildiği görülmekle davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 29.500,00-TL alacağının olduğu anlaşılmış olup, davanın kısmen kabulüne, icra takibinden önce davalı temerrüte düşürülmediğinden takip öncesi faiz talebinin reddine, Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın 29.500,00 TL’sı asıl alacak yönünden iptaline,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla 29.500,00 TL’sı alacağın %20 si olan 5.900,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemlerin REDDİNE,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken karar harcı 2.015,15-TL harçtan peşin alınan 386,01-TL harcın mahsup edilerek 1.629,14-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 421,91-TL ilk gider, 151,55-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 700-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.273,46-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.207,89-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
4-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 3,540,00-TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürülükte olan AAÜT gereğince 2.461,03-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK 333. md. Uyarınca taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)