Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/822 E. 2020/139 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/822 Esas
KARAR NO : 2020/139
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında var olan ticari ilişkiden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın borçlarını ifa etmediğini, müvekkili şirkete 30.070,72-TL borcunun bulunduğunu, davalı tarafın icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile takibin haksız olduğunu beyan ederek borca, faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini beyanla, davalının itirazının iptaline karar verilmesi ile birlikte yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılması, alacağın likit olması sebebiyle davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de sunmamıştır.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 31/05/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 04/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 10/08/2019 tarihine borca ve fer’ilere itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Yargılama sürecinde bilirkişi olarak görevlendirilen …’ın 31/05/2019 tarihli raporunda özetle; Davacıya ait 2016 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalı şirketin defterlerinin inceleme anında ve sonrasında ibraz edilememiş olduğu, davacı ile davalı arasında aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin bir sözleşmeye dava dosyası ve eklerinde rastlanılmamış olduğu, dava dosyası davacı taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar ile tarafınca yapılan inceleme neticesinde davacının davalıdan 12/07/2016 tarihi itibariyle 23.520,71-TL alacaklı olduğu, fakat davacı şirkete ait 2016 yılı yevmiye defterlerinde 31/12/2016 tarihi itibariyle 29.085,16-TL alacaklı olduğu, davacı şirket vekili tarafından 01/04/2019 tarihinde yapılan incelemede sunulan cari hareket föyüne göre ise de 12/07/2016 tarihi itibariyle 30.070,72-TL alacaklı olduğu bildirmiştir.
Davalı tarafa ön inceleme duruşma tutanağı tebliğ edilmesine karşın, ticari defterler sunulmamış, yine davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Bilirkişi raporunda bilgileri belirtilen ve dosya kapsamında bulunan faturaların dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle, bilirkişi raporunda belirilen faturaların tutarı olan 23.510,71 TL’sı alacağının olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) … İcra Dairesinin … esas sayılı ile başlatılan takibe yönelik itirazın 23.520,71 TL’sı asıl alacak yönünden iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 23.520,71-TL’sının %20’si oranında 4.704,142-TL’sı icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken karar harcı 1.606,70-TL harçtan peşin alınan 513,54-TL harcın mahsup edilerek 1.093,16-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 3.528,11-TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 549,44-TL ilk gider, 120,20-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.419,64-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.230,02-TL’sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davalı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.12/02/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)