Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/795 E. 2020/330 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/795 Esas
KARAR NO : 2020/330
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2018
KARAR TARİHİ : 08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin makine imalatı yapan İstanbul ili Pendik ilçesinde kurulu … Sanayi unvanlı şahıs şirketinin sahibi olduğunu, davalı ile davacı müvekkili arasında bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, davalı şirket ile müvekkil arasında yapılan anlaşma gereğince imalatı istenen malların eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalı/borçlu şirket ile müvekkili olan şirket arasında yapılan anlaşma çerçevesinde yapılan işin teslim edildiğini; yapılan işler çerçevesinde davalı/borçlu şirket adına düzenlenmiş olan 26.12.2017 tarih ve … sıra nolu 137.882,99 TL bedelli faturanın 109.693,43 TL bakiyesinin ödenmediğini, davalı/borçlu şirket aleyhine ödenmeyen bakiye fatura için … İcra Müdürlüğü 2018/17472 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, şifahi görüşmelerin de sonuç vermemesi üzerine davalı/borçlu şirkete karşı … İcra Müdürlüğü 2018/17472 dosyasından icra takibine geçilmiş ise de davalı şirket vekilinin 30.395,64 TL lik kısmına itirazda bulunduğunu, davacı müvekkilinin defterleri ve davalı-borçlunun ticari defterleri incelendiğinde davalının müvekkiline fatura karşılığı iş yaptırıp bedelini ödemediğinin açıkça ortaya çıkacağını beyanla, davanın kabulüne, davalı/borçlu şirketin itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında Genel Tedarik Koşulları Sözleşmesi ve 16.08.2017 tarihli, … sipariş numaralı satın alma siparişi akdedildiğini, sözleşmenin “Gecikmelerin etki ve sonuçları ve cezai şart” başlıklı 8. maddesinde, yüklenicinin ürünleri teslimata hazır olduğunu gösteren belgeyi yani sevkiyata uygunluk belgesini satın alma siparişinde belirtilen süre zarfında almaması ya da CFD belgesinin talep edilmediği siparişlerde belirtilen tarihlerde ekipmanları teslim etmemesi ve bu durumun mücbir sebepten kaynaklanan bir gerekçesinin olmaması halinde, yüklenici gecikmenin başlangıç tarihinden gecikmenin ilk haftası veya söz konusu haftanın bir bölümü için sipariş bedelinin %1 ine, ikinci gecikme haftası için sipariş bedelinin %2 sine, üçüncü gecikme haftasından itibaren de sipariş bedelinin %4 üne ve gecikmenin devamı için azami %10 una tekabül eden tutarda bedeli cezai şart olarak ödemekle yükümlü olacağının açıkça kararlaştırıldığını, davacının standart tedarik sözleşmesinin 8. maddesinde belirtilen sevkiyata uygunluk belgelerini vermediğini, davacının kontrolörün periyodik olarak kontrol ettiği imalatların kararlaştırılan teslim tarihlerinden sonra sevkiyata uygun hale geldiğini gösteren ve kontrolörün imzasını taşıyan sevkiyata uygunluk belgelerini de imzalamadığını, delilleri arasında mevcut sözleşmeler, sevk irsaliyeleri, sevkiyata uygunluk belgeleri müvekkili kayıtları ve yazışmaları ile sübut bulacağı üzere davacının edimlerini süresinde yerine getirmediğini, sevkiyata uygunluk belgelerini müvekkiline zamanında imza edip teslim etmediğini, kararlaştırılan tarihlerde imalatları teslim edemediğini ve geciktiğini, müvekkili sözleşmenin 8. maddesi gereğince; 2017 tarihli sözleşme ve … no.lu 16.08.2017 tarihli satın alma siparişi kapsamındaki: … kodlu … adlı ürünü 13.11.2017 tarihinde teslim etmesi gerekirken 02.03.2018 tarihinde teslim ettiğinden 109 günlük gecikme, … kodlu, … adlı ürünü 13.11.2017 tarihinde teslim etmesi gerekir iken 02.03.2018 tarihinde teslim ettiğinden 109 günlük gecikme, … kodlu, … adlı ürünü 04.12.2017 tarihinde teslim etmesi gerekir iken 17.03.2018 tarihinde teslim ettiğinden 103 günlük gecikme, … kodlu, … adlı ürünü 04.12.2017 tarihinde teslim etmesi gerekir iken 17.03.2018 tarihinde teslim ettiğinden 103 günlük gecikme, … kodlu, … adlı ürünü 11.10.2017 tarihinde teslim etmesi gerekir iken 25.01.2018 tarihinde teslim ettiğinden 106 günlük gecikme, … kodlu, … adlı ürünü 11.10.2017 tarihinde teslim etmesi gerekir iken 25.01.2018 tarihinde teslim ettiğinden 106 günlük gecikme nedeniyle dava konusu 30.795,64TL tutarında ceza uyguladığını, açık sözleşme hükümleri ile üstlendiği uygunluk belgelerini sunma ve mallan teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı yüklenici hakkında sözleşmeye göre uygulanan ceza tutarının yerinde ve haklı olduğunu beyanla, davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacının %20 tazminat ödemesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Dairesi’nin 2018/17472 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 22/05/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 25/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 31/05/2018 tarihinde icra takibinin 30.395,64-TL’sı olan kısmına, faiz oranına ve bu kısma ilişkin fer’ilere itiraz ettiği, itirazın ve 04/09/2018 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce talimat yolu ile yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda sunulan 03/07/2019 tarihli Bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile Davalı arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davalı … firmasının 2017 ve 2018 yılı Resmi Defter ve Belgeleri Lehine Delil Teşkil eder vaziyette olduğu, davacı … – … firması tarafından davalı … aleyhine ….İcra Müdürlüğünün 2018/17472 Esas sayılı dosyasında 109.693,43.-TL tutarlı asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlatılmış ise de davalı … firmasının 30.395,64.-TL.’lik kısmına itiraz etmiş olduğu; davalı- … firmasının davacı … – … San. firmasına yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olan dava ve icra takip tarihi itibarıyla borç ya da alacağının bulunmadığı, (Cari hesap bakiyesinin “0” sıfır olduğu) davacı … – … firmasının davalı aleyhine açmış olduğu icra takibinde Davalı … tarafından itiraz edilmiş olan 30.795,64.-TL’lik kısmına esas oluşturan Davalı … firması tarafından Davacı … firmasına kesilmiş olan 31.05.2018 tarih 003824 nolu 30.395,64.-TL tutarlı Reklamasyon Gelirleri olarak kesilmiş olan faturanın Davalı … tarafından davalı … -… ‘ ya teslimine ilişkin olarak yapılmış olan detaylı incelemelerde faturanın teslimiyle ilgili olarak fatura teslim alan kısmına teslim alan kişinin ad-soyadı ve imzalarının bulunmadığının tespit edildiği, yukarıdaki fatura içeriği incelendiğinde ürünlerin geç teslim edilmesinden dolayı reklamasyon faturasının düzenlenmiş olduğunun yazılı olduğunun görüldüğü, ancak dava dosyası içerisinde davacı tarafın resmi defter ve belgelerinde yapılmış olan bilirkişi raporu görülemediği için tarafınca reklamasyon faturasının içeriğinde yazılı olan malların geç teslim edilip edilemediği hakkında tarafımca görüş ve kanaat oluşturulamamış olduğu beyan edilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi … tarafından sunulan 16/07/2019 tarihli Bilirkişi raporu özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2017-2018 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı yan ticari defterlerinin, mahkemenin 03.05.2019 tarihli talimatı ile İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından inceleneceği, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 23.05.2018 takip tarihi itibariyle davalıdan 37.093,43 TL alacaklı göründüğü, davacı yanın siparişlere konu tüm ürünleri, 26.12.2017 tarihli toplamda 307.987,43 TL tutarında 3 adet fatura ile ve faturaların üzerinde “MAL ALICIYA MÜESSESEDE TESLİM EDİLDİĞİ İÇİN İRSALİYE DÜZENLENMEMİŞTİR” şerhini düşerek teslim etmiş olduğu, aksine bir değerlendirme yapabilmek için davalı şirketin, ürünleri davacı imalathanesinden fiilen teslim aldığı tarihleri gösteren taşıma irsaliyelerini sunması gerektiği, davacı yanın 26.12.2017 teslim tarihi dikkate alındığında, sipariş formunda yer verilen teslim tarihlerinin yine de aşıldığı, davacı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu e-posta yazışmalarına göre, var ise gecikmelerin davalı şirketten kaynaklandığı yönündeki beyanları hususunda takdir mahkemeye ait olmak üzere, 26.12.2017 teslim tarihi ile sipariş belgesinde yer verilen teslim tarihleri arasındaki gecikmelerin, sipariş bazında sözleşme hükümlerine göre hesaplanmış cezai şart tutarları toplamının, yine davalı şirketçe düzenlenmiş olan ve davacı yan tarafından kabul edilmeyerek iade edilen reklamasyon fatura tutarı ile aynı olacağı (30.795,64 TL), bu durumda davacı yanın, gecikmelerin davalı şirketten kaynaklandığı yönündeki beyanlarının mahkemece kabul görmesi halinde, davalı şirketin cezai şart talep edemeyeceği, bu durumda davacı yanın takip talebi ve tutannın yerinde olacağı, ilgili icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabına göre, davacı yanın, davalı şirket tarafından yapılmış olan ödeme tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faizi ayrıca talep edebileceği, takibin ise kalan bakiye üzerinden devam edeceği, davacı yanın, gecikmelerin davalı şirketten kaynaklandığı yönündeki beyanların mahkemece benimsenmemesi halinde ise, cezai şart tutarının alacak bakiyesinden mahsubu sonrasında davacı yanın davalı yandan herhangi bir alacağının kalmayacağı, bununla birlikte, davalı yanın ödemeyi takipten sonra yapmış olduğu dikkate alınarak, ilgili icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabına göre, davacı yanın, davalı şirket tarafından yapılmış olan ödeme tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faizi aynca talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi … tarafından sunulan 27/02/2020 tarihli Bilirkişi ek raporunda; “…Kök raporda yer verilen tespit ve değerlendirmeler aynen muhafaza edilmiş olmakla, kayıt düzeni dikkate alınarak, standart cari hesap işleyiş mantığı ile (ödeme belgelerinde hangi faturaya mahsuben ödeme yapılmadığı belirtilmediği sürece) … , ’e ait faturalara karşılık ödeme yapılmış olduğu söylenemeyeceği gibi, yapılmış olduğu da söylenemeyecek olup, netice itibarıyla davacı yanın takibe konu ettiği fatura yönünden alacaklı olacağının kabulü gerekeceği, aksi durumun ispatı ise ancak davalı yanın, yapmış olduğu ödemelerin, münhasıran hangi fatura veya siparişe ilişkin yapıldığını belge ile ispat etmesi gerekeceği,
Davacı yanın, gecikmelerin davalı şirketten kaynaklandığı yönündeki beyanlarının mahkemece kabul görmesi halinde, davalı şirketin cezai şart talep edemeyeceği, bu durumda davacı yanın takip talebi ve tutarının yerinde olacağı, ilgili icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabına göre, davacı yanın, davalı şirket tarafından yapılmış olan ödeme tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faizi ayrıca talep edebileceği, takibin ise kalan bakiye üzerinden devam edeceği,
Davacı yanın, gecikmelerin davalı şirketten kaynaklandığı yönündeki beyanlarının mahkemece benimsenmemesi halinde ise, cezai şart tutarının alacak bakiyesinden mahsubu sonrasında davacı yanın davalı yandan herhangi bir alacağının kalmayacağı, bununla birlikte, davalı yanın ödemeyi takipten sonra yapmış olduğu dikkate alınarak, ilgili icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabına göre, davacı yanın, davalı şirket tarafından yapılmış olan ödeme tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faizi ile icra masraflarını ayrıca talep edebileceği,
…” belirtilmiştir.
Dosyada mevcut Standart Tedarik Koşulları sözleşmesinin yapıldığı, sözleşmenin 8.maddesinde “… İş kapanış (Conformity for Deliveriy-CFD) belgesinin alınmasında ya da ekipman tesliminde gecikme; YÜKLENİCİ, aşağıda … no.lu maddede belirtildiği üzere ürünleri teslimata hazır olduğunu gösteren belgeyi satın alma siparişinde belirtilen süre zarfında almadığı takdirde, ya da CFD belgesinin talep edilmediği siparişlerde belirtilen tarihte ekipmanları teslim etmediği takdirde ve bu durumun mücbir sebep teşkil eden olaydan kaynaklanan bir gerekçesi olmaması halinde, yüklenici gecikmenin başlangıç tarihinden gecikmenin ilk haftası veya söz konusu haftanın bir bölümü için sipariş bedelinin %1 ine, ikinci gecikme haftası için sipariş bedelinin %2 sine, üçüncü gecikme haftasından itibaren de sipariş bedelinin %4 üne ve gecikmenin devamı için azami %10 una tekabül eden tutarda bedeli ceza-i şart olarak ödemek yükümlü olacaktır. Dört tam haftayı geçen gecikmeler, yüklenicinin yükümlülüklerini ‘ciddi ihlali’ olarak kabul edilecek ve işverene ilgili satın alma siparişini tek taraflı olarak feshetme hakkı verecektir. Gecikme cezaları yüklenicinin ekipmanı teslim etme sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı gibi yukarıda belirtilen limiti aşan bir zarar doğması halinde ilgili zarar tazmin etme hakkını İşveren ayrıca saklı tutar” düzenlemesi yapılmıştır.
Davalı tarafça 31/05/2018 tarih ve 3824 sayılı faturadaki ürünlerin geç teslimi nedeniyle reklamasyon gelirleri açıklaması ile 30.795,64-TL’sı bedelli reklamasyon faturası düzenlenmiş, icra takibine 30.395,64-TL’sı yönünden kısmi itirazda bulunulmuştur. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda 26.12.2017 teslim tarihi ile sipariş belgesinde yer verilen teslim tarihleri arasındaki gecikmelerin sipariş bazında sözleşme hükümlerine göre hesaplanmış cezai şart tutarları toplamının, yine davalı şirketçe düzenlenmiş olan reklamasyon fatura tutarı ile aynı olacağı belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 8.maddesinde mücbir sebep teşkil eden olaydan kaynaklanan bir gerekçenin olmaması halinde yüklenicinin gecikmenin başlangıç tarihinden gecikmenin süresine göre kademeli olarak cezai şart ödenmesi gerektiğinin kararlaştırıldığı, davacının sözleşme konusu edimlerinin geç tesliminin mücbir sebep teşkil eden bir olaydan kaynakladığı ispat edilemediğinden davalının itirazında haklı olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Alacaklının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olması koşullarının bir arada bulunması gerektiği ancak davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL nispi karar harcının peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile kalan 18,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 4.559,35-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 08/07/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza