Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/788 E. 2020/149 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/788 Esas
KARAR NO : 2020/149
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2018
KARAR TARİHİ : 14/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Taraflar arasında 03/07/2015 tarihinde … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek olarak … Programı Kullanım Taahhütnamesi yapıldığını, bu sözleşmelere göre müvekkili şirketin “servis sağlayıcısı” karşı tarafın ise “otel” ismi ile belirtildiğini, sözleşmeye göre müvekkili şirketin otel için özel olarak dizayn edilmiş … Online Rezervasyon Motoru’nu Otelin kullanımına açtığını, bu sistem üzerinden davalı otel işleteninin, Otel’e ait bilgilerini (otel özellikleri, kontenjan, fiyat vb.) sisteme yükleyerek rezervasyonlarını takip ettiğini, kendilerine ait bir kontrol paneline erişim sağladığını, müvekkili şirketin sözleşmeye uygun yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini ve taahhütnamenin 7. maddesine aykırı olarak web sitesini açık tutmadığını, yine hizmet bedeli olarak sözleşmenin 2/g maddesine göre kesilen faturaların, bu maddeye göre kesin vade belirtilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, sözleşme süresinin 3 yıl olmasına rağmen davalının hiçbir bildirim yapmadan sözleşmeye aykırı olarak sistemleri kapattığını, davalının sözleşmede belirtilen adresine iadeli taahhütlü olarak ihtarname gönderildiğini, ancak adresten taşınmış olduğu belirtilmek suretiyle ihtar mektubunun iade edildiğini, sözleşme hükümlerine aykırı davranılması halinde sözleşmenin 10. maddesinde cezai şart olarak senelik 3000 Euro’nun Otel tarafından servis sağlayıcısına ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme 3 yıllık olmasına rağmen icra takibinde bir yıllık bedel talep edildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi, sözleşme hükümlerine aykırı davranılması nedeni ile davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının 13.07.2018 tarihinde itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olduğunu, davalının itirazının yerinde olmadığını, taraflar arasında yapılan sözleşmeler gereğince müvekkili şirket edimini yerine getirdiğini ve davalı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, sözleşmeye uygun olarak faturalar düzenlendiğini ve karşı tarafa gönderildiğini, karşı tarafın fatura içeriklerine itiraz etmediğini, sistemin kapatılması nedeni ile de müvekkili şirketin zarara uğratıldığını, sözleşme gereğince müvekkili şirketin kurulum işlemleri ve ayrı yazılım işlemleri yaparak hizmeti hazır hale getirdiğini ve bu sistem üzerinden yapılacak rezervasyonlara göre komisyon bedeli alacakken davalının sistemi kapatması nedeni ile yapılan yazılım ve diğer masrafların bedelinin dahi tahsil edilemediğini, müvekkili şirketin bu programı kurarken en az 3 yıl işletilecek bir sisteme göre yatırım yaptığını, kesilen fatura tarihlerinden de sabit olacağı üzere en son 05.12.2015 tarihinde fatura kesildiğini beyanla, … İcra dairesinin … esas sayılı dosyasındaki takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi özetle; Davalı şirket ile 03/07/2015 tarihinde sözleşme imzaladıklarının doğru olduğunu, İstanbul Taksim’de 2015-2016 yılları arasında 4 odalı küçük bir turizm işletmesi açtığını, bu yıllarda ülke turizm sektöründe durgunluk yaşandığını, nitekim 1 yıl dolmadan işletmeyi kapatmak sorunda kaldığını, davacı aracılığı ile yapılan rezervasyonların büyük oranda iptal edildiğini, önemli bir rezervasyonun da sağlanmadığını, işletmesinin zarar sonucu kapandığını, davacının işletmesini 2016 yılında kapandığını bildiği halde 2018 yılında cezai şart talep ettiğini, sözleşmenin 10. maddesinde yazılı cezai şartın koşullarının oluşmadığını, yasal ve geçerli bir fesih ihbarının bulunmadığını, davanın iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu beyanla, talep edilen fatura tutarlarını kabul ettiğini, cezai şart için talep edilen 3.000-EURO için davanın reddine, avukat tutması halinde lehine avukatlık ücretine, masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 05/07/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 10/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 13/07/2018 tarihine borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi … ve …’in 19/07/2019 tarihli raporunda özetle; incelenen davalı şirkete ait 2015 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığını, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtları ve cari hesap durumuna nazaran 05/07/2018 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 365,59-TL alacaklı olduğunu, söz konusu alacak tutarının aslen 118,59-Euro olmasına rağmen herhangi bir kur değerleme işlemi yapılmadığından bu alacağın TL karşılığının defter kayıtlarında 365,59-TL olarak kaldığını, davalı tarafın incelemeye gelmeyip, ticari defterlerini ibraz etmediğinden davacı yan alacağının davalı defterlerindeki durumu yönünde herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılma imkanının bulunmadığını, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11. maddesinde yer alan tablonun ”faturalama ve ödeme” bölümünde” faturanın ulaşmasından itibaren 7 gün içinde ilgili bedeli ödeyecektir” hükmü karşısında, ödememe durumunda uygulanacak temerrüt faizi oranı belirlenmediğinden, davacı tarafın düzenlemiş olduğu faturalarda yer verdiği ”son ödeme tarihi” ne dayalı olarak, faturanın alt bölümünde yazan faiz oranını (aylık %5) talep edip edemeyeceği hususunun mahkemeye ait olduğunu, davacı yanın işlemiş faiz talebinin bu şartlarla kabulü halinde ise işlemiş faiz tutarının aylık %5 temerrüt faizi üzerinden 141,51-Euro olacağını, ancak davacı tarafın faturada yer verilen aylık %5 lik faiz oranını, yıllık %5 olarak değerlendirip takipte 16,31-Euro işlemiş faiz talep ettiği anlaşıldığından talep ile bağlılık ilkesi gereği talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 16,31-Euro ile sınırlı olacağını, taraflar arasında imzalanmış sözleşme kapsamında davacı tarafından davalının kullanımına online rezervasyon sistemi sunulmuş olduğu, bu sistem üzerinden davalı otelin rezervasyon almış olduğu ve sözleşme kapsamında bu rezervasyonlardan dolayı davacının komisyon bedelini hak etmiş olduğu, dolayısıyla davacı tarafından kesilen 4 adet faturaya ilişkin alacak talebinin yerinde olduğu, davacı tarafından kesilen bu faturaların ödenmemesi nedeni ile davalının sözleşme şartlarını ihlal etmiş olduğu ve bu nedenle davacı tarafın sözleşmede belirtilen cezai şart bedeline ilişkin talebinin yerinde olduğunu, davacı tarafın 118,59-Euro karşılığı 652,20-TL fatura alacağı 16.31-Euro karşılığı 89,56-TL işlemiş faiz 3.000,00-Euro karşılığı 16,473,60-TL cezai şart alacağı olmak üzere toplam 3.134,90-Euro karşılığı, 17.214,36-TL tutarındaki takip talebinin yerinde belirtilmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde tahsil edilemeyen fatura tutarlarını ödemeyi kabul ettiğini belirtmiş olup, taraflar arasında dava dilekçesinde belirtilen sözleşmenin yapıldığı ve icra takibine konu fatura bedellerinin ödenmediği hususunda uyuşmazlık olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu edilen cezai şart talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında olan 03/07/2015 tarihli … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesinin “Cezai Şart” başlıklı 10. maddesinde “Otel, iş bu sözleşmeyi haklı bir nedene dayanmaksızın feshetmesi durumunda veya sözleşmedeki borçlarına aykırılık halinden dolayı Servis Sağlayıcısı tarafından Sözleşmenin feshedilmesine sebep olması durumunda, hizmetler karşılığı borçlarına ilave olarak, servis sağlayıcısına senelik otel başı 3000 (üç bin) euro cezai şart ödemekle yükümlüdür” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı tarafından, davalı tarafa, taraflar arasında yapılan sözleşmeye aykırı olarak muhatap şirket tarafından sözleşme gereğince keşideciye ödenmesi gereken bedellerin ödenmediği ve sistemin kullanıma kapatıldığı, muhatap tarafından sözleşme şartlarının ihlal edilmesi nedeni ile sözleşmeyi feshettikleri ihtarını içeren 27/06/2018 tarihli ihtarname gönderilmiştir. Dava dilekçesinde ihtarnamenin tebliğ edilemeden iade edildiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davalının fatura bedellerini ödemediği, davacının sözleşmeyi feshettiği görülmekle, davacının sözleşmenin 10. maddesinde düzenlenen cezai şart talebinde haklı olduğu kanaatine varılmış ve davanın kabulüne, davacı tarafından da kabul edilen icra takibine konu fatura bedeli üzerinden takip tarihindeki kur tarihi esas alınarak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibinh aynen devamına,
2-İcra takibine konu fatura bedeli üzerinden takip tarihindeki kur esas alınarak davalının %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya dair istemlerin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.175,91-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 207,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 968,00-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 243,31-TL ilk gider, 223,05-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.866,86-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekilinin yüzüne, davalının Yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/02/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)