Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/785 E. 2020/197 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/785 Esas
KARAR NO : 2020/197
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalının takip dayanağı faturaları ödememesi üzerine, aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının alacağın tahsilini geciktirmek amacı ile mesnetsiz gerekçelerle haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz etmiş olduğunu, borçlu olmadığını beyan ederek takibin durmasına neden olduğunu beyanla, davalı tarafın icra takibine ilişkin borca itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla devamına, icra takibinde yazılı asıl ve feri alacaklarının davalı yandan tahsiline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafından haksız bir şekilde …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle itiraz ettiklerini beyanla, gerek ödeyerek gerekse de taksitlendirerek tüm borcunu ödediğini beyanla, davanın görevsizlik nedeniyle aksi kanaatte olunması halinde mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya UYAP sitemi üzerinden gönderilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 28/07/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edilemediği, davalı borçlunun 23/08/2017 tarihine borca ve fer’ilere itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Dava, cevap, ibraz edilen deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının, faizinin ve KDV’nin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup bilirkişi … ‘ın 31/07/2019 tarihli kök raporunda özetle; Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, dayanılan fatura bedellerinin ödendiğine dair kabul edilebilir belge ibraz edilmediğini, faturaların son ödeme tarihinden 28/07/2017 takip tarihine kadar %16,80 oranını geçmemek üzere 6183 s. K. 51. Md. göre belirlenen dönemsel amme alacağını uygulanan faiz ve faiz tutarına %18 KDV uygulanarak, 18/07/2017 tarihli icra takiple istenebilir toplam alacağın 3.755,91-TL – 3.911,36-TL talep edilen = 155,45-TL faiz+KDV taşkın alacak isteminin olduğunu, 05/12/2019 tarihli ek raporunda özetle; a- 19/01/2016 tarihli 270,03-TL takip öncesi ödenemenin mahsup edilmediğinin kabulü halinde 28.07.2017 tarihli takiple istenebilir 2.901,92-TL anapara+ (850,68-TL yığılmış amme faizi – 270,03-TL) 580,65-TL faiz kalanı ödemenin mahbubu = 3.482,57-TL takip çıktısı olacağı, b-19/01/2016 tarihli takip öncesi 270,03-TL ödemenin mahsup edilerek icra takibi yapıldığının kabulü halinde 28/07/2017 tarihli takiple istenebilir anapara alacağı 2.901,92-TL + 850,68-TL amme faizi = 3.752,60-TL olacağı belirtilmiştir.
Davalı tarafça takip konusu borcun ödendiği belirtilmiş ancak ödeme belgesi dosyaya sunulmamıştır. Mahkememizce davacı tarafa müzekkere yazılarak dava konusu alacak ile ilgili olarak yazı ekinde gönderilen faturalarla ilgili herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda bilgi verilmesi istenmiş olup, davacı tarafın 30/10/2019 havale tarihli yazısında ilgil icra dosyasına istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığı sadece takip öncesi 19/01/2016 tarihinde 270,03 TL’sı ödemenin mahsup edildiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; Davalı taraf borcun ödendiğini belirtmiş ise de ödeme hususunda ispat yükü kendisinde olan davalı tarafından dosyaya ödeme belgesi sunulmadığı, davacı tarafça 19/01/2016 tarihinde 270,03 TL’sı ödeme yapıldığının bildirildiği, bilirkişi raporunda 270,03 TL’sı ödeme dikkate alınarak yapılan hesaplamada icra takibine konu alacağın 2.901,92-TL anapara ve 580,65-TL faiz olmak üzere 3.482,57-TL’sı olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, davanın kısmen kalubüne, davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 2.901,92-TL asıl alacak, 580,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.482,57 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 2.901,92 TL’nin %20’si oranında olan 580,38-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken karar harcı 256,34-TL harçtan peşin alınan 66,80-TL harcın mahsup edilerek 189,54-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 102,70-TL ilk gider, 256,60-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 700-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.059,30-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.020,47-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatırana iadesine,
Dair, davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/03/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)