Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/774 E. 2018/1369 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/774 Esas
KARAR NO : 2018/1369
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 20/08/2018
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde görülen Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı asiller dava dilekçesinde ve özetle;
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … karar sayılı 18/04/2011 tarihli kararı gereği davalı … Ltd Şti ni vekil olarak temsil ettiklerini, kararda reddedilen kısım üzerinden lehlerine 19.289,04 TL vekalet ücreti takdir edildiğini
Vekalet ücretinin tahsili için … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında yasal takibe geçildiğini, yapılan araştırmada takip borçlusu olan şirketin TTK’nun geçici 7. Maddesine göre ticaret sicil kaydından resen terkin edildiğini öğrendiklerini, takip borçlusu vekalet ücreti borçlusu şirket tarafından itiraz edilerek … İcra hukuk mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını,mahkeme tarafından şirketin ihyası için dava açmak üzere kendilerine 2 haftalık süre verildiğini belirterek;
Ticaret sicilden terkin edilen … ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin sicil kaydının ihyasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP / Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili kurumun TTK’nun 32. Maddesine göre işlem yaptığını, münfesih durumundaki şirketin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesine göre re’sen terkin edildiğini, bu aşamada devam eden davası olduğuna dair herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, işlemin hukuka uygun olduğunu,
Müvekkilinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne … ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan … Limited Şirketi’nin dosyasında yapılan incelemede, kooperatifin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi kapsamında; “5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması” gerekçesiyle resen terkin kapsamına alındığını tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 09.10.2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğini
5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması dayanılarak bu kapsamda tesis edilmiş olan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek
Müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, TTK 547 maddesi gereğince Limited Şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Dava dışı … ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin dava tarihi itibariyle Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan merkez adresinin mahkememizin yargı yetkisinin bulunduğu …-İstanbul adresi idari sınırları içinde kaldığı saptandığından, uyuşmazlığın çözümünde HMK. 14/2. ve T.T.K.nun 547/1 . maddesi hükmü gereğince mahkememiz kesin yetkilidir.
Tüzel kişiliği olan bir şirketin ticaret sicilinden terkin işlemi yapıldıktan sonra, ortaklığın tüzel kişiliği sona erer. Bu terkinden sonra ortaklığın alacakları, borçları yada ortaklığın sorumluluğunu gerektiren bir durum ortaya çıkarsa, tasfiye memurları , ortaklığın pay sahipleri veya alacaklılar sicildeki terkin kaydının kaldırılmasını isteyebilirler. Davacı tarafından başlatılmış bulunan … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası nedeniyle bu davayı açmakta hukuki yararının ve taraf olma ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
6102 sayılı Yasanın geçici 7. Maddesinin 15. Fıkrasında “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarla ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren 10 yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret Sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dosya içerinde bulunan Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısından ve ihyası istenen şirketin sicil dosyası kapsamında; şirketin 6102 sayılı T.T.K.nun geçici 7. Maddesi uyarınca 09.10.2014 tarihinde re’sen terkin edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Bu durumda şirket hakkında resen terkin işlemi uygulanması nedeniyle ihya davası sadece Ticaret Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilmek suretiyle açılabilecektir. Terkin tarihinden itibaren davanın öngörülen 5 yıllık süresi içinde açıldığı tespit edilmiştir. Terkin edilen şirkete karşı … İcra Müdürlüğü’nde 11/07/2018 tarihinde takip başlatılmış bulunduğundan davacının şirketin ihyasından hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Takibin dayanağının … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı 18/04/2011 tarihli karar ilamı olduğu ,bu ilam gereğince yargılama neticesinde verilen karar sırasında şirketin tasfiye işlemi yapılmaksızın res’en terkin edildiği anlaşılmıştır.
… İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında ve bu dosyaya bağlı olan … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasında, borçlu olarak gösterilen şirkete ödeme emrinin tebliğinin sağlanabilmesi ve takibin sürdürülebilmesi için davalı şirketin terkin kaydının kaldırılarak yeniden ihyası ve Ticaret Sicilde tesciline karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Şirketin tasfiye sürecine girmediği, ihya halinde tüzel kişiliğini aynı şekilde sürdürmesi gerektiği sonucuna varıldığından T.T.K.nun 547/2 maddesinin somut olayda uygulanmasına ve tasfiye memuru atanmasına gerek görülmemiştir.
Görülmekte olan dava da, … Ticaret Sicil Memurluğu’nun yasal hasım konumunda bulunduğu, davanın açılmasına sebebiyet vermediği, davacıların açık duruşmada yargılama gideri telepleri bulunmadığını açıkladıkları anlaşıldığından, davalı tarafın yargılama giderleri ile sorumlu tutulmaması gerekmiştir.Davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davanın KABÜLÜNE,
… Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı iken terkini yapılan … Ltd. Şti. terkin kaydının İPTALİ ile;
… İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında ve bu dosyaya bağlı olan … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasında görülmekte olan dava ve icra takibine münhasır olmak üzere ticaret siciline tescil ve ilanına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı asillerin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/12/2018

Başkan …
-e imza
Üye …
-e imza
Üye …
-e imza
Katip …
-e imza