Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/761 E. 2020/492 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/761 Esas
KARAR NO : 2020/492
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 15/08/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı müvekkilinin 2014 yılında ihale ile … Üniversitesi … Öğrenci ve Personel Yemekhanesinde yemek hizmeti vermeye başladığını, bu kapsamda davalı … ile 04.04.2014 tarihinde su aboneliği oluşturduğunu ve kurumun müşterisi olduğunu, işbu abonelik kapsamında davacı müvekkili tarafından davalıya teminat olarak … Bankası’na ait 03.04.2014 tarih ve … no.lu 23.500,00 TL bedelinde kesin ve süresiz teminat mektubu sunulduğunu, 2016 yılı Temmuz ayında … Üniversitesi tarafından davacı müvekkili şirketin yemek hizmeti verdiği binanın yıkılacağının bildirildiğini, davacı müvekkili şirketin davaya konu su aboneliğinin bulunduğu yemekhaneyi işbu sebeple boşalttığını ve su aboneliğinin kapatılması için 15.07.2016 tarihinde davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, aradan tam 2 sene geçtikten sonra davacı müvekkilinin davalı …’ye su aboneliğinin teminatı olarak sunduğu … Bankası’na ait 03.04.2014 tarih ve … numaralı 23.500,00 TL bedelindeki teminat mektubunun davalı … tarafından paraya çevrilmek istendiğinin öğrenildiğini, 15.07.2016 tarihinde yapılan kapanış başvurusunun davalı kurumun ihmali neticesinde işleme alınmadığını, yapılan kapanış başvurusuna rağmen müvekkili şirket tarafından Temmuz 2016’da boşaltılan ve daha sonrasında yıkılan binaya ait su aboneliğinin davalı kurum tarafından kusurlu olarak devam ettirildiğini, bu bağlamda aydan aya su faturalarının kesildiğini ve geriye dönük davacı müvekkili aleyhine 2.223,01 TL tutarında fatura borcu çıkartıldığını, bunun yanı sıra su aboneliğinin çoktan sonlandınlmış olması gereken, davacı müvekkili şirket tarafından aylar öncesinde boşaltılmış ve … Üniversitesi tarafından yıkımı yapılmış olan binanın bulunduğu adreste yıkımdan sonra su sayacının bulunamaması sebebiyle davacı müvekkili şirket aleyhine 10.147,56 TL tutarında ceza kesildiğini, tüm bu bedellere gecikme cezası uygulandığını ve bu nedenle teminat mektubunun bozdurulmaya çalışıldığının öğrenildiğini, bunun üzerine mahkemeye sunulan dilekçe ile kapanış başvurusunun yapıldığını, 01.08.2018 tarihli abone hesap kartı ile 10.147,56 TL tutarındaki su sayacının bulunamamasına ilişkin cezanın davalı kurum tarafından indirildiğini ancak davacı müvekkili şirketin sorumluluğu olmadığı halde borçların silinmediğini, sonrasında davacı müvekkili şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile 16.001,60 TL takip çıkışı olmak üzere toplam 19.147,01 TL üzerinden icra takibi başlatıldığının öğrenildiğini beyanla, davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin 2018/… E. sayılı dosyası ile davalı kuruma herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, davaya konu müvekkili şirkete tahakkuk ettirilen su faturalarının, cezaların ve bunlara ilişkin faizlerin iptaline, davalı kurum aleyhine icra takibine konu alacakların %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davalı müvekkilinin … Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı’nın dava konusu ile ilgili yazısında özetle “… Şube Müdürlüğümüz kayıtlarında yapılan incelemede; … Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı … numaralı sözleşmeye istek iptali başvurusu 14.07.2016 tarihinde başvuru olumsuz girildiğinden (Bina Yıkılmış) cevabına İstinaden 08 iş emri Tesisat İptal Başvurusu 15.07.2016 tarihinde çıkmış 20.10.2016 tarihinde sayaç bulunamadığından, sayaç sökük, suyu yoldan kapatılmış, sayaç bilgileri alınamamıştır. Sözleşme iptali için, 27.09.2016-20.10.2016 tarihleri arasında çıkan 10.147.56 TL. tutarında sayaç işaretinin okunamaması ile sistemsel olarak çıkan kıyas faturasına istinaden düzenlenerek tesisat iptal işlemi yapılmıştır. Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığının 14.02.2018 tarih. … sayılı Teminat Mektuplarının iadesi ile ilgili gelen yazısına istinaden. Müşavirliğinizden görüş alınarak Hukuk masrafları sözleşme cari hesabına eklenerek güncel borcuna göre teminat mektubunun nakde çevrilerek mahsup edilmesi için Mali İşler Daire Başkanlığına yazımız gönderilmiştir. Teminat Mektubunun nakde çevrilmesi işleminde, Bankanın aboneye ait toplam 19.449.58 TL. borcunun bulunduğunu ve teminat mektubundan mahsup edileceğini bildirmesi ile, abonenin kurumumuza gelerek tahakkuk eden borcun kendisine ait ise ödenmesi, eğer tarafına ait olmadığını belgelemesi dahilinde ise tekrar düzenleneceği bilgisi verilmiştir. … San. Ltd. Şti’nin talebine istinaden, … Üniversitesi, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığının ilgi (b) yazısında belirtilen 10.10.2016 tarihli … Kampusü Yemekhanesinin yıkım sözleşmesi ve kesin kabulüne ilişkin yazısından da bu tarihten itibaren faaliyette bulunmadığı anlaşılmış olup, 24.07.2018 tarihinde Abone sözleşme cari hesabına ait olan 10.147.56 TL borç sıfırlanmıştır. 24.09.2018 tarihi itibariyle Tahakkuksuz bedeller altında çıkan 2.993.30 TL +59.74TL. (su sayaç bedeli 218.30 TL., vekalet ücreti 1.920.00TL., Mahkeme Masrafı 855.00TL., Tahakkuksuz Gecikme Zammı 59.74 TL.) 27.09.2016, 20.10.2016 tarihleri arası Su/Ksub Bedeli 2.224.01 TL., Su/Ksub Gec. Zammı 906.43TL. olup toplam borç 24.03.2018 tarih itibariyle 6.183.48 TL.’dir. 17.07.2018 tarih, 374715 sayıyla Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığına teminat iade işleminin geçici olarak durdurulması ile ilgili yazı yazılmıştır. Sonuç olarak; … Tic. Ltd. Şti.’ye ait çıkan borç, Mevzuatımıza uygun olarak yapılmıştır. Firmanın borcunun tamamım ödemesi durumunda; Teminat Mektubu İade edilecek, yada borcun Teminat Mektubundan mahsup edilerek, kalan bedelin iadesi yapılacaktır. … şube müdürlüğümüz kayıtlarındaki, bilgi vc belgeler yazımız ekinde müşavirliğine gönderilmektedir.” şeklinde açıklamalara yer verildiğini beyanla ve 2560 sayılı … Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesine yer verilerek davanın reddi ile, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının … İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası ile davalı kuruma herhangi bir borcunun olmadığının tespiti istemidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine, … numaralı sözlemeden kaynaklanan alacağa dayanakla, 13/04/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı görüldü.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen bilirkişi … tarafından 10/04/2020 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında imzalanan 04.04.2014 tarihli sözleşmesinin iptali talebi ile davacı tarafça 14.07.2016 tarihinde davacı tarafa başvurulmuş olduğu dosya kapsamında her iki tarafın da kabulünde olduğu, davalı tarafça tesisat iptalinin, yıkım nedeni sayaç işaretinin okunamaması nedeni ile 10.147,56 TL kıyas faturası düzenlenmesi ile 20.10.2016 tarihinde iptal edildiğinin belirtildiği, ancak dosya içerisinde davalı tarafça iptalin hangi tarihte gerçekleştirildiğinin yer almadığı, dosya kapsamında davacının davalı aleyhine 24.08.2016 tarihinde 2.223,01 TL bedelli, 27.09.2016 tarihinde 1,00 TL bedelli ve 06.12.2016 tarihinde 10.147,56 TL ve 12.05.2017 tarihinde ise 218,30 TL bedelli fatura oluşturduğunun anlaşıldığı, yine dosya kapsamında davacı aleyhine oluşturulan, sayaç okunamamasına ve bulunamamasına ilişkin 10.147,56 TL bedelli faturanın cezai yaptırım niteliğinde olduğunun anlaşıldığı ve sayaç bulunmama nedeninin … Üniversitesi … Kampüsü yemekhanesinin yıkılması olduğunun anlaşılması sonucu davalı tarafça söz konusu borcun cari hesaptan silinmiş olduğunun anlaşıldığı, söz konusu hususun davalı tarafın da kabulünde olduğu, bu kapsamda davacının davalıya 06.12.2016 tarihli fatura kapsamında borcu bulunmadığı, dosya kapsamda davacının 24.08.2016 tarihli, 27.09.2016 ve 12.05.2017 tarihli faturalara istinaden borcu bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği, 24.08.2016 tarihli, 27.09.2016 ve 12.05.2017 tarihli faturaların tümünün davacının iptal talebinden sonra tahakkuk etmiş faturalar olduğu, davalı tarafça davacı taraf ile aralarındaki abonelik sözleşmesinin iptal edildiği belirtilmişse de iptal tarihinin belirtilmediği, bu kapsamda iptal tarihinin tespiti için taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesine bakılması gerektiği, ilgili maddede davacıya borçlarını ödemek koşuluyla tek taraflı fesih hakkı tanındığı, davacının bu hakkını 14.07.2016 tarihinde kullandığını, davalının, davacının iptal başvurusunu hangi nedenle 20.10.1016 tarihine kadar bekletmiş olduğunun dosya kapsamından anlaşılamadığı, davacının 15.07.2016 tarihinde abonelik sözleşmesinin feshine ilişkin olan iptal talebinin davalı tarafça bekletilmesinin ancak davacının geçmiş döneme ilişkin borcunun olması durumunda mümkün olacak olup dosya kapsamında bu yönde herhangi belge bulunmadığı, bu kapsamda davacı ve davalı arasındaki abonelik sözleşmesinin 15.07.2016 tarihinde sona ermiş olduğunun kabulü gerektiği, zira taraflar arasındaki sözleşmenin üçüncü maddesinin taraflara tek taraflı fesih hakkı tanıdığı, bu kapsamda davacının 24.08.2016 tarihli, 27.09.2016 ve 12.05.2017 tarihli faturalarından sorumlu olmayacağı, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin 20.10.2016 tarihi itibari ile sona ermiş olduğunun davacının kabulünde olduğu, bu kapsamda 12.05.2017 tarihinde davacı aleyhine fatura düzenlenmesinin de mümkün olmadığı, sonuç olarak davacı tarafça taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi 15.07.2016 tarihinde sona erdirilmiş olduğundan ve dosya kapsamında davalı tarafça faturaların davacı kullanımından kaynaklandığı ispat edilemediğinden davacının davalı nezdinde herhangi borcu bulunmadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında 04.04.2014 tarihli abonelik sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin iptaline ilişkin davacı tarafından 14.07.2016 tarihinde davacı tarafından davalıya başvurulduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı anlaşılmaktadır.
Abonelik Sözleşmesi Genel Hükümler 3. maddesinde “İmzalanan mukavele, taraflardan herhangi birisinin Fesih talebinde bulunmadığı sürece yürürlükte kalır. Abone bütün borçlarını ödemek ve yazılı olarak müracaatta bulunmak şartıyla mukavelenin feshini isteyebileceği gibi, suyunu geçici kapatılmasını da talep edebilir. Suyunu geçici kapattıran abone açma ücretini ödemek kaydıyla yeniden açtırabilir ” düzenlemesi yer almaktadır.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 04.04.2014 tarihli abonelik sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin iptaline ilişkin davacı tarafından 14.07.2016 tarihinde davacı tarafından davalıya başvurulduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin davacının başvuru sonucunda 15/07/2016 tarihinde sona erdiğinin kabulü gerektiği, bilirkişi raporunda; dosya kapsamında davacı aleyhine oluşturulan sayaç okunamamasına ve bulunamamasına ilişkin 10.147,56 TL bedelli faturanın cezai yaptırım niteliğinde olduğunun anlaşıldığı ve sayaç bulunmama nedeninin … Üniversitesi … Kampüsü yemekhanesinin yıkılması olduğunun anlaşılması sonucu davalı tarafça söz konusu borcun cari hesaptan silinmiş olduğunun anlaşıldığı, davacının 24.08.2016 tarihli, 27.09.2016 ve 12.05.2017 tarihli faturalarından sorumlu olmayacağı, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin 20.10.2016 tarihi itibari ile sona ermiş olduğunun davacının kabulünde olduğu, bu kapsamda 12.05.2017 tarihinde davacı aleyhine fatura düzenlenmesinin de mümkün olmadığı, sonuç olarak davacı tarafça taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi 15.07.2016 tarihinde sona erdirilmiş olduğundan ve dosya kapsamında davalı tarafça faturaların davacı kullanımından kaynaklandığı ispat edilemediğinden davacının davalı nezdinde herhangi borcu bulunmadığının belirtildiği görülmekle, davanın kabulüne ve davalının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olması koşullarının bir arada bulunması gerektiği ancak davalının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Dairesi’nin 2018/… E. saylı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının tazminat isteminin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.307,93-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 728,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 579,44-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 764,39-TL ilk gider, 700-TL bilirkişi, 195-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.659,39-TL Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, tarafların yüzlerine karşı karar verildi. 23/09/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)