Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/756 E. 2021/432 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/658 Esas
KARAR NO : 2021/565
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili davacı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla Çorum İli … İlçesi … Mah. … Sok. … Cad. istikametine seyir halinde iken caddeye çıktığı esnada, davalı sürücü …’nın kavşaklarda geçiş önceliği kurallarına aykırı hareket etmesi sonucunda … plakalı aracı ile müvekkiline ait araca sol ön kısımdan çarpması sonucunda çift taraflı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağına göre davalının kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu davacının ise kusurunun bulunmadığını, kaza sonrası davacının aracını tamir ettirmek üzere serviste götürdüğünü ve serviste 16.698,50 TL hasar tespiti yapıldığını, ancak müvekkilinin izin bitişi aracı ile Almanya’ya gittiğini burada da kontrol ettirdiğinde araçta 3.827,52 Euro daha hasar tespit edildiğini, toplamda müvekkilinin 16.698,50-TL+3827,52 Euro zararı olduğunu, davalı …’nın sevk ve idaresinde bulunan aracın diğer davaı … Belediyesi’ne kayıtlı olduğunu ve diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 27.05.2016 tarih ve … nolu zorunlu mali mesuliyet sigortası ile poliçelendiğini, kazanın ardından müvekkili davacının uğradığı maddi zararın giderilmesi amacıyla davalılara başvurulduğunu ancak müvekkilinin zararının karşılanmasına yönelik herhangi bir ödemenin yapılmadığını, bu sebeplerle müvekkilinin uğradığı 16.698,50 TL+3827,52 Euro tutarındaki maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, avukatlık ücreti ve yargılama giderinin davalılar …, … Belediye Başkanlığı ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının müvekkili olan sigorta şirketinin taleplerine rağmen gerekli evrakları tam ve eksiksiz olarak teslim etmediğinden dolayı başvurunun tetkik edilemediğini bu yüzden davacının geçerli başvuru şartını sağlamadan doğrudan doğruya dava açabilmesinin mümkün olmadığını, usulden davanın reddine karar verilmesini, müvekkili olan şirkete gönderilen dava dilekçesi ve ekinde kaza ve zarara ilişkin olması gereken tüm belgelerin olmadığını, davacı tarafın dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu iddia ettiğini ancak bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kabul anlama gelmemek kaydıyla müvekkili olan sigorta şirketinin ancak ZMMS sigortası genel şartları B2 maddesinde öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından ve poliçe teminat limitiyle sorumlu tutulabileceğini, davacının Çorum ilinde meydana gelen kaza sonucunda aracını tamir ettirdiğini ve aracı Almanya’ya götürdüğünü ve burada yaptırdığı kontrol sonrasında 3.827,52 Euro hasar bedelinin oluştuğunu, söz konusu aracın hasarlı bir şekilde yürüterek yaklaşık 2.500 km yol yaptığını, aracın hasarlı bir şekilde yürütülmesi sonucunda hasar miktarının artmasına sebep verdiğini ve müvekkili olan şirketin bundan sorumlu tutulamayacağını, davacının faiz başlangıcına ve türüne ilişkin taleplerinin kabul edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava dilekçesi ve ekindeki belgelerin taraflarına tebliğ edilmediğini, dava konusu aracın hasar durumunun ne olduğu, markasının, modelinin, tamir edilen yerin yetkili servis mi olduğunun taraflarına bildirilmediğini, meydana gelen kaza ile ilgili kusur raporunu kabul etmediklerini, davacının kazanın oluş adresinin … sokak olarak belirttiğini ancak oranın cadde olduğunu, davacının … sokaktan … caddesine kontrolsüz olarak çıktığını ve kazaya sebebiyet verdiğini, davacının Almanya ülkesinde yaptırdığı tamirata ilişkin giderleri kabul etmediklerini, Türkiye’de yapılan tamirata ilişkin bir kusurun söz konusu olması halinde Çorum’da tamirat yapan servisin olduğunu, bu sebeplerle müvekkili … Belediyesinin hasara ilişkin bir sorumluluğunun olmadığını ve açılan davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Davacı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle … plakalı araçta oluştuğu belirtilen zararın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen Prof. Dr. … ile Dr. Öğr. Üyesi … tarafından sunulan 19.01.2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; Kusur Yönünden kaza mahallinde çekildiği anlaşılan fotoğraflarda, … plakalı aracın sol yan ön kısımdan kasalı olduğu, … plakalı otobüsün sağ ön köşe kısmının hasarlı olduğu, … plakalı aracın çarpma noktasından yaklaşık 1 araç boyu ileride durmuş olduğu görülmekte olup kaza tutanağında araçların son konumları ile fotoğraflarda görünen araç konumlarının çelişmekte olduğu, kaza mahallinde … Caddesi anayol niteliğinde olup, kavşakta ilk geçiş hakkının … plakalı otobüse ait olduğu, dosyada yer alan fotoğraflarda … plakalı otobüsün kavşak başında durmuş halde görülmekte olduğu, bu hali ile çarpışma noktasının … plakalı aracın seyir halinde olduğu … Sokak’ın gidişe ayrılmış bölümü içinde olduğu, dolayısıyla … plakalı aracın ters yönde seyre ayrılmış şerit içinden kavşağa girdiğini göstermekle birlikte, … plakalı aracın son konumunun kavşak başında çarpışma sonrası aracın alabileceği konum ile uyumlu bulunmadığı, dosyada yer alan fotoğraflarda … plakalı aracın kavşak ortasında durduğunun görüldüğü, bu hali ile çarpışma noktasının … plakalı aracın durduğu noktada gerçekleşmiş olması durumunda, kavşaklarda ilk geçiş hakkına dair trafik kurallarına aykırı davranan … plakalı aracın davacı sürücüsü …’ nın asli kusurlu olduğu, kavşak yaklaşımında hız kurallarına aykırı davranan, … plakalı aracın otobüsün davalı sürücüsü …’nın tali kusurlu olduğu, hasar yönünden ise; kaza mahallinde çekildiği anlaşılan fotoğraflarda, … plakalı aracın sol yan ön kısımdan kasalı olduğunu, … plakalı, … marka, … tipi, 1990 model aracın 13.08.2016 tarihli hasarına ilişkin açılan … sayılı hasar dosyası kapsamında hazırlanan 04.01.2017 tarihli, … sayılı kesin ekspertiz raporunda, aracın görülmediği, talep edilmesine rağmen detaylı hasar fotoğraflarının temin edilmediği belirtilerek toplam hasarın 15.000,00 TL mertebesinde olabileceğinin belirtildiği, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan 13.08.2019 tarihli, Araç Kabul ve İş Emri tarihli belgede işçilik ve değişmesi gereken parça bedeli dahil olmak üzere toplam onarım tutarı KDV dahil 16.698,50 TL olarak belirtildiği, belgede yer alan parça ve işçilik kalemlerinin, fotoğraflarda görünen hasar ile uyumlu olup, tutar olarak hasar tarihi piyasa rayiçlerine uygun olduğu görüşüne varıldığı, dava dilekçesi ekinde sunulan yurt dışı onarıma ait KDV dahil 3.827,52 Euro tutarındaki onarım sol ön teker bölgesine ve sağ ön lastiğe ait olduğu anlaşılmaktadır. Sağ lastik hasarı dava konusu kaza nedeniyle oluşacak hasar niteliğinde olmadığı, davacı vekilinin, dava dilekçesinde, aracın yurt içinde onarıldıktan sonra müvekkilinin aracı Almanya’ ya götürdüğünü burada yapılan kontrolde yurt içinde yapılan tamire rağmen araçta bazı eksiklikler bulunduğunun tespit edildiğini beyan ettiği, dava konusu aracın yurt içinde onarıldığı ve iki onarım arasında geçen sürede kat ettiği mesafe göz önüne alındığında, dava dosyasında, davalı tarafın bilgisi ve eksper kontrolü dışında, davacı inisiyatifi ile yurt içinde yaptırılan ve tutarı davalılardan talep edilen onarım işinin dava konusu kazadan kaynaklandığı kanaatine varmanın mümkün olmadığı, diğer yandan aracın, yurt içinde yapılan onarımının yeterli olmaması, onarımın davacı sigorta şirketi bilgisi ve eksper kontrolü dışında yapılmış olması nedeniyle davalı taraf sorumluluğunda olmadığı bu sebeplerle … plakalı aracın sürücüsü …’ın 75% oranında kusurlu olduğu, … aracın davalı sürücüsü …’nın 25% oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen onarım zararının 16.400,00 TL olduğu belirtilmiştir.
18.04.2021 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; 19.01.2021 tarihli bilirkişi kök raporundaki görüşlerinin değişmediği belirtilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesine göre, işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesine göre, işletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesine göre, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı …’nın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davalı sigorta şirketi nezdinde 27/05/2016-27/05/2017 tarihleri arasında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan ve …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında 12/08/2016 tarihinde trafik kazası meydana geldiği, davacı tarafından hasarın tazmini talebi ile dava açıldığı, Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporunda davacıya ait aracın sürücüsünün %75 kusurlu olduğu ve davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan aracın sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğunun ve oluşan onarım zarar bedelinin 16.400,00-TL’sı belirtildiği görülmekle, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün haksız eylemi sonucunda davacı aracının uğradığı zarardan davalı sürücünün %25 kusuru oranında davalıların sorumlulukları bulunduğu anlaşılmakla davanın 4.100,00-TL’sı yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE ve 4.100,00-TL’sının davalı sigorta şirketi yönünden 16/12/2016 temerrüt tarihinden diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 12/08/2016 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemlerin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 280,07-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 128,94-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 151,13-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2 ve 13/3.maddesi uyarınca, 4.080,00- TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Belediye Başkanlığı ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 164,84-TL ilk gider, 494,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.159,09-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 381,43-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davalı vekilinin yokluğunda hazır olan davacı vekilin yüzüne karşı karar verildi. 07/07/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)