Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/738 E. 2021/699 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/738 Esas
KARAR NO : 2021/699
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili ile davalı arasında akdedilen bila tarihli … nolu ilk ve akabinde 02.06.2011 tarihli toplantı tutanağı ile kurulan ikinci sözleşmeye dayalı ticariye ilişkiden kaynaklanan alacağından şimdilik 20.000,00 USD’nin 27.05.2015 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki kur karşılığının davalıdan tahsili taleplerinin olduğunu, söz konusu sözleşme ile müvekkili ile davalı; müvekkilin İran’da faaliyet gösteren müşterisi … firmasının sipariş ettiği demir çelik üretim tesisi (haddehane) kurulumu konusunda anlaşmaya vardığını, müvekkilinin davalı firma ile başta sözlü olarak anlaşmaya vardığını, anlaşma sağlanması üzerine müvekkilinin 1. Kısım Haddehane tesisi için gerekli olan makine ve ekipmanların yapımı için iş bedeli toplamı 3.301.500,00-USD tutarındaki … nolu sözleşme taslağını 16.08.2010 tarihinde hazırlayıp mail yolu ile davalıya yollamış ve bu teklif davalı tarafından da 20.08.2010 tarihinde müvekkil şirkete gönderilen mail ile de kabul edildiğini, taraflar arasında sözleşmenin bu şekilde kurulduğunu, İran firmasının sipariş ettiği haddehane kurulumu, tesis için makine ve ekipmanlarının üretimi konusunda anlaşmaya vardıklarını, davalının müvekkili şirkete tüm iş bedeli üzerinden % 7 iskonto yapacağını beyan ettiğini, buna ilişkin taraflar arasında mail yazışmaları ile anlaşma sağlandığını, sözleşme uyarınca müvekkil şirket sözleşmenin 5. Maddesi gereğince peşinat tutarı olan 700.000,00 USD’yi davalıya 27.08.2010 tarihinde barka havalesiyle yaptığını, kurulan ticari ilişkide müvekkili şirket davalıya önce avans ödemesi yapmakta olduğunu, davalının haddehane kurulumuna yönelik makine ve teçhizat üretimini yapmaya ve işin niteliği gereği peyderpey müvekkili üzerinden İran’a sevkiyatını sağlamakta olduğunu, müvekkili şirketin İran’daki müşterisinin yeni başka ilave makine ve ekipmanlar talep etmesi ile, yukarıda söze edilen tutarlar değişmiş ve eklemlerin yapıldığını, bu eklemelere ilişkin hiçbir sözleşme imzalanmamış ve sonraki dönem için karşılıklı diyalog ve anlayışlar çerçevesinde teslimatların yapılacağı hususunda sözlü mutabakat sağlandığını, müvekkili şirketin 1, Haddehane Kurulumuna ilişkin olarak davalıya 5.919.712,00 USD ödeme yaptığını, davalı 5.204.583,00 USD tutarında mal teslim ettiğini, ancak 715.129,00 USD değerinde geriye kalan malı teslim etmediğini, bu sebeple de İran’lı firmaya ilk haddehanenin kurulumunun tamamlanmadığını, tarafların 2. Haddehane için toplam 8.000.000,00-USD bedel üzerinden anlaşıldığını, 2. Haddehane fiyat teklifi üzerinden müvekkil şirkete % 7 iskonto uygulanacağı yine taraflarca yapılan mail yazışmalarıyla kabul edildiği, her iki haddehane kurulumu için davalı ile anlaşmaya varıldığını, müvekkil şirket ikinci haddehane kurulumuna ilişkin olarak davalıya 1.999.954,00 USD ödeme yapmış, davalı müvekkil şirkete 1.457,924 USD değerinde mal teslim ettiğini, davalının geriye kalan 542.030,00-USD için mal teslim etmediğini, taraflar arasındaki hukuksal uyuşmazlığın müvekkilin davalıda biriken 1.257.159,50 -USD avansının olduğunu, bu asansa karşılık gelen malların teslim edilmediğini, ilk haddene kurulmadan bu şekilde bir talepte bulunmanın anlaşmaya ve ticari etiğe aykırı olduğunu, öncelikle birinci haddehanenin tamamlanması gerektiğini, davalının bedeli kendisine ödenen 1.257.159,00 USD değerinde makineyi müvekkile teslim etmediğini, teslim etmekten de kaçındığını, davalının kendisinde bulunan avansa karşılık edimini yerine getirmediği gibi kötü niyetli olarak tüm sözleşme bedelini haksız şekilde talep ederek uyuşmazlığın ortaya çıkmasına neden olduğunu, davalıya 27/05/2015 tarihinde … Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, davalı taraf ihtarnameye verdiği cevapta müvekkilin uhdesinde 1.257.159,50 USD olduğunu kabul ettiğini, ancak her iki haddehaneye ilişkin farklı rakamları telaffuz edere, tüm iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, bu tutarı ödemeyeceğini bilakis kendisinin alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davalı hakkında …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının bu takibe itiraz ettiği ve zamanaşımı iddiasında bulunduğunu belirterek fazlaya ve sair taleplere ilişkin tüm haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik müvekkilinin davalıdan 20.000,00 USD alacağının 27/05/2015 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki kur karşılığının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava dilekçesinde iddia edilen konuların büyük bölümünün gerçek dışı olduğunu, olaylar ve konuların çarpıtılarak anlatıldığını, genel yetki kuralı gereğince, davaya bakmaya Adana Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ancak müvekkilin 12.08.2010 tarihinde davalıya gönderdiği ve davalının da kabul ederek 20.08.2010 tarihinde geri müvekkile gönderdiği … nolu sözleşmenin 8. Maddesinde yetki sözleşmesi yapıldığını, davalının yetki itirazı hukuken yerinde olmadığını, müvekkili şirketin böyle bir sözleşmeyi kabulünün söz konusu olmadığını, taraflar arasında imza atılmak suretiyle bağıtlanmış hukuken geçerli böyle sözleşmenin olmadığını, şirket tarafından imzalanmış bir sözleşme var ise ıslak imzalı aslının ibraz edilmesi gerektiğini, davacı tarafın olayları çarpıtarak var olmayan bir sözleşmeyi esas olarak anlatmakta olduğunu, davacı tarafın “İran’daki müşterisinin talepleri doğrultusunda yeni ilave makine ve ekipmanlar ilave edilmesi üzerine (KG-124/32 sayılı sözleşmeyi kast ettiğini) tutarların değiştiğini bu durumun sözleşme taslağına yansıtılmadığını” ileri sürdüğünü, davacının sözleşmenin varlığından değil sözleşme taslığından bahsetmekte olduğunu, müvekkili şirketin daha önce İran’daki şirkete bir haddehane tesisi imal ederek sattığını, davacı şirketin 2010 yılı Ağustos ayında İran’da kurmakta olduğu Haddehane makine, ekipman ve tezgahların temini için anlaşmış olduğnu, bu haddehane için gerekli olan makine ve ekipmanların yapımını da müvekkilinin davacı … şirketine sipariş ederek 7.406.000 USD’lik sipariş verdiğini, taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma gereğince; davacı tarafın tarafın 1. Sözleşme gereğince müvekkili şirkete iş avansı olarak toplam 5.419.776,00 US ödeme yaptığını, 2. Kısım haddehane Makinelerin imalatının yapım işi de 8.000.000,00 USD bedelle müvekkili şirkete verilerek “Toplantı Tutanağı “başlıklı belge düzenlendiğini, davacı şirketin 2. Sözleşme gereğince 2.499.890,50 USD ödeme yaptığını, davacı tarafın 1. ve 2. Sözleşme için yaptığı ödemelerin toplamının 7.919.666.50 USD olduğunu, davacının her iki sözleşemeye istinaden ödediği toplam 7.919.666.50 USD’ye karşılık 1. ve 2. … için imal edilip faturası kesilmek suretiyle teslim edilen mal miktarının 6.662.507,00 USD olduğunu, müvekkili şirketin aldığı avans miktarının çok üzerinde makine ve ekipman imalatı yaparak teslime hazır hale getirdiğini, bu durumun yazılı olarak davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirketin en son 20/12/2011 tarihinde ödeme yaptığını 16/05/2012 tarihinde de mal teslim aldığını, davacının iddia ettiği gibi eksik mal teslimi söz konusu olmadığını, aksine imalatı yapılan malların karşılığında eksik ödeme söz konusu olduğunu, davacı şirket yetkilisinin 12/07/2013 tarihinde malları teslim almak ve yükleme yapmak için bizzat fabrikaya geldiğini, imalatla ilgili yapması gereken 2.000.000,00 USD’yi ödeyemediğini, davacı şirketin yetkilileri bir kısım makineleri götürmesini istemelerine rağmen şirket yetkilisinin İran’dan para gelmeden İran’a mal sevki yapmak istemediğinden dolayı yükleme yapılmadığını, davacı şirket aradan uzun zaman geçtikten sonra … Noterliğinin 27/05/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile alacaklı olduğunu ileri sürerek müvekkili şirketten para talebinde bulunduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete borçlu olmadığını, aksine davacı şirketin borçlu olduğunu, edimlerine yerine getirmeyen tarafın davacı şirketin olduğunu, taleplerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin …. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı icra takibi yapıldığını, icra takibine yasal süresi içinde itiraz ettiklerini, takibi durduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesine başvurarak davacı şirketin için imal ettiği ve fabrikasında bulunan malların teslimi tespitini talep ettiklerini, Mahkemece 15/08/2017 tarihinde 2017/… Değişik iş dosyasında yapılan keşif ve tespit sonucunda düzenlenen 22/08/2017 tarihli bilirkişi raporunu sunduklarını, bu raporundan anlaşılacağı üzere davacı firma ile yapılmış olan iki anlaşma doğrultusunda imalatı yapılan ve halen fabrika sahasında olduğunun makine ve ekipmanların neler olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin yetkilisinin davacı tarafa duyduğu güven nedeniyle birlikte yaptıkları işlerde hiç bir zaman sözleşme imzalanmadığını, bu güven nedeniyle alınan avansın çok üzerinde imalatlar yapıldığını, müvekkili şirketin kendisine verilen siparişleri fabrikada kullanım sırasına göre imal ettiği ve teslim ettiğini, ödenen paraya göre eksik mal tesliminin söz konusu olmadığını, alınan iş avansının çok üzerinde bir imalat gerçekleştiğini, imalatı tamamlanan malların teslime hazır durumda şirket depolarında beklediğinin bildirildiğini, ödeme yapıp teslim almadıklarını, müvekkili şirketin bu sözleşmeden dolayı büyük ölçüde zarara uğradığını, zararını hafifletmek için depodaki bu malları satabilmek için çok uğraştığını ve halen uğraşmakta olduğunu, bu makine ve ekipmanların özel nitelikte imalatlar olması nedeniyle satışının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında akdedildiği iddia edilen bila tarihli … nolu ilk ve akabinde 02.06.2011 tarihli toplantı tutanağı ile kurulan ikinci sözleşmeye dayalı ticari ilişkiden kaynaklanan alacaktan şimdilik 20.000,00 USD’nin 27.05.2015 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki kur karşılığının davalıdan tahsili istemine dayalı alacak davasıdır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde; mahkemenin yetkisine itiraz ederek Adana mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında bila tarihli … nolu sözleşme bulunmadığını iddia etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK’nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.
Bu genel açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı taraf davalı ile aralarında bila tarihli KG-124/32 nolu sözleşme imzalandığını iddia etmiş, ancak davalı taraf anılan sözleşmeyi imzalamadığını beyan etmiş, anılan sözleşme incelendiğinde sözleşmede yetki kaydı olduğu da görülmüş, sözleşmede her iki tarafında da imzasının bulunmadığı tespit edilmiştir. Tarafların mail yazışmaları bilişim uzmanı bilirkişi tarafından incelenmiş, alınan 03.02.2020 tarihli raporda anılan sözleşmeye ilişkin sözleşme onay mailine rastlanılmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla taraflar arasında anılan sözleşmenin imzalandığı ispat edilemediğinden, sözleşmenin ifa yeri mahkemesi ve yetki kaydı değerlendirilememiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.maddesi yönünden ise; dava dilekçesi içeriğinden ve davalının cevap dilekçesinde malların teslime hazır olduğunu, davacının ödeme güçlüğü nedeniyle ödeme yapıp teslim almadığını savunmasına göre; davalının borcu malı teslim iken, davacının borcu para borcu olup, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir.
Para borcunun alacaklısı davalının yerleşim yeri Adana’dır. Bu nedenle mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın Yetkili ADANA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili ADANA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Anadolu Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
5-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
6-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır