Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/73 E. 2020/220 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/73 Esas
KARAR NO : 2020/220
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2015
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 10/05/2010 tarihinde akaryakıt dağıtım bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 10/05/2015 tarihinde sona erdiğini, bundan önce müvekkili şirket tarafından ihtarname ile fesih ihbarı yapıldığını ve teminat mektuplarının iadesinin talep edildiğini, bunun üzerine davalı şirketin, herhangi bir borçlarının olmadığı halde muhatap bankalardan teminat mektuplarının nakde çevrilmesini talep ettiklerini, bu talebin tamamen müvekkilinin ticari itibarını zedelemeye yönelik olduğunu açıklayarak dava konusu teminat mektuplarının hükümsüzlüğüne ve iadesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; 10.05.2010 tarihli sözleşmenin yanı sıra esasında, bayilik ilişkisi daha önceki dönemlere rastladığını, bu doğrultuda müvekkil ile davacı arasında ilk olarak 27.04.2010 tarihli Bayilik Protokolü ve akabinde 10.05.2010 tarihli 5 yıl süreli Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, davacının imzalanan 27.04.2010 tarihli protokolün 6. Maddesine göre bayi her yıl 2.750 m3 beyaz akaryakıt türü ürünleri ile 1 ton madeni yağ alacağını, iş bu taahhütlerine uymaması halinde akaryakıtta ton başına 50 Amerikan Doları cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, devam eden süreçte davacı yanın sözleşmesel yükümlülüklerine uygun hareket etmemesi sebebiyle ve müvekkil açısından da ticari ilişkinin devamının her iki taraf için yararlı olacağı düşünülerek dürüstlük kuralları çerçevesinde 19.08.2013 tarihli protokol imzalandığını, bu protokole göre bayi 10.05.2015 tarihinde süresi dolacak olan sözleşmeyi 1 yıllığına uzatacağını beyan etmiş ve 19.08.2013 tarihinden önceki dönem için 52.075,00 TL tutarında cezai şart borcu olduğunu kabul ettiğini, 19.08.2013 tarihli protokolün bir gereği olarak da 21.08.2013 tarihli Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin süresi 19.08.2013 tarihli protokol gereği 10.05.2016 olduğunu, ancak imzalanan sözleşmelere ve protokollere riayet etmemeyi adeta alışkanlık haline getirmiş olan davacı, bu defa … Noterliği’nin 30.04.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihbarnamesi ile 21.08.2013 tarihli sözleşmeyi feshettiğini, davacının toplamda 11.05.2015 tarihli dolar kuru üzerinden 280.495,00 TL tutarında müvekkile borcu bulunduğunu, ortaya çıkan borç tutarı karşısında müvekkilinin daha önce kendisine teminat olarak tevdi edilen kesin ve süresiz nitelikteki …’a ait 40.000,00 TL bedelli ve … Bankasına ait 260.000,00 TL tutarlı teminat mektuplarını tazmin cihetine gittiğini ancak teminat mektupları bankalarca nakde çevrilmemiş ve mevzuata aykırı şekilde talebimize cevap verilmediğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04/09/2015 tarih ve … Esas – … Karar sayılı Yetkisizlik kararı sonucu dosya mahkememize gelmiştir.
Dava, davacının davalı tarafa verdiği teminat mektuplarının hükümsüzlüğü ve iadesine istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; teminat mektupları, sözleşme, ihtarname, ihbarname, hesap tablosu, bayilik protokolleri, ticari defterler, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce davacı tarafın ticari defterleri, dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak sözleşme süresince davalıyla olan ticari ilişkilerine ilişkin yönünden mali müşavir bilirkişiden talimat yoluyla rapor alınmasına karar verildiği, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 25/04/2019 tarihli raporu özetle; ”Sözleşmenin devam ettiği sürece davacı şirketin eksik alım yapmasına rağmen davalı şirketin bir çekincesi veya ihtiyari kayıtla mal verilmesi söz konusu olmadığı, davacı şirketin bu süre içerisinde herhangi bir firmadan akaryakıt alımı olmadığı, satabildiği kadar akaryakıt alımı yaptığı” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın ticari defterleri, dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişiler Mali Müşavir …, Ticaret-Borçlar Hukukçusu Prof.Dr. … ve Akaryakıt-Petrokimya Uzmanı Prof.Dr. … tarafından sunulan 06/12/2019 tarihli heyet raporu özetle; ”Davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma koşullarına sahip olduğu, taraflar arasında imzalanan 19/08/2013 tarihli protokol ve 21/08/2013 tarihli Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi’nin önceki 2010 tarihli sözleşme ile belirlenen 5 yıllık süre içinde yapıldığı, bir yıllık uzatma karşılığında 2010,2011 ve 2012 yıllarına ilişkin akaryakıt alım taahhüdüne uymaması sebebiyle tahakkuk eden 52.075,00 TL cezai şarttan vazgeçileceğine dair bu anlaşmaların esas amacının Rekabet Kurulu’nun 2002/2 sayılı tebliği ile getirilen 5 yıllık süreyi uzatmak olduğu açık olduğundan gerek 4054 sayılı Rekabet Korunması Hakkında Kanun m.56 gerekse TBK.nun m.27 gereğince geçersiz olması gerektiği, taraflar arasında imzalanan 19/08/2013 tarihli protokol ve 21/08/2013 tarihli Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi Rekabetin Korunması Hakkında Kanun m.4 e ve Rekabet Kurulu’nun 2002/2 sayılı tebliğine aykırı olmakla geçersiz olsa da süre ve içerik yönünden geçerli olan ve taraflarca da bir itiraza uğramayan 27/04/2010 tarihli Bayilik Protokolü ve 10/05/2010 tarihli Bayilik Sözleşmesinden kaynaklanan yıllık alım taahhütlerinin ve buna bağlı oluşan cezai şart alacaklarının hukuken geçerli ve istenebilir olduğu, davalı şirketin davacı şirketten 10/05/2010-19/08/2013 dönemi için 52.075,00 TL ve 19/08/2013-10/05/2015 dönemi için 145.252,57 TL olmak üzere toplam 197.327,57 TL cezai şart isteyebileceğinden dava konusu teminat mektuplarının bunu aşan kısmının iade edilmesi gerektiği” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia savunmaları ile toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 27/04/2010 tarihli “Bayilik Protokolü” ve 19/08/2013 tarihli “Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi” düzenlendiği, davacı tarafın ilk protokoldeki yükümlülüklerini yerine getirmediği, tarafların anlaşması üzerine ikinci protokolün düzenlendiği, ikinci protokolün Rekabet Kurulu’nun 2002/2 sayılı tebliğine aykırı olduğu ancak yükümlülükleri açısından tarafları bağlayacağı, 06/12/2019 tarihli heyet bilirkişi raporuna göre davalı şirketin davacı şirketten 10/05/2010-19/08/2013 dönemi için 52.075,00 TL ve 19/08/2013-10/05/2015 dönemi için 145.252,57 TL olmak üzere toplam 197.327,57 TL cezai şart alacağı olduğunun sabit olduğu, teminat mektubu bölünemeyeceğinden davalı tarafın teminat mektuplarını iade etmemekte haklı olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 5.123,25-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.068,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 29.450,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra mahkememizce resen davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.10/03/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪