Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/713 E. 2021/194 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/713 Esas
KARAR NO : 2021/194
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalının müvekkili kurumun abonesi olup Başakşehir/İstanbul adresindeki ticarethanesine sağlanan enerji bedeline karşılık olan 03/03/2008, 28/08/2008, 11/11/2008 ve 26/06/2009 son ödeme tarihli faturalarının bedellerinin ödenmediğinden davalı aleyhine alacağın tahsili amacıyla … İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun ise 22/02/2017 tarihli dilekçesi ile itiraz ederek icra takibini durduğunu beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, ticarethanesini 31/12/2000 tarihinde kapattığını, çıkarılan borcun 2008 ve 2009 tarihlerine ait olduğunu, taşınmazını 2001 yılının Şubat veya Mart ayında tapu satışını yaptığından bu yer ile hiçbir alakasının kalmadığını, elektrik borcu çıkartılmasının yersiz olduğunu, hakkında açılan davayı kabul etmediğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 08/02/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 21/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 22/02/2017 tarihinde takibe, ödeme emrine, borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın ve 24/07/2018 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen bilirkişi Elektrik Yüksek Mühendisi … tarafından sunulan 15/11/2019 tarihli bilirkişi kök raporu özetle; Davalının tapu kayıtlarında isminin olmadığını fakat taşınmazı hangi tarihte sattığının ayrıntısınında olmadığını, bu nedenle faturaların tanzim tarihlerinde ticarethanenin davalıya ait olup olmadığı belirlenemediği, diğer taraftan elektriğin fiili kullanıcısının kim olduğu konusunda davacı ve davalının beyanlarının olmadığı, dosyada bilgi de olmadığından ödeme yükümlülüğünü fiili kullanıcıya yöneltme olanağı olmadığı, bundan dolayı davalının faturaların tanzim tarihlerinde aboneliği devam ettiğinden fatura bedellerini ödeme yükümlülüğü olduğu, Yargıtay kararlarına göre elektriğin kesilmesi gereken tarihe kadar gecikme zammının tamamı, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesi müterafik kusur teşkil ettiğinden ve davacının kusuru %100 olduğundan, gecikme zammından %100 indirim yapılması gerektiği, davacı şirketin asıl alacağı 1.719,03 TL, gecikme zammı 20,40 TL, gecikme zammı KDV’si 3,67 TL, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle alacağı 1.743,10 TL olduğu belirtilmiştir.
14/09/2020 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; Davacının Yargıtay kararlarına göre takip tarihi itibariyle alacağının 1.743,10 TL olduğu, davacının emsal İstanbul BAM kararlarına göre takip tarihi itibariyle alacağının davacının elektriği kesmemesi müterafik kusur teşkil ettiğinden gecikme zammı %50 indirimli olarak hesaplandığında 3.154,17 TL olduğu belirtilmiştir.
08/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; Davalının borçlarına ilişkin olarak gecikme zamlarının: yasal faize, avans faizi ile %50 indirime göre ayrı ayrı hesaplandığı ve gecikme zammının yasal faize göre hesaplanması halinde davacının icra takip tarihi itibariyle alacağının 3.048,77 TL olduğu, gecikme zammının avans faize göre hesaplanması halinde davacının icra takip tarihi itibariyle alacağının 3.891,35 TL olduğu, gecikme zammının %50 indirime göre hesaplanması halinde davacının icra takip tarihi itibariyle alacağının 3.154,17 TL olduğu, davacının talebinin asıl alacak 1.719,03 TL, gecikme zammı 1.261,45 TL, gecikme zammının KDV’si 227,06 TL olmak üzere toplam 3.207,54 TL ile sınırlı olduğu belirtilmiştir.
… A.Ş İşletme Müdürlüğü ile davalı arasında sözleşme yapılmıştır. Taraflar arasında abonelik sözleşmesinin bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş yerini 31/12/2000 tarihinde kapattığını belirtilen davalının dava konusu alacaktan sorumlu olup olmadığı ve miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 27/11/2019 tarih ve E.2019/2630, K.2019/9433 sayılı kararında “…Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davalı abone, aboneliği iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen elektrik bedelinden davacıya karşı sorumludur. Davacının uzun bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etse de, bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davacının beraatını gerektirmeyeceği gibi (tüketim bedeli olan ana borçtan) hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz ve müterafik kusur nedeniyle ana tüketim bedeli üzerinden indirimi gerektirmez. Olsa olsa davacının elektriği kesmemesi dolayısıyla davacının müterafik kusuru nedeniyle, davalı açısından normal tüketim bedeli dışında gecikme zammı ve işleyecek yasal faizden indirim sağlar. Davacının müterafik kusuru nedeniyle ana tüketim bedeli üzerinden indirim davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar ki, bu da usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil eder. Mahkemeler bir davadan başka bir dava üreten kurumlar olmadığı gibi hukukî uyuşmazlıkları nihaî olarak sona erdiren yargı mercileridir.
Mahkemece, hükme esas alınan raporda; davalının ödenmeyen fatura bedellerinden sorumlu olduğu, müşteri hizmetleri yönetmeliğine göre, elektrik bedelleri ödenmediği takdirde elektriğin kesilmesi gerektiği halde davacı elektrik şirketi tarafından elektriğin kesilmediği, bu durumun müterafik kusur teşkil edeceği ve takdirin mahkemede olduğunun belirtildiği, mahkemece davacının müterafik kusurlu olduğu belirlendiği ne var ki toplam alacak( ana para, gecikme zammı ve KDV) üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığı anlaşılmıştır. Anılan kararın Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına uygun olmadığı açıktır. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2016/ 21494 Esas ve 2018/9196 Karar sayılı kararı; yine 2018/6205 Esas ve 2018/10184 Karar sayılı kararı.)
Bu itibarla, mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, dosyanın önceki bilirkişi dışında elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan elektrik mühendisi bilirkişiye ya da aralarında mühendis bilirkişilerin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan yönetmelik ve abonelik sözleşmesinin ilgili maddeleri uyarınca, davalının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğunun kabulü ile; Yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davacı için gecikme zammından indirim sağlayacağı nazara alınarak rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir…” gerekçelerine yer verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında belirtildiği üzere, abone, aboneliği iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen elektrik bedelinden davacıya karşı sorumludur. Davacının uzun bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etmekte olup, bu müterafik kusur davacının tüketim bedeli olan ana borçtan sorumluluğunu ortadan kaldırmamakla birlikte davacının elektriği kesmemesi nedeniyle normal tüketim bedeli dışında gecikme zammından indirim sağlayacaktır.
Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulüne, davalı taraf likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, …. İcra Dairesi’nin 2017/… sayılı icra takibinde (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 1.719,03-TL’sı asıl alacağa ve 1.126,90-TL’sı gecikmiş gün faizi ile 202,84-TL’sı KDV’ye yapılan itirazın iptali ile takibin 1.719,03-TL’sı asıl alacağa gecikme faizini aşmamak üzere avans faiz ve faiz miktarına %18 oranında KDV uygulanmasına
2-Hüküm altına alınan 1.719,03-TL’sı asıl alacağın %20’si oranında 343,80-TL’sı icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya dair istemlerin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 208,26-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 38,74-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 169,52-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.048,77-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 74,64-TL ilk gider, 700,00-TL bilirkişi, 317,20-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.091,84-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.041,49-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır