Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/698 E. 2019/1018 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/698 Esas
KARAR NO : 2019/1018
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı tarafa …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden 17/05/2018 tarihinde icra takibi yapıldığını ve davalı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazı ile takibin durduğunu, takibin dayanağı olan 24/08/2016 tarihli 5.310,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından kabul edildiğini, fatura bedelinin 1.000,00-TL’lik kısmının 23/12/2016 tarihinde, 2.060,00-TL’lik kısmının ise 27/12/2016 tarihinde “faturaya mahsuben” açıklaması ile toplamda 3.060,00 TL ödendiğini beyanla, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli itiraz ileri sürdüğünün kabulü ile %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazmintı talebinin kabulüne, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı taraftan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 17/05/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 21/05/2018 tarihinde tebliğ edildiğinin beyan edildiği, davalı borçlunun 28/05/2018 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Yargılama bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi olarak … tarafından sunulan raporda; Davacıya ait 2016,2017 ve 2018 yıllarına ait yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı ile davalı arasında aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin bir sözleşmeye dava dosyası ve eklerinde rastlanmadığı, dava dosyası, davacı taraf ticari defterleri ve delil niteliğinde dosyaya sunulu evrakların incelemesi neticesinde davacının davalıdan 17.05.2018 takip tarihi itibariyle 2.250,00-TL alacaklı olduğu, takip talebinin de asıl alacak olarak 2.250,00-TL olduğu, davalının 26/12/2016 tarihli ödeme dekontunda açıklama olarak ”Faturaya mahsuben” yazılı olduğu, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturanın 6102 sayılı T.T.K.’nın Fatura ve Teyit Mektubu başlıklı 21. maddesi hükmü gereği dava dosyasında davacı tarafından düzenlenen faturaya itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanılmadığı, davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilmiş bir ihtarnameye dava dosyasında rastlanılmamış olunduğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; bilirkişi raporunda dava dosyası, davacı taraf ticari defterleri ve delil niteliğinde dosyaya sunulu evrakların incelemesi neticesinde davacının davalıdan 17.05.2018 takip tarihi itibariyle 2.250,00-TL alacaklı olduğunun, davalının 26/12/2016 tarihli ödeme dekontunda açıklama olarak ”Faturaya mahsuben” yazılı olduğunun, dava dosyasında davacı tarafından düzenlenen faturaya itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanılmadığının belirtildiği görülmekle, davalının takibe dayanak faturaya karşılık ödeme yapması ve faturayı iade ettiğine dair herhangi bir delil sunulmaması da dikkate alındığında davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 2.250,00-TL alacağının olduğu anlaşılmış olup, davalının icra takibinden önce davalı temerrüte düşürülmediğinden davalı tarafından yapılan kısmi ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğinden davanın 2.250,00 TL’sı asıl alacak ve 304,31-TL’sı işlemiş faiz yönünden kısmen kabulüne, davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın 2.250,00TL’sı asıl alacak ve 304,31 TL’sı işlemiş faiz yönünden iptaline,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla 2.250,00 TL’sı alacağın %20 si olan 450,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu Hükümlerine göre alınması gereken 174,48-TL ilam harcından peşin alınan 36,22-TL harcın mahsup edilerek 138,26 TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.554,31 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 72,12-TL ilk gider, 146,90-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 700-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 919,02-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 791,98-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davalı vekilinin yokluğunda davacı vekillerinin yüzüne açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

-TASHİH ŞERHİ-

Mahkememizin 08/11/2019 tarihli celsede;
Sehven “Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davalı vekilinin yokluğunda davacı vekillerinin yüzüne açıkça okunup usulen anlatıldı ” olarak yazıldığı ancak dava değeri nazara alındığında kesin olması gerektiği anlaşılmakla Mahkememiz kararının ara kararının;
“Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
” olarak tashihine karar verilmiştir.08/11/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)