Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/667 E. 2022/241 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/667 Esas
KARAR NO : 2022/241
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 17/07/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; “Ankara İli … İlçesi … Mevkiinde … tapulama alanı içinde bulunan … parseller üzerinde, tüm giderleri yüklenici tarafından karşılanmak üzere konut, ticaret ve sosyal donatı alanlarının ve 9 delikli golf sahası ile sosyal tesislerin yapılması, pazarlanması, satışı ve alıcılarına teslimi işi kapsamında, … Noterliği’nin 27 Eylül 2011 tarihli ve … yevmiye numaralı “Mutabakat Metni” ile … A.Ş.- … A.Ş. Adi Ortaklığına ait olduğu belirtilen hak ve yükümlülükler, işveren … San. A. Ş.’nin kabulü ile … Noterliği’nin 27 Nisan 2015 tarihli ve … yevmiye numaralı protokolü ile davacı müvekkili … Yapı San. ve Tic. A.Ş’ye devredildiğini, tarafları tacir olan bir sözleşmede, %4 gecikme cezası, müvekkili … San. ve Tic. A.Ş’nin ekonomik olarak mahvına neden olacak derecede fahiş olmakla birlikte; ticaret hukukuna egemen olan karşılıklı edimler arasındaki orantı ve hakkaniyet ilkesine de aykırılık teşkil etmekte olduğunu, Yargıtay’ın somut olaya emsal nitelikte verdiği birçok kararının bulunduğunu, Yargıtay kararları ışığında; davacı müvekkil … San. ve Tic. A.Ş.’nin 2016, 2017 ve 2018 yılı bilançosu değerlendirildiğinde; ülkenin ve dolayısı ile davacı müvekkili olan şirketin içinde bulunduğu iktisadi durum nedeni ile müvekkil şirketin cezai şartın ödenmesi halinde, dava konusu cezai şartın müvekkil şirketin iktisadı anlamda mahvına sebep olacağını, %4 olarak kararlaştırılan ceza şart adı altında kesilen faturalara ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile; açıklanan ve mahkememiz tarafından resen dikkate alınacak nedenlerle; Çevtaş … adi ortaklık hisse devri sözleşmesinin 6. Maddesinde düzenlenen aylık %4 gecikme cezasının tenkis edilerek %1 olarak belirlenmesini, Mahkememiz aksi kanaatte olması halinde, … adi ortaklık hisse devri sözleşmesinin 6. Maddesinde düzenlenen aylık %4 gecikme cezasının mahkemenizin uygun göreceği nispette tenkisine sözleşmeden doğan borcun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde kelime oyunları yaparak, sözleşmenin 6.3 maddesinde yer alan aylık %4 gecikme cezasını, cezai şart olarak belirttiğini ancak daha sonraki ifadelerinde ise, %4 gecikme cezası olarak kullanmaya başladığını, sözleşmenin 6.3 maddesinde yer alan aylık %4 gecikme cezası, …’ın sözleşmede belirtilen borcunun süresinde ödememesi sebebiyle ortaya çıkacak faiz alacağına işaret etmekte olduğun, Adi Ortaklık Hisse Devir Sözleşmesinde yer alan bedele karşılık müvekkiline toplam 11.000.000,00-TL’nin 2.000.000-TL’si nakit, geri kalanı kambiyo senedi şeklinde 10.06.2016 tarihine kadar ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, borcun ödenmemesi sebebiyle ilgili senetler icra takibine konulduğunu, davacı …’ın İcra Hukuk Mahkemesinde bu senetlere ve de faiz oranına karşı takibin ve işlemiş faizlerin iptali yönünde davalar açtığını, fakat …’ın daha sonradan tüm dava ve itirazlarından feragat ettiğini, takip ve faiz oranlarının kesinleştiğini, tacir olan tarafların arasında tamamen kendi serbest iradeleri ile konan aylık TL cinsinden aylık %4 olarak tespit edilen faiz oranın, günümüz şartlarında avans faizin %20 olduğu ve de …’ın milyonlarca liralık gayrimenkul ve franschise gelirleri göz önüne alındığında ortada kimsenin ekonomik mahvına sebep olmayacağını, huzurdaki davanın …’ın açtığı usulsüz bir dava olduğunu, 25.03.2015 tarihli sözleşmenin davacı tarafa yüklediği mükellefiyetin neredeyse tamamını davacının ihlal ettiğini, müvekkili olan şirketin bu sebeple çok büyük zararlara uğradığını, davacının vadesinde borçlarının hiç birini ödemediğini, sözleşme gereğince müvekkiline vermesi gereken 16.01.2016 vadeli kambiyo senedini teslim etmediğini, bu sebeple de bu alacak için İstanbul 25. İcra müdürlüğünde sözleşmeye dayalı olarak ilamsız icra takibi yapmak zorunda kaldıklarını, tüm bu izah edilen sebepler muvacehesinde, haksız ve usulsüz olarak açılmış olan davanın reddi ile dava masraf ve vekalet ücretlerinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
08.06.2020 tarihli bilirkişi … ve … ‘ın heyet raporu özetle; Davacı şirketin 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait mali tabloların incelenmesi sonucunda davacı şirketin kar marjı 2016 ve 2017 yılları hariç %1 seviyesinde olduğu, cari ve likidite ile net işletme sermayesi yetersizliği bulunduğu, finansmanı gideleri 2015 yılı hariç satışların %1,80 den başlayıp %7,46 doğru yükselme eğilimi gösterdiğini, aylık %4 faiz (gecikme) davacı şirkete ilave finansman yükü doğuracağı mevcut mali tablolarının incelenen dönemlerdeki aynı seyri göstermesi halinde 2018 yılında %1,15 ve 2019 yılında %1,04 net kar marjı oranın negatife döneceğini, bununla beraber( finansal risk varolmakla beraber) ekonomik açıdan mahva sebebiyet olabilecek yükseklikte olmadığını görüş ve beyan etmişlerdir.
29.03.2021 tarihli bilirkişi … ve … ‘ın ek heyet raporu özetle; 09.06.2020 tarihli kök raporlarında davacı şirketin kar marjlarının senelere göre devamlı olarak düşmekte olduğu buna karşılık finansman giderlerinin yükselme eğilimi gösterdiği anlaşıldığını, bu ekonomik durumun aynı görünümde devamı halinde kar marjının devamlı düşmesi ve finansmanın devamlı yükselmesi halinde ilerki bir tarihte net kar marjını oranının negatife dönüleceğinin raporda belirtildiğini, ancak kar marjının devamlı düşeceğinin kesin bir olgu olmadığını, dolasıyla ek raporlarında finansal risk olduğu belirtilmekle beraber, dava tarihi itibariyle incelenen tablolarda ekonomik açıdan mahva sebebiyet verecek seviyede yüksek olmadığını görüş ve beyan etmişlerdir.
06.12.2021 tarihli bilirkişi …, … ve … ‘nin heyet raporu özetle; Cezai şart tazminatının tenkisinin talep edilebilmesi için kararlaştırılan cezai şart miktarının tahsil edilmesi durumunda işletmenin ekonomik mahvına yol açması gerektiğini, dava konusu cezai şart tazminatının ödenmesi halinde davacı şirketin mahvına sebep olmayacağını, bu bakımdan cezai şartın tenkisi talebi şartlarının oluşmadığını görüş ve beyan etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki 25.03.2015 tarihli sözleşmenin 6.3 maddesinde yer alan senetlerin ödenmemesi halinde aylık %4 faiz ödenmesine ilişkin cezai şart
tazminatının fahiş olduğu iddiasıyla tenkis edilmesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.3 maddesi” … işbu sözleşmede yazan taahhütleri kapsamında, madde 4.14 de taahhüt ettiği ve teslim ettiği senetlerin ödemelerini herhangi bir sebeple geciktirdiği takdirde, %4 aylık gecikme cezası ödeyecektir.” şeklindedir.
Davacı tarafın cezai şart tazminatının fahiş olduğu yönündeki iddiasının TTK. m. 22 ve TBK. m.
27 hükümleri gözönüne alınarak çözüme kavuşturulması gerekmektedir. TTK. m. 22 hükmüne göre:
“Tacir sıfatını haiz borçlu, Türk Borçlar Kanununun 121. maddesinin ikinci fıkrasıyla 182.maddesinin üçüncü fıkrasında ve 525. maddesinde yazılı hâllerde, aşırı ücret veya ceza kararlaştırılmış olduğu iddiasıyla ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemez”.
TBK. m. 27 hükmüne göre ise: “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.
Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı
kesin olarak hükümsüz olur”.
YHGK’nın E. 1970/1053, K. 1974/222 sayı ve 20.3.1974 tarihli kararında; Ticaret Kanunu’nun 24. maddesi,
Borçlar Kanunu’nun 161. maddesinin son fıkrasına yaptığı yollamadan da anlaşılacağı gibi, yalnız
“fahiş olsa dahi cezai şartın indirilemeyeceği” esasını kabul etmiştir. Yoksa ahlak ve adaba ve
emredici hükümlerin koyduğu kurallara aykırı olan cezai şartın geçerli olmasını kabul etmemiştir,
maddede bu sonucu veren bir hüküm yoktur.
Fahiş cezai şartın tenkisini önleyen bir hüküm ister bulunsun, isterse bulunmasın cezai şartın ahlaka
ve adaba, emredici hükümlere aykırılığı sebebiyle iptal edilmesine bu durumun bir etkisi olmaz, yönünde görüş belirtmiştir. Dolayısıyla davalının mahvına sebep olacak bir cezai şartın varlığı
halinde, cezai şart tazminatının tenkis edilmesi gerekmektedir. Bu konuda, TTK. m. 376 hükmünün
kıyasen dikkate alınması gerekir.
Sözleşmede yer alan “gecikme cezası”, senet vadeleri dikkate alınarak bilirkişi heyetince 9.453.103,67
TL olarak hesaplanmıştır. Söz konusu tutar, şirketin 31.12.2018 tarihli bilançoda yer alan öz varlık tutarı ile mukayese
edildiğinde, ödenmesinin şirketin mahvına sebep olmayacağı da bilirkişi heyetince ayrıca tespit edilmiştir. Dolayısıyla cezai şart tazminatının tenkisinin talep edilebilmesi için kararlaştırılan cezai şart miktarının
tahsil edilmesi durumunda işletmenin ekonomik mahvına yol açması gerektiği, dava konusu cezai şart tazminatının ödenmesi halinde davacı şirketin mahvına sebep
olmayacağı, bu bakımdan cezai şartın tenkisi talebi şartlarının oluşmadığı
anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 44,40-TL. nin 54,40-TL. nispi karar harcından mahsubu ile kalan 10-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 5.100,00-TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 23/03/2022

Katip … Hakim …
(e-imza) (e-imza)