Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/635 E. 2021/462 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/408 Esas
KARAR NO : 2021/525
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/04/2013
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili …, … …’de … Pafta … ada … parselde, davalı Kooperatif adına kayıtlı/yapılan inşaattaki B blok 1 nolu daireyi Kooperatif müteahhidi davalı … inşaat ile yapılan 15/12/2004 tarihli satış sözleşmesiyle anahtar teslim olarak teslim edilmek üzere 40.000TL bedelle satın aldığını, bu sözleşmenin hemen akabinde satış sözleşmesine istinaden 16/12/2004 tarihli Kooperatif Yönetim Kurulu kararıyla …’a kooperatif üyelik devri yapıldığını ve müvekkilinin 16/12/2004 itibariyle kooperatif üyesi olduğunu,
Satış sözleşmesi ve buna istinaden yapılan Kooperatif hisse/üyelik devri sonrasında müvekkilinin kooperatif üyesi olarak aldığı dairede oturmaya başladığını ve üyelik aidatlarını ödediğini, satış sözleşmesi ve hisse devir kararında bu yerin “DAİRE” olduğunun belirtildiğini dairenin 85 m2 olduğunu, davalılar tarafından müvekkiline tapunun 09/09/2011 tarihinde verildiğini, tapu belgesinde müvekkile ait yerin 204/8 arsa paylı I.Nolu Bağımsız bölüm daire olarak yazıldığını
Müvekkilinin 2013 yılı ocak avında dairesini satmak istediğini ve alıcı tarafından bankaya kredi için müracaat yapıldığında, banka tarafından yapılan incelemede tapuda daire olarak görünen ve kayıtlı hisseye/arsa payına göre 85m2’ye karşılık gelen yerin büyük bir kısmının 2009 tasdikli projede tapuyla örtüşmeyen bir şekilde sığınak olduğu tespit edilmiş ve bu durum sebebiyle banka krediye onay vermediğini daire satışının da gerçekleşmediğini,
Söz konusu durum öğrenilmesine müteakip davalılarla yapılan şifahi görüşmelerden netice alınamadığından davalılara … Noterliği’nin 15/02/2013 tarih ve … sayılı ihtarnamesi keşide edilerek davacıların uğradığı zararın giderilmesi talep edilmiş ise de davalılar iş bu ihtara karşı cevap da vermediğini,
Dava konusu dairenin büyük kısmının müvekkilin izni ve rızası olmaksızın sonradan projede sığınak gösterilmesi ve giderek tapudaki kayıt ile projenin örtüşmemesi hukuki niteleme olarak eksik ifa olup; eksik ifadan ve eksik ifa nedeniyle davacı uhdesinde doğan tüm zararlardan davalıların müşterek ve müteselsil olarak sorumluluğu bulunduğunu belirterek;
Fazlaya dair dava ve talep haklarımız saklı kalmak ve yargılama seyrinde gerçek zararın tespit edilmesine/belirlenmesine müteakip harcı tamamlanarak bedeli artırmak üzere davacının uğradığı zararlar için şimdilik 7.000TL maddi tazminatın ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsil olarak tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /Davalılar …, … ve … vekili Av. … cevap dilekçesinde ve özetle;
Usule ilişkin beyanlarında ; Davanın yöneltildiği davalılardan Tasfiye Halinde … tasfiye edilmiş, tasfiye işlemi 16.11.2011 tarihinde tescil edilerek, karar 23.11.2011 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanmış ve kooperatifin sicil kaydı kapatıldığını, kooperatif tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden silinme ile sona erdiğini, kooperatifin taraf ehliyetinin olmadığını, kooperatifin ihyası davasının açılarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini,
Dava konusu taşınmazın tapu kaydı kooperatif ortaklığına dayanılarak oluşturulduğundan, davanın muhatabı … Konut Yapı Kooperatifi olduğunu, Yönetim kurulu üyeleri görevlerini kooperatifin bir nevi mümessili olarak ifa ettiklerinden üçüncü kişilerle yapmış oldukları muamele ve sözleşmelerden, haksız fiillerden dolayı şahsen sorumlu olamayacaklarını, Sorumlunun kooperatif tüzel kişiliği olduğunu,
Davanın tüm kat malikleri hakkında açılması gerektiğini, Zorunlu dava arkadaşlığının söz konusu olduğunu, eksik dava harcı tamamlattırılması gerektiğini, kısmi alacak davası açılması yoluna başvurulmasının kabul edilemeyeceğini ,
Davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini ,
Esasa ilişkin beyanların da ; kooperatif yöneticilerinin kullanılabilir durumdaki daireyi üyelere tahsis ve teslim etmekle yükümlü olduğunu ve bu yükümlülüğün yöneticinin asli borçlarından olduğunu Diğer davalı kooperatif tarafından, üyelerine düşen daireler, kendilerine tahsis edilen bağımsız bölüme uygun olarak ve ferdileştirilerek verildiğini,
Davacı eksik ve ayıplı bir ifadan bahsediyor ise bunu daireye karşı gelen kooperatif hissesini satan kişilere yöneltmesi gerektiğini, Konut yapı kooperatiflerinin, ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil etmesinin yükümlülük olduğunu, ancak bu yükümlülük yöneticilere değil, kooperatife ait olduğunu,
Alınacak iskân ve ferdileşme sürecinde kanuni zorunluluklarla karşılaşıldığını, Her bölge için yapılarda belirlenecek sığınakların sayısı, miktarı ve yeri konusunda düzenlemeler mevcut olup mevcut yapıda bu bölge için öngörülenden daha az sığınak yeri belirlendiği anlaşıldığını, Bu nedenle bağımsız bölümlerin arsa payı ve fiili durumlarında bir değişiklik olmamasına rağmen projede yeterli sığınak alanı ayrılmak, projede söz konusu değişiklikleri yapmak zorunda kalındığını,
Kooperatif üyelerine 21.02.2001 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul kararına göre daire dağıtımı yapıldığını, Davacının dairesini kooperatifin müteahhidi olan diğer davalı … İnşaat’tan satın aldığını, davacı ruhsata bağlanmamış bir yapıdan, yapının mevcut durumunu bilerek daire satın aldığını, Davacı yine yapımcı müteahhide binanın inşaatı için bedel olarak ayrılan üyeliklerin sahibi kişilerden kooperatif üyeliklerini devraldığını, Kooperatiften yapımcı müteahhit adına kooperatifte hisse sahibi olan kişilerin kendilerine düşen payı devretmesi üzerine davacı yeni üyenin kaydını yaptığını,
Davacının da tüm bu süreçten haberdar olup nasıl bir yapıdan daire satın aldığını bildiğini, kooperatifin mevcut ruhsatsız durumunun sona erdirilmesi için genel kurul kararı alındığını, inşaatın proje tescil işlemlerini takip etmek, ruhsat ve projelerini almak, tasdik ettirmek, belediyelerde yapılacak her türlü işlemleri yaptırmak için 02.07.2009 tarihinde bu tür işlemleri yapan kişilere vekâlet verildiğini , Bundan sonraki süreçte ise … Belediyesinden 7.12.2009 tarihinde Yapı Ruhsatı, 16.07.2010 tarihinde Yapı Kullanma, Sığınakların projeye Uygunluk Belgesi, 23.05.2011 tarihinde ise Yapı Kullanma İzin Belgeleri alındığını,
Bu süreçlerin hiçbirinde müvekkili davalıların kusurlu bir fiili mevcut olmadığını, Davalı kooperatif feshedilmekle öncelikle davacıya kooperatifin ihyası için, dava açmak üzere süre verilmesine, bu davanın sonucunun beklenilmesine, Davacı talepleri zamanaşımına uğramış olmakla davanın zamanaşımı yönünden reddine, Dava alacaklının harç giderlerini ve mahkeme masraflarını ödememek amacıyla kısmi dava olarak açılmakla; eksik dava harcının tamamlattırılması için davacı tarafa süre verilmesine ve eksiklik tamamlanmadığı takdirde davanın usulden reddine,
Zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle davanın bütün kat maliklerine yöneltilmesi gerektiğinden, diğer bağımsız bölüm sahiplerinin davaya dâhil edilmesine,
Dava şahsi tazminat talebini içerdiğinden ve öncelikle kooperatif tüzel kişiliğinin sorumluluğuna gidilmesi gerektiğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine, Eksik ifa talebinin muhatabının diğer davalılar olması ve talebin onlara yöneltilmesi gerektiğinden davalı müvekkiller yönünden davanın husumet yokluğundan reddine,haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın usule ve esasa ilişkin tüm nedenlerle reddine,yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tasfiye Kurulu adına … ve … 18/10/2018 tarihli cevap dilekçesinde ve özetle ;
Huzurdaki davada mecburi dava arkadaşlığı olduğunu, davanın tüm kat maliklerine açılması gerektiğini,
Davacının daire için kooperatifin müteahhidi olan diğer davalı … İnşaat ile 15/12/2004 tarihinde satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, dairenin 15/01/2005 te teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, yani davacının ruhsata bağlanmamış bir yapıdan yapının mevcut durumunun bilerek daire satın alındığını, davacının daireyi satın almasının üstünden 8 yıl geçtiğini , davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini,
Kooperatif tarafından, dairelerin tahsis edilen bağımsız bölüme uygun olarak ve ferdileştirilerek tapularının verildiğini, kooperatifin amacına ulaşmış olmakla kendini feshettiğini, davacı bir eksik ifadan bahsediyor ise bunu daireyi kendisine satan kişi veya kişilere yöneltmesi gerektiğini,
Davacı daire için kooperatifin müteahhidi olan diğer davalı … İnşaat ile 15.12.2004 tarihinde satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, dairenin 15.01.2005’te teslim edileceği kararlaştırıldığını, Davacı yine yapımcı müteahhide binanın inşaatı için bedel olarak ayrılan üyeliklerin sahibi kişilerden kooperatif üyeliklerini devralavacı eksik ve ayıplı bir ifadan bahsediyor ise bunu daireye karşı gelen kooperatif hissesini satan kişilere yöneltmesi gerektiğini, davacı eksik ve ayıplı bir ifadan bahsediyor ise bunu daireye karşı gelen kooperatif hissesini satan kişilere yöneltmesi gerektiğini, Kooperatifin inşası bir ruhsata bağlı olmadan başlamış ve bu şekilde tamamlandığını, Kooperatif üyelerine 21.02.2001 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul kararma göre daire dağıtımı yapıldığını,
Davacı kooperatifin müteahhidi olan diğer davalı … İnşaat ile 15.12.2004 tarihinde yaptığı satış vaadi sözleşmesiyle satın alındığını, davacının taşınmaza ait hisseyi satın aldığı tarihte, inşaat kaçak olup inşaata ait idare onayından geçmiş bir proje de bulunmadığını, Davacının söz konusu kooperatif payına karşılık gelen daireyi kooperatifin yapımcısı firmadan/payını devreden üyeden mevcut durumunu bilerek aldığını, belirterek;
Davacı talepleri zamanaşımına uğramış olmakla davanın zamanaşımı yönünden reddine, Zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle davanın bütün kat maliklerine yöneltilmesi gerektiğinden, diğer bağımsız bölüm sahiplerinin davaya dâhil edilmesine, Eksik ifa talebinin muhatabının müteahhit … olması ve talebin onlara yöneltilmesi gerektiğinden davanın kooperatif açısından reddini, Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın usule ve esasa ilişkin tüm nedenlerle reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı … San Tic Ltd Şti ye dava dilekçesi ve duruşma tutanağı tebliğ edilmiş dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava ;sözleşmeye aykırılık nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık …, …, … pafta, … ada, … parsel, … Blok 1 nolu dairenin tapuda kat mülkiyeti tesis edilmiş bağımsız bölüm daire olarak kayıtlı olmasına rağmen Belediye’de 85 m2 büyüklüğün büyük kısmının inşaat ve tadilat projesinde sığınak olarak kayıtlanması nedeniyle davacının doğan zarar istemi olarak tespit edilmiştir.
Davacı vekili 17/06/2021 tarihli dilekçe ve sulh protokolünü sunarak; tarafların sulh olduğunu bildirmiş, davasının konusuz kaldığını açıklayarak esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili mahkememizce yapılan 01/07/2021 tarihli duruşmada karşı taraftan yargılama gideri vekalet ücret talebi olmadığını bildirmiştir.
Davalılar vekili de ayını duruşmada sulh olduklarının doğru olduğunu, karşı taraftan yargılama gideri vekalet ücret taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre tarafların sulh olup, davanın konusuz kaldığı bildirildiğinden ve ibraz edilen sulh protokolü ile tespit edildiğinden, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /.
1- Tarafların sulh olması nedeniyle konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, talep olmadığından davalı lehine yargılama gideri vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi hükümleri uyarınca alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının 119,55 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına artan 60,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine
4- Giderler düşüldükten sonra artan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran taraflara iadesine
Davacı vekili Av. … ve Davalı vekili Av. … yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul BAM ‘da istinaf temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.01/07/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır