Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/63 E. 2019/1198 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/63
KARAR NO : 2019/1198
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı borçluya satmış olduğu ürünlerin bedelini tahsil edemediğini, bu nedenle davalıdan alacaklı olduğunu, faturalar ve cari hesap ekstrelerinde alacağının sabit olduğunu, borçluya iş bu cari hesap borcunu ödemesi için … Noterliği’nin 07.06.2017 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnameyi gönderdiğini, buna rağmen davalı borçlunun borcunu ödemediğini, bunun üzerine borçlu aleyhine …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun borca itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili şirketin tüm defter ve kayıtları bilirkişi marifeti ile incelendiğinde alacağının varlığı görüleceğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile İtirazının iptali ile takibin devamına, Davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında cari hesaba dayalı yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2017 ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 30/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davcının ibraz olunan e-defter Beralarının süresinde oluşturulduğu olduğu, ancak 2016 yılı envanter defteri ibraz olunmadığından 2016 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunmadığı, 2017 yılı ticari defterlerinin sahibi lehinde delil vasfına haiz olduğu, davacının ticari defterlerine göre davacının, 28.870,16TL davalıdan alacaklı olduğu, ancak söz konusu kaydi alacağın dayanağı olan faturaların teslim/tebliğ hususu ispata muhtaç olduğu görülmekle bu aşamada davacının alacak iddiasının da ispata muhtaç olduğu, davacının alacak iddiası benimsense bile takibe davalı vekilinin dosyaya sunduğu 1.743,00TL’lik ödeme belgesi tutarının mahsubu ile (28.870,16 – 1.743,00=) 27.127,16TL asıl alacak üzerinden devam olunabileceği, yine davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; davacı taraf her ne kadar …. Noterliği’nin 07.06.2017 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile takipten önce davalıdan 31.370,16TL talep etmiş ise de söz konusu ihtarnamenin tebliğ mazbatası dosyaya ibraz olunmadığından bu aşamada işlemiş faiz hesabına gidilemeyeceği, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez bankası verilerinden, 10.10.2017 takip tarihi itibari ile avans faizi oranının %9,75 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekilinin müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının Sivas’ta olduğunu bildirdiği, bu sebeple Sivas Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalının kayıtlarının incelenerek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, … Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)’nin … talimat sayılı dosyasında Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 25/03/2019 tarihli talimat bilirkişi raporunda; Davalı nın 2016-2017 ve 2018 yılı Ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, ticari Defter ve kayıtlarının incelenmesinde; 2016 yılı açılış kaydında önceki dönemlerden borç devir etmediği, 2016 yılı borç bakiyesinin 17.588,92 TL olduğu -2017 yılı borç bakiyesinin 17.588,92 TL olduğu 2018 ydı borç bakiyesinin 2.558,92 TL olduğu, ancak 984,54 TL nakit ödemenin belgesiz olduğu (tediye veya tahsilat makbuzu olmadan kasadan ödeme yapddığı ve faturanın açık düzenlendiği) ve davacının ticari defterinde de tahsiline ilişkinde kayıt olmadığı için borç toplamının 2.558,92 + 984,54 = 3.543,46 TL olacağı kanaati bildirilmiştir.
Dosyanın kök raporu hazırlayan bilirkişiye tevdi ile bilirkişi raporuna karşı itirazların ve talimatla alınan bilirkişi raporunun irdelendiği ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi tarafından sunulan 19/09/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; Ek rapor aşamasında da davacının takipte talep edilen alacağının dayanağı olan faturalardan 24.03.2016 tarih … srei-sıra numaralı 25.209,40TL tutarlı ve 18.05.2016 tarih … seri-sıra numaralı 984,54TL tutarlı faturaların dışındaki faturalar dosyaya ibraz edilmediği, söz konusu ibraz olunan faturalar ve dayanağı irsaliyeler üzerinde de davalıya teslim/tebliğ edildiğine dair faturanın üzerinde bir imza ibare ya da emare olmadığı, kaldı ki ek rapor aşamasında incelenen talimat raporu nazara alındığında söz konusu bu iki davalının defterlerinde kayıtlı olduğundan bu iki fatura açısından ayrıca bir teslim/tebliğ ispatına gerek olmadığı, ancak davacının takibe dayanak alacak iddiasının ispatı yönünden bu iki fatura dışında 2015 – 2016 yılında düzenlenen diğer 23 adet fatura ile 2014 gelen devir bakiyesini oluşturan faturaların da ibrazı ile teslim/tebliğ hususunun ispatının gerektiği, bu itibarla bu hususta kök raporda arz edilen görüşün özü muhafaza edilerek davacının takibe konu alacağının dayanağı olan faturaların davalı aleyhine borç doğurup doğurmadığı hususunun ispata muhtaç olduğu, aleyhe olan kayıtların her zaman delil kabul edilebileceği göz önüne alınarak davalının ticari defterlerinde 2.588,92TL davacı alacağı kayıtlı olduğu ancak davacının defterlerinde olmayan 984,54TL ödemenin tevsik edilemediğinden davacının 3.573,46TL alacağının ispatlandığı, takipte talep edilen alacağın 25.296,70TL’lik kısmının ispata muhtaç olduğu, diğer taraftan 29.05.2015 tarihli 1.743,00TL tutarlı ödeme … iban numaralı hesaba yapılmış olmasına rağmen davacının kayıtlarında var olan diğer ödemelerin … iban numaralı hesaba gönderildiği tespit edildiği, dolayısı ile davalı vekilinin sunduğu ödeme belgeleri içerisindeki 1.743,00TL tutarlı belge ile davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı dosyaya mübrez belgeler çerçevesinde ispata muhtaç olduğu, davacı takipte her ne kadar 28.870,16TL alacak talebinde bulunmuş ise de davacının 3.573,46TL alacağının ispatlandığı, takipte talep edilen alacağın 25.296,70TL’lik kısmının ispata muhtaç olduğu görüldüğünden takibe 3.573,46TL asıl alacak üzerinden devam olunmasının gerektiği, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; davacı taraf … Noterliği’nin 07.06.2017 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile takipten önce davalıdan 31.370,16TL talep ettiği, söz konusu ihtarname 08.06.2017 tarihinde davalının ev adresinde … isimli şahsın imzasına tebliğ edildiği, ihtarnamede davalıya 3 gün süre verilmiş olmakla 08.06.2017 tarihinden itibaren 3 günlük sürenin dolduğu, 11.06.2017 tarihinde temerrüdün oluştuğu, 11.06.2017 tarihinden 10.10.2017 tarihine kadar olan 121 gün için 115,50TL işlemiş avans faizi hesaplandığı, Mahkemece takipte talep olunan alacağın tümünün varlığına hükmedilmesi durumunda da 11.06.2017 tarihinden 10.10.2017 tarihine kadar olan 121 gün için 933,14TL işlemiş avans faizi hesaplandığı, ancak her iki durumda da davacı takipte 7,71TL işlemiş faiz talep etmiş olmakla taleple bağlılık ilkesi gereği hesaplanandan daha az olan 7,71TL işlemiş faiz üzerinden takibe devam olunmasının gerektiği, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez bankası verilerinden, 10.10.2017 takip tarihi itibari ile avans faizi oranının %9,75 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülmesinin gerektiği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi kök raporu, talimat bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Dava itirazın iptali davası olup, davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili alacaklı şirket davalı borçluya satmış olduğu ürünlerin bedelini tahsil edemediğini, bu nedenle davalıdan alacaklı olduğunu, faturalar ve cari hesap ekstrelerinde alacağının sabit olduğunu, ihtara rağmen borcu ödemeyen davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını ve icra inkâr tazminatı talep etmiş, davalı tarafın takibe itirazı dışında bir cevap dilekçesi sunmadığı Bu nedenle taraflar arasında uyuşmazlığın konusunun Ticari ilişki kapsamında düzenlenen cari hesaba dayalı takip nedeni ile davalının davacıya borcu olup olmadığı ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
İbraz edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ek raporu ile Davacı … Tic. Ltd. Sti.’nin 2016 – 2017 yılına ait ticari defterler, yardımcı defter kayıtları incelendiğinde:
Davcının ibraz olunan e-defter Beralarının süresinde oluşturulduğu olduğu, ancak 2016 yılı envanter defteri ibraz olunmadığından 2016 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunmadığı, 2017 yılı ticari defterlerinin sahibi lehinde delil vasfına haiz olduğu, davacının ticari defterlerine göre davacının, takip tarihi itibariyle 28.870,16TL davalıdan alacaklı olduğu, ancak söz konusu kaydi alacağın dayanağı olan faturaların teslim/tebliğ hususunda delil ibraz edemediği,
Davalı …’nün talimat yolu ile defterleri üzerinde yapılan inceleme ile Davalının 2016-2017 ve 2018 yılı Ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, 2016 yılı borç bakiyesinin 17.588,92 TL olduğu – 2017 yılı borç bakiyesinin 17.588.92 TL olduğu, 2018 yılı borç bakiyesinin 2.558,92 TL olduğu, ancak 984,54 TL nakit ödemenin belgesiz olduğu (tediye veya tahsilat makbuzu olmadan kasadan ödeme yapıldığı ve faturanın açık düzenlendiği) ve davacının ticari defterinde de tahsiline ilişkinde kayıt olmadığının bildirildiği , davalı vekili tarafından 06.11.2018 havale tarihli dilekçesi ekinde davacı şirkete yaptığı ödemeler ilişkin banka ATM’sinden davacı hesabına yatırılan 29.05.2015 tarihli 1.743TL tutarlı ödeme belgesi ibraz edildiği, bu ödemenin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, kendinden sadır olan belge ve ödemeleri dahi ticari defter kayıtlarına yasal süresi içinde kaydetmeyen davalı defterlerine itibar edilemeyeceği ve sahibi lehine delil vasfının olmadığı anlaşılmıştır.
İbraz edilen ek rapor ile; Taraf defterlerinde farkı oluşturan kayıtlar incelendiğinde davacının 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu halde davalının defterlerinde kayıtlı olmayan toplam 89.198,65TL tutarlı 23 adet faturanın bulunduğu Buna karşın, “aleyhe olan kayıtların her zaman delil ittihaz olunur” İlkesi de göz önüne alınarak 2015 – 2016 yılında kayıtlı toplam 108.360,45TL davalı ödemesi de dikkate alındığında, TTK 21/2 gereği 2015 – 2016 yılında düzenlenmiş 23 adet davacı faturası yanında davacının 2014 yılından gelen 44.458,50TL devir bakiyesini de oluşturan faturaların teslim tebliğ hususunun ispatı gerektiği, “Salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi, fatura düzenleyene karşı borçlu duruma düşürmeyeceği, Adına fatura düzenlenen kişinin borçlu sayılabilmesi için, V.U.K’un 230.Md’ne göre hazırlanmış faturayı, T.T.K.21/2. Maddesi usulüne uygun biçimde tebellüğ ettiği halde 8 gün içinde münderecatı hakkında itiraz etmemiş olması, ya da fatura konusu mal veya hizmetin adına fatura düzenlenen kişi veya kuruma tesliminin belgelenmesi gerekmektedir. Bu iki teslim veya tebliğden biri varit olmadan düzenlenen fatura borç doğurmaz. ” hükmü mevcuttur.
Davacının takipte talep edilen alacağının dayanağı olan faturalardan 24.03.2016 tarih … numaralı 25.209,40TL tutarlı ve 18.05.2016 tarih … numaralı 984,54TL tutarlı faturaların dışındaki faturalar dosyaya ibraz edememiş olup Söz konusu ibraz olunan faturalar ve dayanağı irsaliyeler üzerinde de davalıya teslim/tebliğ edildiğine dair faturanın üzerinde bir imza ibare bulunmadığı söz konusu bu iki davalının defterlerinde kayıtlı olduğundan bu iki fatura açısından ayrıca bir teslim/tebliğ ispatına gerek olmadığı, davalının ticari defterlerinde 2.588,92TL davacı alacağı kayıtlı olduğu ancak davacının defterlerinde olmayan 984,54TL ödemenin tevsik edilemediğinden davacının 3.573,46TL alacağının ispatlandığı, takipte talep edilen alacağın 25.296,70TL’lik kısmının ispat edilemediği,
Davalı tarafça 29.05.2015 tarihli 1.743,00TL tutarlı ödeme … iban numaralı hesaba yapılmış olmasına rağmen davacının kayıtlarında var olan diğer ödemelerin … iban numaralı hesaba gönderildiği dolayısı ile davalı vekilinin sunduğu ödeme belgeleri içerisindeki 1.743,00TL tutarlı belge ile davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı ispat edilmediği ,bu durumda davacı takipte her ne kadar 28.870,16TL alacak talebinde bulunmuş ise de davacının 3.573,46TL alacağının ispatlandığı, takipte talep edilen alacağın 25.296,70TL’lik kısmının ispata muhtaç olduğu görüldüğünden takibe 3.573,46TL asıl alacak üzerinden devamı gerektiği …. Noterliği’nin 07.06.2017 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davalı 11.06.2017 tarihinde temerrüde düşürüldüğünden 7,71TL işlemiş faiz alacağı olduğu anlaşılmış, Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 3.573,46-TL asıl alacağın taleple bağlı kalınarak 7,71-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.581,17-TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 716,23-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 244,63- TL. Harçtan peşin alınan 493,04-TL. harcın mahsubu ile bakiye 248,41-TL. harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.725-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.034,68- TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 528,94-TL ilk gider, 173,05-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.150-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.851,99-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 693,06-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 500-TL bilirkişi giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 437,98-TL nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine.
8-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır