Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/610 E. 2019/572 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/610 Esas
KARAR NO : 2019/572
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 29/05/2019ü

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 16/04/2018 tarihinde … nolu konişmento ile … & … firmasından, müvekkili firmaya taşınmak üzere satın alınmış bulunan 1 kap muhteviyatı 48.752,00-EURO kıymetindeki stop lambasında kullanılan kamera cinsi emtiaların nakliyesi esnasında kaybolduğunun davalı tarafça müvekkiline bildirildiğini, söz konusu ürünlerin kaybolması nedeni ile davalı tarafça taşınmak üzere alınan 1 kap muhteviyatı 48.752,00 EURO (KırkSekizBinYediYüzElliİkiEuro) kıymetindeki stop lambasında kullanılan kamera cinsi emtia bedelinin ve diğer tüm giderlerin ödenmesi hususunun davalı tarafa … Noterliği’nin 10.05.2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarı ile ihtar edildiğini ve ihtarnamenin kendisine 14.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği halde davalı tarafça Müvekkili firmanın zararının giderilmediğini, davalı firmanın nakliyesini gerçekleştirmiş olduğu ürünleri kaybetmiş olması nedeni ile müvekkili firmanın zarara uğradığını, taşınmak üzere davalıya teslim edilen ürünlerin kayıp nedeni ile ilgili olarak davalı tarafından makul ve kabul edilebilir bir açıklama yapılmamış olması ve davalının basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal etmesi karşısında davalının müvekkili firmanın zararının tamamından sorumlu olduğunu belirterek, davanın kabulü ile davalı tarafından taşıma sırasında kaybedilen eşya bedeli olan 48.572,00-EURO’dan şimdilik 2.000,00-EURO’nun fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden ve 18.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek kamu bankaları tarafından uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap diekçesi özetle; Müvekkili şirketin 22/06/2018 tarihli sicil gazetesinde yapılan ilan ile adres değişikliği yaptığını, 29/06/2018 tarihinde açıldığı tensip zaptından anlaşılan davadaki tebligatın müvekkilinin eski adresine yapılmış olduğunu, Müvekkili şirket yetkilisi … ‘in eski adresinde faaliyet gösteren … A.Ş’ni ziyarete gittiğinde açılan davadan şirket adına tebligat geldiğini 31/01/2019 tarihinde öğrendiğini, müvekkili şirketin adresinin bulunduğu mahal nedeni ile Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı ile müvekkili arasında davacının yapacağı taşımalar konusunda genel bir çerçeve anlaşması yapılmış olmakla birlikte davaya konu edildiği üzere bir malın müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bu nedenle taşıyıcı sıfatı ile müvekkilinin sorumluluğu konusunda dava dilekçesinde iddia edilen hususların yerinde olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Mahkememizin 2018/610 Esasına kayıtla 29/06/2018 tarihinde açılan davaya ait dava dilekçesi, davalının dava dilekçesinde belirtilen “… Mah. … Cad. No: … Arnavutköy/İSTANBUL” adresine gönderilmiş ve tebligat parçasında … ‘ya 11/07/2018 tarihinde tebligat yapıldığı belirtilmiştir.
Davalı 04/02/2019 tarihli cevap dilekçesine, Müvekkili Şirketin adres değişikliği yaptığını ve 22/06/2018 tarihli Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, Müvekkili şirket yetkilisi … ‘in eski adresinde faaliyet gösteren … A.Ş’ni ziyarete gittiğinde açılan davadan şirket adına tebligat geldiğini 31/01/2019 tarihinde öğrendiğini, davalının adresinin bulunduğu İstanbul Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
Somut olayda yetki itirazı bulunmakla birlikte bu hususta öncelikle dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilip edilmediğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 12.maddesinde hükmü şahıslara tebliğin salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yanlız birine yapılacağı, 13.maddesinde hükmü şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimselerin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları, veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları taktirde, tebliğin orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda; davalı şirket olup, dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligat evrakında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı, bulunmuyorsa neden bulunmadığı hususunun araştırılmadığı, bu nedenle yapılan tebligatın Tebligat Kanunu’nun 12 ve 13. maddesi ile Tebligatın Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerine aykırı olduğu, tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla ıttıla tarihinin 31/01/2019 olduğu, açıklanan nedenle de tebligatta adı geçen kişinin davalı şirketin çalışanı olup olmadığının araştırılmasının, anılan hükümler karşısında, tebligatın usulüne uygun yapılmadığı hususunu değiştirmeyeceği anlaşılmakla, davalı vekili tarafından 04/02/2019 tarihli dilekçesi ile yapılan yetki itirazının süresinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Mahkemelerin yetkisine ilişkin kanuni düzenlemeler noktasında HMK’nın 6/1. maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” hükmü düzenlenmiştir.
Ticaret Sicil Gazetesinin 22/06/2018 tarihli ve 9605 sayısının 421. sayfasında, davalının adresinin “… Mahallesi … Yolu Cad. … İş Merkezi Sit. No:… Büyükçekmece/İSTANBUL” olduğu belirtilmiştir. Davanın açıldığı 28/06/2019 tarihinde davalının adresinin “… Mahallesi … Cad. … İş Merkezi Sit. No: … Büyükçekmece/İSTANBUL” olması nedeniyle davada yargılama yerinin Bakırköy Ticaret Mahkemelerinin yetki alanına girdiği görülmüştür.
Açıklanan nedenler ve tarafların beyanları ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yukarıda belirtilen hükümleri birlikte değerlendirildiğinde bu davada Mahkememiz yetkili olmadığından Mahkememizin yetkisizliğine, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı tarafından Davalı aleyhine açılan davada Davalının yetki itirazının kabulüne ve dava dilekçesinin MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ nedeniyle reddine
2-Davaya bakmaya BAKIRKÖY ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİNİN yetkili olduğuna,
3- Karar kesinleştiğinde süresinde başvuru halinde dosyanın yetkili mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmaması halinde 6100 Sayılı HMK’nun 20/2-son ve 331/2. Maddesi gereğince yapılacak işlemin Mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
5- Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.29/05/2019

Katip … Hakim …