Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/604 E. 2019/195 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/604
KARAR NO : 2019/195
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 21/02/2019

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkil … ile davalı … A.Ş. ile 30.01.2018 tarihinde Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Ve İnşaat Yapım Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşme uyarınca müvekkili tarafından keşideci olarak davalı lehine 30.06.2018 vade tarihli 183.000 TL tutarlı, 30.09.2018 vade tarihli 183.000 TL tutarlı, 31.12.2018 tarihli 183.000TL ve 25.02.2019 tarihli 100.000 TL tutarlı bonoların düzenlenip teslim edildiğini, ancak davalının sözleşme şartlarını yerine getirmemesi üzerine taraflar arasında varılan karşılıklı anlaşma sonucu 05.06.2018 tarihli Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Ve İnşaat Yapım Sözleşmesi Fesih Protokolü’nün akdedildiğini, protokol gereğince; 30.01.2018 tarihinde İstanbul İli, … İlçesi … Pafta … Parsel üzerinde yapılan, … adıyla maruf projede … numaralı konuta ilişkin sözleşmenin taraflarca ve karşılıklı olarak iptal edildiğini, davalı lehine düzenlenen bonoların iade edileceğinin veya davalı tarafından ödeneceğinin imza altına alınarak kararlaştırıldığını, ancak söz konusu bonoların iade edilmediğini beyanla, müvekkili …’nin borçlu olmadığının tespiti ile davalı lehine düzenlenen 30.06.2018 vade tarihli 183.000 TL tutarlı, 30.09.2018 vade tarihli 183.000 TL tutarlı, 31.12.2018 tarihli 183.000 TL tutarlı ve 25.02.2019 tarihli 100.000 TL tutarlı bonoların müvekkil …’ye iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, ancak davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Müdahillik talep eden … vekili 18/07/2018 tarihli dilekçesi ile; Davaya konu 30/06/2018 tarih ve 183.000,00 Tl bedelli bononun ciro yolu ile müvekkili bankaya geçtiğini, müvekkili bankanın iyi niyetli hamil durumda olduğunu ve mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin delil listesine ek sunduğu taraflar arasındaki Düzenleme Şeklinde Beyan Kabul ve Taahütname ile Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi mahkememizce tetkik olunmuştur.
Müdahillik talep eden vekilinin ihtiyati tedbirin durdurulması talebine ilişkin getirtilip incelenen … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının tetkikinden; … T.A.Ş. Tarafından … aleyhine 30/06/2018 vade tarihli 183.000,00 TL bedelli bir adet bono nedeniyle toplam 184.624,44 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, mahkememiz dosyası davacısı tarafından mahkememizce verilen 03/07/2018 tarihli tedbir kararı gereği icra dairesince ihtiyati haczin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Görevli mahkemenin belirlenmesinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un dava konusu uyaşmazlık ile ilgili 3/1-k-1, 4/3, 73/1 ve 83/2 maddelerinde yer alan hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği,
3/1-l maddesinde; tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği,
73/1. maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu,
83/2.maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Ve İnşaat Yapım Sözleşmesi gereğince davacı yanca davalıya muhtelif bedel ve tarihli bonolar verdiği ve yine taraflar arasında bağıtlanan Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Ve İnşaat Yapım Sözleşmesi Fesih Protokolü imzalandığı, taraflar arasında ticari bir işin meydana gelmediği, davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde belirtildiği şekilde tüketici konumunda olduğu, yapılan işlemin de 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-l maddesinde ifade edilen tüketici işlemi kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği, mahkememizin ise görevsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Bu sebeplerle; dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1., 20., 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
6-Davacı vekilinin talebi gereğince ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ve teminatın iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve dosyaya dilekçe sunan bono hamili … vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/02/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …