Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/603 E. 2019/1087 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/603 Esas
KARAR NO : 2019/1087
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 16-19 Mayıs 2017 tarihleri arasında Almanya’nın Köln şehrinde düzenlenen … Fuar’ında davalı şirket adına fuar standı yapılması için 25.04.2017 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket tarafından edimlerin yerine getirildiğini, davalı şirketinde fuara katılım sağladığını, sözleşme bedeli olan 9.000 Euro için müvekkili şirket tarafından; 25.04.2017 tarihli … Seri, … sıra nolu 9.000 Euro’nun karşılığı 35.097,30 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, ilgili faturaya davalı tarafından itiraz edilmediğini, 28.04.2017 tarihinde 4.000 Euro’luk da kısmi ödeme yaptığını, ödeme yapılmayan 19.549,20 TL’lik kısım yönünden itirazın iptali için bu davayı açtıklarını beyanla … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yapılan icra takibine karşı, davalı tarafın yapmış olduğu itirazın 19.549,20 TL’lik kısım üzerinden iptaline ve takibin 19.549,20 TL üzerinden devamına, haksız olarak icra takibine itiraz etmiş olan davalı aleyhine 19.549,20 TL’lik miktarın en az %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığını, yetkili mahkemenin Gaziosmanpaşa Adliyesi olduğunu, 16-19 Mayıs 2017 tarihleri arasında Almanya’nın Köln şehrinde düzenlenen … Fuar’ında davalı şirket adına fuar standı yapılması için 25.04.2017 tarihinde değeri 9.000 Euro olarak belirlenmiş bir sözleşme imzalandığını ve 4.000 Euro’luk KISMİ bir ödeme yapıldığını, davacı şirketin sunduğu hizmetin sözleşmenin teknik detaylar kısmında belirtilenden farklı sunulduğu, üstlendikleri edimin ayıplı ifa edildiğini, sözleşmede “54 m2 alanda karolaj zemin uygulanması” belirtilmiş iken bu alan üzerinde kalitesiz halıflex kullanıldığını, sözleşmede “Proje görülen 3 adet cam masa ve 12 adet beyaz sandalye, 2 adet tekli, 1 adet ikili beyaz deri ve 1 adet sehpa” belirtilmiş iken sadece plastik beyaz sandalye kullanıldığını, sözleşmede: “1 adet mini buzdolabı, 1 adet mini kettle, 1 adet askılık, 1 adet çöp kovası” belirtilmiş olmasına rağmen sadece çöp kovası bulundurulduğunu, stand için kullanılan duvarların birbirinden kopmuş ve aralık oluşturacak derece ayrılmış vaziyette eski bir yapı olarak bulunduğunu, davacı şirketin kendisine düşen edimleri ifa etmemesi üzerine müvekkili şirketin maddi ve manevi zarara uğramış olduğunu bu nedenle de sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi ve ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeyi feshederek bu durumu bildirir bir ihtarnameyi … Noterliği’nce (… Yevmiye numarası, 7.6.2017) davacı tarafa ihtar edildiğini, ihtarnamede de belirtilen sebepler ile müvekkili şirketin 25.04.2017 tarihli sözleşmeden döndüğü ve ayıplı ifa sonucu oluşan zararın taraflarına ödenmesini istediğini beyanla itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davalı Gaziosmanpaşa Adliyesinin yetkili olduğunu beyanla yetki itirazında bulunulmuş olup, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle, dava yetkili mahkemede açıldığından yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, davacı 26/05/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun 05/06/2017 tarihine borca itiraz ettiği, davanın 28/06/2018 tarihinde açıldığı, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
İİK’nun 67.maddesinde “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde
alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir…” hükmü gereği itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren 1 sene içerisinde açılması gerekmekte olup, eldeki davanın anılan hüküm ile düzenlenen 1 yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’ün 12/07/2019 tarihli raporunda özetle; İncelenen davacı ve davalı şirkete ait 2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu fatura ile 4.000,00 Euro tutarındaki ödemenin her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu anlamda davacı yanın davalı yandan 26.05.2017 takip tarihi itibarıyla, fatura bakiyesi 5.000,00 Euro karşılığı (5.000,00 x 4,0089) 20.044,50 TL alacaklı olabileceği, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 26.05.2017 takip tarihi itibarıyla takibe konu faturadan davacıya 19.496,90 TL borçlu göründüğü, faturanın döviz bazında keşide edildiği, kısmi ödemenin de döviz bazında yapıldığı dikkate alındığında, bakiye 5.000,00 Euro için davalı yanın da takip tarihli kur dikkate alınarak davacı yana 20.044,50 TL borçlu olacağı, davalı yanın takip tarihinden sonra davacı yana gönderdiği ihtarname ile ayıp ihtarında bulunulduğu, bu tarihe kadar davacı yana ayıp ihbarı yapıldığına ilişkin dava dosyasında başkaca bir ihtarname ya da belgenin yer almadığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafından fatura alacağına dayanakla 26/05/2017 tarihinde icra takibi başlatıldığının, 12/07/2019 tarihli raporunda tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun, takibe konu fatura ile 4.000,00 Euro tutarındaki ödemenin her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun, davalı yanın takip tarihinden sonra davacı yana gönderdiği ihtarname ile ayıp ihbarında bulunduğunun, bu tarihe kadar davacı yana ayıp ihbarı yapıldığına ilişkin dava dosyasında başkaca bir ihtarname ya da belgenin yer almadığının belirtildiği görülmekle, davalı tarafça, davacı taraf ile aralarında olan sözleşmeye konu fuar standı ile ilgili edimin ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de davacı tarafa icra takip tarihinden sonra ihtarname gönderildiği ve bu ihtarnamede edimin ayıplı olduğunun belirtildiği ancak ayıplı olduğu belirtilen hususların detaylı şekilde açıklanmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, her ne kadar alacak faturaya dayanakla başlatılmış ise de alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 19.549,20 TL’sı üzerinden aynen devamına,
Dava konusu alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu Hükümlerine göre alınması gereken 1.335,41-TL ilam harcından peşin alınan 333,86-TL harcın mahsup edilerek 1.001,55-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 700,00-TL bilirkişi ücreti, 333,86-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı ve 100,20-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.169,96-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK 333. maddesi uyarınca, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan taraflar vekillerinin yüzüne açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/11/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)