Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/594 E. 2020/877 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/594 Esas
KARAR NO : 2020/877
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğu)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2020

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkil … yönetimi; … Sulh Ceza Hakimliği’nin 21.12.2016 tarihli 2016/… D. İş Sayılı dosyasından verilen kararla TMSF Fon Kurulu’na devredildiğini, TMSF tarafından atanan kayyım heyetinin şirket hesaplarının incelenmesinde ortaklar lehine ve şirket aleyhine olacak şekilde, bir takım hukuka aykırılıklar tespit ettiğini, Şirket hakkında TMSF Fon Kurulu’na devredilmesi gerekçesinde şirketin hesap hareketleri gerekçe gösterildiğini, Kayyım heyeti görevi devraldığında 24.12.2016 tarihinde şirketin …’de bulunan fabrikasında kasada bulunması gereken, ancak bulunmayan 249.896,74 TL kasa açığı tespit edildiğini, aynı zamanda … fabrikasındaki kasada yapılan sayımda 753.586,92 TL kasa açığı tespit edildiğini, şirketin eski yönetim kurulu üyeleri olan davalıların söz konusu kasa açığından ötürü müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Yapılan araştırmalarda, …’nin bankalarda ve kendi kasasında bulunan varlıkların 3. Kişilere ve şirketlere sahte ve gerçekte mal içermeyen fatura ve irsaliyeler karşılığı aktarıldığının tespit edildiğini, aktarma işleminin şirket yönetim kurulunca gerçekleştirildiğini, şirketin depo bölümünde bulunan çalışanlara irsaliyelerin mal gelmiş gibi imzalatıldığını, ardından faturalar teslim alınıp ödemelerin gerçekleştirildiğini, bu yöntemle şirketin içinin boşalttıldığını, aktarım yapılan şirketlerden bir kısmının reel sektörde bir karşılığı olmayan kağıt üzerinde varolan firmalar olduğunu , Şirket yönetim kurulu üyelerinin bu şekilde hem bir vergi ziyaına neden olduklarını,hem de haksız olarak bir K.D.V. ve kurumlar vergisi avantajı sağlamak istediklerini, TMSF tarafından atanan kayyım heyeti göreve geldikten sonra, şirketteki hukuka aykırı hesap hareketleri ile şirket yöneticilerinin haksız kazandırma ve kaynağı belli olmayan bir para kaynağı yarattıklarının tespit edildiğini, toplamda 14.633.489,23 TL karşılıksız kazandırma yapılmasına sebep olduklarını, söz konusu faturaların kullanılması nedeni ile geriye dönük olarak vergi cezaları ve düzeltme beyannameleri sonucu 1.141.593,27 TL + 1.364.538,48 TL = toplam 2.506.131,75 TL şirket zararı oluştuğunu, … ve İstanbul fabrikalarındaki kasa açıkları 249.896,74 TL + 753.586,92 TL toplandığında toplam olarak, 18.143.104,64 TL tutarında şirketi zararı bulunduğunu,
Davalıların yönetim kurulu üyesi olmaları nedeni ile söz konusu zarardan müteselsilen ve müşterek sorumlu olduklarını, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalılardan geri alınmasına karar verilmesini, davalıların tüm malvarlığı değerleri üzerinde satılmasının veya devrinin önlenmesi amacıyla mahkemenin uygun gördüğü bir teminat bedelinin yatırılarak tedbir konulmasına karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Kasalarda yer alan açık iddiasına ilişkin davacının bu açığın kaynağına ilişkin bir beyanının bulunmadığını, Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığının Esas: 2015/… Karar: 2015/… sayılı 12.10.2015 tarihli kararında davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına denildiğini, …’da yer alan fabrikada hiçbir muhasebe işlemi yapılmadığını, bu nedenle de … fabrikasında kasa açığı bulunmasının mümkün olmadığını, Davacının iddia ettiği 6 ayrı şirketle yapılan ticaret nedeni ile alınan mallar ve düzenlenen faturalar ve bu faturalara ilişkin ödemelerin hukuka uygun olduğunu, davacının iddia ettiği gibi bir usulsüzlüğün söz konusu olmadığını, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, iddia edilen dönemlerde fabrikalarda yapılan üretim miktarının alınan mallarla uyumlu olduğu yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağını, 21.12.2016 tarihi itibarı ile Fon Kurulu’na devredilen şirket stoklarında davacının iddia ettiği gibi eksiklik var ise bu eksikliğin tespit edildiği tarihe ilişkin tutanakların da davacı tarafından dosyaya sunulmasının gerektiğini, hangi kalem malda ne kadar eksik olduğunun hangi tarihte tespit edildiği davacı tarafça izah edilmesinin gerektiğini, davacının iddia ettiği bir diğer zarar kalemi olan ve şirketin şu anki yönetim kurulu tarafından, şirketler arasında yapılan ticarete ilişkin KDV ve Kurumlar Vergisi açısından ilgili dönemlere ilişkin pişmanlık düzeltme beyanları nedeni ile şirketlerin uğradığı zararların tamamen şirketin Fon Kurulu’na devredildikten sonra yeni yönetimin zararı olduğunu, gerçekte mevcut olan ve hukuka tamamen uygun şekilde gerçekleştirilmiş ticari faaliyetlerin gerçek dışı olduğu iddiasında bulunarak davacı şirketi zarar uğratan şirketin yeni yöneticileri olduğunu beyanla,
Davanın reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, TTK 553 vd maddeleri gereğince … San ve Tic AŞ nin kurucu ortakları ile eski yönetim kurulu üyelerine karşı açtığı tazminat istemine ilişkindir.
HMK 166/1.maddesinde; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve ikinci mahkemenin verdiği karar diğer mahkemeyi bağlar” denilmiştir.
HMK 166/4.maddesinde de; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… E.sayılı dava dosyasında davacı şirketin eski yönetim kurulu üyesi davalı … a karşı TTK 553 vd gereğince açılan sorumluluk tazminat davasının devam ettiği tespit edilmiştir. Mahkememiz dosyasında da davalı … hakkında aynı yönetim dönemi ve aynı istemle dava açıldığı, … ATM dosyasındaki aynı zararın, davalı … la birlikte diğer kurucu ve yönetici ortaklardan da istendiği, davalı tarafın bu nedenle mükerrerlik itirazında bulunduğu, bu itirazın değerlendirilebilmesi bakımından yargılamanın aynı dosyada yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Aynı alacağın temini için aynı tarihte dava açılmış bulunması, tarafları ve dava konusu itibari ile mahkememiz dosyası ile bağlantılı bulunması nedeniyle; HMK 166 koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından mahkememiz dava dosyasının … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1- … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… E. sayılı dava dosyası davacısı ile davalısı … ın aynı olması, dava konusunun şirket yöneticileri ve kurucularına yönelik tazminat olması, aynı alacağın temini için dava açılmış bulunması, itibariyle davamız ile bağlantılı bulunduğundan mahkememiz dosyasının … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Yargılamanın birleşen dosya üzerinden yürütülmesine,
Birleştirme kararı verildiğinin DERHAL MAHKEMESİNE BİLDİRİLMESİNE,
Davacı vekili Av. … Davalı vekili Av. … ‘nın huzurunda, H.M.K.nun 166/1. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hüküm ile birlikte temyizi kabil olmak üzere karar verildi. 24/12/2020

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza