Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/59 E. 2018/415 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/59
KARAR NO: 2018/415

DAVA : Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 16 Mayıs 2016 tarihli Uzun Dönem Otomobil Operasyonel Kiralama ve Hizmet Sözleşmesi (“UDOK Sözleşmesi”) akdedilmiştir. İşbu UDOK Sözleşmesi uyarınca kiralanan … plakalı … marka araç, müvekkil şirkete gecikmeli olarak 27 Ekim 2016 tarihinde teslim edildiğini ,
Müvekkil şirketin imza yetkilisinin (…) … uyruklu olduğunu ve Türkçe bilmediğini, davalı şirketin UDOK Sözleşmesinin Türkçe metninin imzalanmasında ısrarcı olduğunu müvekkil şirket yetkilisi …’nın UDOK Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüklerini anlayabilmesi için UDOK Sözleşmesi’nin İngilizce metnini müvekkil şirket ile paylaşmadığını ,Davalı şirket, UDOK Sözleşmesi’nin maddelerinin tek yanlı olduğunu,
Müvekkili şirketin UDOK Sözleşmesi’nin 15. maddesi uyarınca UDOK Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesinin teminatı olarak … Bankası’nın … Şubesi’nin 02 Haziran 2016 tarihli, … mektup numaralı ve 8.567,OO.-Euro tutarındaki kesin banka teminat mektubunu davalı şirkete teslim ettiğini , teminat mektubunun geçerlilik süresinin 02 Haziran 2017 tarihinde dolması sebebiyle, geçerlilik süresi, 14 Haziran 2017 tarihine kadar uzatıldığını, Sonrasında … Bankası’nın … Şubesi’nden 19 Haziran 2017 tarihli, … mektup numaralı ve 8.567,OO.-Euro tutarında yeni bir banka teminat mektubu alınarak, davalı şirkete teslim edildiğini İşbu 19 Haziran 2017 tarihli, … mektup numaralı ve 8.567,OO.-Euro tutarlı teminat mektubunun süresi ise, 11 Haziran 2018 tarihinde sona erdiğini Bu teminat mektubunun halen davalı şirketin uhdesinde olup, müvekkil şirkete iade edilmediğini
Müvekkili şirketin, 02 Ocak 2018 tarihinde davalı şirkete bir e-posta mesajı göndererek, kiralanan aracı iade etmek istediğini bildirmesi üzerine, davalı şirketten bu konu ile ilgili olan Sn. … ile bir takım e-posta yazışmaları gerçekleştirildiğini
Davalı şirketir, 29 Aralık 2017 düzenlenme tarihli, … numaralı ve 45.965,48.-TL tutarlı geç iade tazminatı talepli bir e-fatura tanzim etmiş ve 29 Aralık 2017 tarihinde e-posta yoluyla müvekkil şirkete gönderdiğini Müvekkili şirket tarafından kiralanan aracın kira müddetinin 31 Aralık 2017 tarihinde sona ermesi karşısında, kira müddeti dolmaksızın düzenlenen geç iade tazminatı talepli bu e-faturanın hiçbir hukuki veya fiili dayanağı bulunmadığını
Müvekkili şirkete haksız olarak tebliğ edilmiş olduğundan ve kiralanan aracın gecikmeli teslimi söz konusu olmadığından,… 18. Noterliği’nin … yevmiye sayılı ve 08 Ocak 2018 tarihli ihtarnamesiyle anılan faturanın ve muhtevasının kabul edilmediği davalı şirkete bildirildiğini belirterek ;
16 Mayıs 2016 tarihli UDOK Sözleşmesi uyarınca müvekkil şirketin UDOK Sözleşmesinden doğan tüm edimlerini yerine getirmiş olması sebebiyle, … Bankasinın … Şubesi’nin 19 Haziran 2017 tarihli, … mektup numaralı ve 8.567,OO.-Euro tutarlı banka teminat mektubunun nakde çevrilmesinin ve 29 Aralık 2017 düzenlenme tarihli, … numaralı ve 45.965,48.-TL tutarlı geç iade tazminatı talepli faturaya ilişkin olası icra takibinin önlenmesi için öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, UDOK Sözleşmesi’nden dolayı müvekkil şirketin davalı şirkete karşı borçlu olmadığının tespitine … Bankası’nm … Şubesi’nin 19 Haziran 2017 tarihli, … mektup numaralı ve 8.567,00.-Euro tutarlı banka teminat mektubunun müvekkil şirkete iadesine iadesinin mümkün olmaması durumunda ise, işbu banka teminat mektubunun iptali ile vekalet ücreti ve tüm yargılama giderlerinin davalı şirketin üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde
Davacı vekili tarafından sunulmuş e-mail yazışmaların hiçbirinde Davalı Müvekkil şirketin sözleşmenin uzatılacağı yönünde bir beyanda bulunmadığını Müvekkili şirket nezdinde, Davacı yanın sözleşmeyi uzatma talebi değerlendirilerek olumsuz sonuçlandırıldığını ,
Davacı şirketin sözleşmenin süresinin bitimine ve durum kendisine bildirilmesine rağmen ısrarla sözleşme konusu aracı Müvekkil şirkete teslim etmediğini, basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek, dürüstlük kuralına riayet etmediğini
Müvekkili şirket tarafından kira sözleşmesinin sona erdiği Davacı yana 05.10.2017 tarihinde bildirildiği, belirtilen tarihte iade edilmeyen araçlar için sözleşmede belirtildiği üzere geç iade fark bedelinin fatura edileceği açıkça bildirildiği , Davacının aracı zamanında teslim etmemesi sebebiyle 02.01.2018 tarihinde Müvekkil şirket tarafından Davacı şirkete e-mail yoluyla bir bildirimde de bulunulduğu Taraflar arasında akdedilen 16.05.2016 tarihli Uzun Dönem Otomobil Operasyonel Kiralama ve Hizmet Sözleşmesinin 22. Maddesinde ‘….her gecikilen gün için Kiracının Kiralayan’a ilgili araç başına 150 EURO+KDV tazminat ödemesi konusunda taraflar açık ve kesin olarak mutabakata varmışlardır.’ şeklindeki düzenleme gereğince Davalı Müvekkil şirket tarafından sözleşme konusu aracın tesliminin gecikmesi dolayısıyla, gecikme tazminatı talepli fatura düzenlenerek Davacı şirkete gönderildiğini
Davacı taraf, kiracı şirket vekilinin Türkçe bilmediğini, sözleşmeyi imzalamak zorunda bırakıldığı yönünde iddialarda bulunduğunu Ancak şirket yetkilisi konumunda olan bir şahsa, zorla ve anlamını bilmediği bir sözleşmenin imzalatıldığı şeklindeki iddiaların gerçeklerle bağdaşmadığını belirterek ;Davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddi ile bütün yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 16/05/2016 tarihli araç kiralama sözleşmesinin imzalandığı her iki tarafında kabulündedir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
6100 Sayılı HMK nun 4.maddesi gereği taraflar arasındaki temel ilişki oto kira sözleşmesidir. Bu nedenle dava dosşyasında Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Mahkememizce davanın görev yönünden reddi ile görevsizlik kararı verilerek, dava dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının açtığı davada mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, verilen kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/04/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır