Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/585 E. 2023/872 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/585 Esas
KARAR NO : 2023/872
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARŞI DAVA : Tazminat
KARŞI DAVA TARİHİ : 07/09/2018
KARAR TARİHİ : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekilinin dava dilekçesi özetle; davacı ile davalı arasında 11/11/2014 tarihli tamamlayıcı sigorta poliçeleri bilişim teknik sözleşmesi bulunduğunu, davalı … nin müvekkil şirkete 12/12/2017 tarihinde gönderilen yazıyla hizmet için başka bir firma ile çalışma kararı alındığını, söz konusu firma ile şirketin gerekli altyapı çalışmalarını hazırlaması için 31/03/2018 tarihine kadar kurumun hizmet vermeye devam etmesi teklifinde bulunulduğunu, davalının bu teklifi … tarafından kabul edilmeyince sözleşmenin davalı …’nin 15/12/2017 tarihli yazısı ile 01/12/2018 tarihine kadar uzadığını, sözleşmeye göre davacı …in kendi yazılımı … ile hastanelerden hizmet alan davalı …’nin tamamlayıcı sağlık sigortalı müşterilerinin provizyon, onay, ödeme gibi işlemlerinin bilişim-otomasyon altyapısını sağladığını, bu hizmet karşılığında …’nin …’e işlem başına ücret ödediğini, bu ticari ilişkinin Nisan 2018 ayına kadar sorunsuz devam ettiğini, Nisan 2018 ayında davalı …’nin sigorta müşterileriyle ilgili … yazılımı üzerinden hiç bir işlem yapılmadığını, davalı …’nin … ile sözleşmesi devam ederken …’in yazılımını kopyalayıp paralel yazılım geliştirdiğini, hastanelere işlemlerini paralel yazılım üzerinden yapmalarını istediğini, bunu da müvekkilden gizlediğini, öğrenilen tarihten itibaren portun kapatıldığını, ihtarname ile bildirildiğini, davalı …’nin çok açık olarak sözleşme hükmüne aykırı davrandığını, müvekkilin yazılımından bakarak paralel yazılım geliştirdiğini ve kopyaladığını, tamamlayıcı sağlık sigortasıyla ilgili bu yazılımın mucidi ve ilk ticari uygulayıcısının müvekkil … şirketi olduğunu, bu davada taleplerinin aylık sözleşme bedelinin ödenmesi olduğunu, sözleşme bedelinin ay içinde yapılan tamamlayıcı sağlık provizyonlarının sözleşmedeki hesap yöntemiyle hesaplanması neticesi oluşan aylık bedel olduğunu, bu nedenlerle fiilin haksızlığının tespitini, haksız rekabetin mennini, kararın ilanına, Nisan 2018 ayı kullanım sayısının ve bedelinin tespiti ve bu kullanım bedelinin tespit edildiğinde arttırılmak üzere her türlü fazlaya dair hakları saklı tutularak şimdilik 45.000 TL alacağın ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, huzurdaki uyuşmazlığın davacının dilekçesinde de bizzat belirttiği üzere fikri ve sınai hakka ilişkin olan bilgisayar yazılımı olduğu, davacının iddialarını fikir ve sanat eserleri kanunundan doğan haklara dayandırdığının aşikar olduğunu, vekil edenin davacının yazılımına bakarak paralel yazılım geliştirdiği ve kopyaladığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin bu sistemde poliçe sahiplerine tamamlayıcı sağlık sigortası hizmetini veren şirket konumunda olduğunu, bu anlamda müvekkilinin davacının yazılımını kopyalayabilecek programlama dilleri, yazılım algoritması ve diğer teknik hususlara vakıf olabilmesinin mümkün olmadığını, teknik kısmına ilişkin müvekkilinin bir bilgiye sahip olmadığını, davacının kopyalanarak oluşturulduğunu iddia ettiği yazılımın davacınınkinden tamamen farklı ve özgün bir yazılım olduğunu, davacının kullanmış olduğu yazılımın tamamlayıcı sağlık sigortası ile ilgili ilk ve tek yazılım olmadığını, piyasada sigorta şirketlerinin tamamlayıcı sağlık sigortası ve özel sağlık sigortası ürünlerine ilişkin poliçe sahiplerine hizmet verebilecek nitelikte birbirinden farklı yazılım geliştiren şirketlerin de mevcut olduğunu, bunların davacı ile aynı sektörde faaliyet göstermesinin yazılımlarının kopyalanacağı anlamına gelmeyeceğini, her birinin özlediği metodun, çalışma yönteminin farklı olduğunu ve nihayet bu yazılımların davacıdan kopyalandığı hususunun gerçek dışı bir iddia olduğunu, davacının benzer olduğunu iddia ettiği yazılımın … AŞ’ye ait bir yazılım olduğunu, müvekkilinin 2014 yılından beri özel sağlık sigortası yazılım hizmeti veren … dan aldığını, dava konusu sözleşmenin davacının iddia ettiği gibi sürekli edimli değil ani edimli bir sözleşme olduğunu, yapılan işlem başına ücret alındığını, müvekkilinin programı kullanmaması halinde ödeme yapma zorunluluğu bulunmadığını, sözleşme kapsamında vekil edenin kendi ürünleriyle faaliyette bulunan üçüncü bir şirketten hizmet almasına engel bir hüküm olmadığını, müvekkilinin davacıya ait programı kullanma mükellefiyetinin de olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 1 Aralık 2018 tarihine kadar uzadığını, sözleşme devam ederken 29/03/2018 tarihinde önceden hiç bir uyarıda bulunmaksızın haksız ve hukuka aykırı olarak … sistemini kapattığını, bu konuya ilişkin bildirimi ise sistemi haksız ve hukuka aykırı olarak kapattığı tarihten tam 18 gün sonra yaptığını, davacının 29/03/2018 tarihinde sistemi kapatması üzerine hastanelerin provizyonları alırken çift hasar kayıtları oluştuğunu ve müvekkilinin bunlara karşılık ayırmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle davanın reddine, karşı dava bakımından fiili zarar olmak üzere 5.000 TL yoksun kalınan kar olarak 5.000 TL olmak üzere şimdilik toplam 10.000 TL maddi tazminata ilişkin belirsiz alacağın tespitini dava ve talep etmiştir.
-13/03/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı vekilinin çalınan fikrin provizyon yazılımı olduğunu idda etmesinin teknik olarak yaşamın doğal akışına aykırı olduğunu, davacının kopyalamayı engellemek için 29/03/2018 tarihinde sistemi kapatmasının yaşamın doğal akışına aykırı olduğunu, davacının sistemi 01/12/2018 tarihine kadar açık tutması gerektiğini, teknik olarak yazılımın kopyalanmasının mümkün olmadığını, yazılımın sunucu tabanlı çalışma üzerinden işlediği ve bu yüzden teknik açıdan ele geçirilerek kopyalanmasının mümkün olmadığının tespit edildiğini, … ile … arasındaki farkların iş bu davanın temel uyuşmazlık konusunu oluşturmadığını, davacı ile davalı tarafların ticari defterlerinin TTK’nın amir hükümlerine uygun olduğunu, davacı karşı davalının ticari defterlerindeki davalı karşı davacı şirketin muavin dökümünde 19/04/2018 tarihi itibariyle borç/alacak bakiyesi bulunmadığını, … nden gelen yazı ekinde davalı karşı davacı şirket yazısında 2018/Nisan ayında tamamlayıcı sağlık sigorta poliçesi provizyon sayısının 17.599 adet olarak belirtildiğini, bu sayının ne kadarının sadece yatarak provizyon olduğunun belirtilmediğini, 224.435,02-TL indirim uygulanıp uygulanmayacağı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
-07/01/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; Taraflar arasındaki 11/11/2014 tarihinde imzalanmış olan sözleşme ile iş ilişkisi devam ederken davalı firma tarafından TSS poliçelerinin provizyon ve anlaşmalı kurum yönetimi hizmeti için ihbar olunan … bilgisayar tarafından geliştirilen … yazılımının kullanılmaya başlandığı hususunun sabit olduğunu, davalı tarafından davacıya 12/12/2017 tarihinde gönderilen yazı ile gerekli alt yapı çalışmalarının hazırlanması için 31/03/2018 tarihine kadar hizmetin devam etmesi için talebinin bildirilmiş olduğu görüldüğünden ve aynı zamanda hem davacı tarafından geliştirilmiş olan yazılım hem de ihbar olunan … Bilgisayar tarafından geliştirilen yazılım … provizyon işlemlerinin gerçekleştirme işlemlerini sağlamış olduğu anlaşıldığından ihbar olunan … bilgisayar geliştirilen ve davalı tarafından Nisan 2018 tarihinden itibaren TSS provizyon işlemlerinde kullanılan yazılımın davacıya ait … yazılımı referans alınarak hazırlanmış olduğu sonucuna ulaşılacağı, davalı sigorta firmasının özel sağlık sigortası provizyon işlemlerinde 2014 tarihinden dava konusu olayın yaşandığı tarihe kadar kullanılan yazılımın ihbar olunan … bilgisayar tarafından geliştirilen yazılım olması durumunda da ihbar oluna … bilgisayar bünyesinde zaten … provizyon yazılımı bulunduğu sonucunu ortaya çıkardığı, söz konusu durumun … bilgisayar tarafından geliştirilen özel sağlık sigortası provizyon işlemleri yazılımı sistemine davacının … yazılımı referans alınarak tamamlayıcı sağlık sigortası provizyon işlemleri özelliğinin eklenmesi olarak açıklanabileceği, mahkemece davacının yazılımının referans olarak kullanılmasının davacının emeğinden iş sonuç ve deneyimlerinden haklı olmayan yararlanma olarak kabul etmesi durumunda TTK m 54 uyarınca haksız rekabetin varlığından söz edilebileceği, davalı tarafından kullanılan sistemin devamlı çalışır olmasının internet üzerinden sağlanan alt yapının devamlı çalışmasına bağlı olduğu ve sistemin çalışır durumda tutulmasının belirli bir ücret karşılığı yapılması gerektiği tespitinde bulunulduğundan, alt yapı bedelinin tahsili hususunda özel bir düzenleme olmasa bile, tüzel kişi tacir olan davacının TTK m 20 uyarınca diğer işlemler ihbar olunan … bilgisayar tarafından yapılsa ve davacıdan provizyon işlemlerine ilişkin hizmet almasa bile bunlardan ayrı olarak alt yapı hizmeti verildiği için söz konusu alt yapı hizmetinin tek başına verildiği süreye ilişkin olarak ücrete hak kazandığının kabul edilmesi gerektiği, buna karşın dosyada yer alan teknik bilgi ve belgeler kapsamında ücretin tespit edilemediği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
-24/06/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; heyet tarafından hazırlanan kök ve ek rapordaki görüşün aynen geçerli olduğunu, ihbar olunan tarafından geliştirilen … yazılımının davalının sigorta şirketinde uygulanması sırasında son kullanıcı düzeyinde davacı tarafından geliştirilen … yazılımının referans olabileceği ve daha önce sunulan kök ve ek rapordaki görüşün korunduğu, dava konusu talebe yönelik olarak Nisan 2018 dönemine ilişkin provizyon sorgulama ücretinin KDV dahil bedel 228.435,02-TL olacağı, Nisan 2018 döneminde davalı tarafından ihbar olunan … tarafından geliştirilen yazılım kullanmakta olup, bu tarihdeki sadece yatarak tedavi poliçelerinin tespiti ancak davalı tarafından ilgili sistem üzerinden görüntülenebileceği, ancak davalı tarafından söz konusu bilgiler dosyaya sunulmamış olduğundan ve sigortalılar için TC. Bilgisi gerektiği beyan edilmiş olup şu aşamada heyet tarafından böyle bir tespit ve hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
-29/08/2023 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacının 2017-2018 yılı ticari defterlerine göre davacı karşı davalının 25/06/2018 dava tarihi itibariyle kaydi olarak davalı karşı davacıdan borç/alacağı olmadığı, davalı karşı davacının 2017-2018 yılı ticari defterlerine göre davalı karşı davacının 25/06/2018 dava tarihi itibariyle kaydi olarak davacı karşı davalıya borç/alacağı olmadığı, davalı sigorta şirketi 22/08/2023 tarihinde Nisan 2018 ayı kullanım sayısının ve bedelinin tespiti ile ilgili olarak yerinde inceleme yapılmak üzere ziyaret edildiğini, … yazılımının kullanıcısı oldukları anlaşıldığı, yapılan incelemeler neticesinde Nisan 2018 ayı kullanım sayısı ve bedeli konusunda bir veri bulunamadığı, Davacı … 22/08/2023 tarihinde Nisan 2018 ayı kullanım sayısının ve bedelinin tespiti ile ilgili olarak yerinde inceleme yapılmak üzere ziyaret edildiği, Nisan 2018 ayı kullanım sayısının ve bedelinin tespiti ile ilgili verilerin 2018 yılı DB dosyaları olduğu ve arşivlendiğinin davacı tarafından belirtildiğini, ilgili DB dosyaları bulunarak yaklaşık 20 saat süren recover başlatıldığını, daha önce arızalanan bir storage ünitesi olduğundan recover işlemi hata verip işlemi kestiğini, bu nedenle davacı sistemlerinde Nisan 2018 ayı kullanım sayısının ve bedelinin tespiti ile ilgili olarak bir veri elde edilemediğini, davalı sigorta şirketinin yazılımla ilgilerinin olmadığını belirtilerek … yazılımının … bilgisayar şirketine ait bir yazılım olduğu ve hizmet olarak satın aldıklarını belirttiğini, … yazılımı ile ilgili farklı kullanıcılar için ekran görüntüleri bulunduğunu, yazılımla ilgili incelemelerin … bilgisayar da yapılabileceğini, kurumsal olarak kendi sorumluluklarında olmadığının belirtildiğini, … yazılımının davacının yazılımının paralel/kopya yazılı olup olmadığının tespitinin … bilgisayar şirketinde yapılabileceği, davacı karşı davalının haksız rekabete ilişkin talepleri hakkında bir değerlendirme yapılamadığını, Sistemin 29/03/2018 tarihinde davalı karşı davacının kullanımına kapatıldığı tarafların kabulünde olduğunu, bu doğrultuda Nisan 2018 ayında sistemin davalı karşı davacı tarafından kullanılamaması sebebiyle davacı karşı davalının herhangi bir hak ediş hakkının doğmayacağı kanaatinde olduklarını, bunun yanı sıra taraflar arasında kurulan sözleşmede gerek alt yapı hizmetlerinin sağlanması gerekse de belirli bir alt sınır veya sabit ücret üzerinden bir ücret öngörülmemiş olması ve bu ilişkinin anlaşmazlık olmaksızın 4 yıl sürmesi sebebiyle söz konusu anlayışa aykırı olarak kullanım söz konusu olmadığı bir tarihte davacı karşı davalının ücrete hak kazanması gerektiği anlayışı tacirlerin basiretli olma yükümlülüğüne ve ahde vefa ilkesine aykırı düşeceği kanaatinde olduklarını, davalı karşı davacının fiilen ihtiyacı bulunmayan veya kullanmadığı bir sistemin kapatılması sebebiyle uğradığı ileri sürülen zararın gerçek bir zarar olarak nitelendirilmeyeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE:
Davacı ve davalı arasında 11.11.2014 tarihli ” Tamamlayıcı Sigorta Poliçeleri Bilişim Teknik Sözleşmesi” imzalandığı, asıl davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının yazılımının kopyalanıp kopyalanmadığı,
sözleşmenin feshinden önce ve sonra davalının kullandığı “…”
yazılımının davacının yazılımının kopyası olup olmadığı, yazılım kopyalanmak suretiyle
haksız rekabet eylemi gerçekleşip gerçekleşmediği, sözleşmenin feshedilmesinden
kaynaklı 01.04.2018 tarihinden 01.12.2018 dönemine ilişkin davacının alacağının olup olmadığı varsa miktarının
ne kadar olduğu, karşı dava ise uyuşmazlık sözleşme devam ederken davacının … sistemini kapatması
nedeniyle davalının davacının eyleminden kaynaklı fiili ve kâr kaybı zararının oluşup
oluşmadığı, oluştu ise miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplanmıştır.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları tüm dosya kapsamıyla birlikte değerlendirildiğinde; tarafların ticari defter ve belgelerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, taraf ticari defterlerinden her iki tarafın da birbirinden borçlu ya da alacaklı olmadığının tespit edildiği, teknik bilirkişi tarafından her iki tarafın da sistemi üzerinde yerinde inceleme yapıldığı, yapılan incelemeler sonucunda 2018 yılı nisan ayı kullanım sayısı ve bedelinin tespitine ilişkin bir veri bulunmadığı, sistemin 29/03/2018 tarihinde davalı karşı davacının kullanımına kapatıldığının tarafların kabulünde olduğu, Nisan 2018 ayında sistemin davalı karşı davacı tarafından kullanılamaması sebebiyle davacı karşı davalının herhangi bir hak ediş hakkının doğmayacağı, bu nedenle davacının 01.04.2018 ile 01.12.2018 tarihleri arasındaki aylık
sözleşme bedeline hak kazanamayacağı, tarafların sisteminde yapılan teknik inceleme kapsamında kesin tespit yapılamadığından davacının haksız rekabet iddiasını ispatlayamadığı, karşı dava yönünden ise davalı karşı davacının fiilen ihtiyacı bulunmayan veya kullanmadığı bir sistemin kapatılması sebebiyle uğradığı ileri sürülen zararın gerçek bir zarar olarak nitelendirilemeyeceği anlaşıldığından, ispatlanamayan asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve karşı davanın REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 768,49-TL’nin 269,85-TL nispi karar harcından mahsubu ile fazla 498,64-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine,
3-Asıl dava yönünden davalı karşı davacı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacıya verilmesine,
4-Asıl dava yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl dava yönünden HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
6-Karşı dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 170,78-TL nin 269,85-TL karar harcından mahsubu ile kalan 99,07-TL harcın davalı karşı davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Karşı dava yönünden davacı karşı davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 10.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalıya verilmesine,
8-Karşı dava yönünden davalı karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Karşı dava yönünden HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davalı karşı davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*