Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/559 E. 2020/329 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/559 Esas
KARAR NO:2020/329

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:18/06/2018
KARAR TARİHİ:08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 17/12/2014 tarihinde … yönetimindeki … plakalı aracın yapmış olduğu kaza neticesinde müvekkillerinin anneleri … …’ın hayatını kaybettiğini, …’ın olay tarihinde müvekkillerinin annesi olan …’ın rahatsızlığı nedeni ile hastaneye yetiştirmeye çalıştığını ve kazanın vuku bulduğu mahalde yolun engebeli olması nedeni ile direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve müvekkillerinin anneleri …’ın vefatına sebebiyet verdiğini, …’ın vefat ettiği tarihlerde müvekkilleri … …’ın 3 yaşında, …’ın 5 yaşında ve …’ın 13 yaşında olup annelerinin vefatı neticesinde annelerinin gelecekte kendilerine yapacağı destekten mahrum kaldıklarını, davalı …’ne zorunlu mali trafik sigortası kapsamında müvekkillerine haricen hiç bir ödeme yapmadıklarını, 23/05/2018 tarihinde yapmış oldukları başvuru neticesinde de davalı şirket tarafından yine aynı tarihte e-posta yolu ile verilmiş olan cevap ile taleplerinin olumsuz karşılandığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı şirketten müvekkilleri için şimdilik 1.000-TL destekten yoksun kalma ve maddi tazminatının, olayın vuku bulduğu 17/12/2014 tarihi ile faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafların taleplerine ilişkin olarak Karayolları Trafik Kanunu kapsamında dava öncesi müvekkili şirkete usulüne uygun başvuruda bulunmadığını, dava konusu zarar taleplerinin zorunlu trafik sigortası kapsamında olmadığını, desteğin müterafik kusurunun olduğunu, kaza sırasında desteğin emniyet kemerinin takılı olmadığından desteğin kafasını çarparak hayatını kaybettiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 17/12/2014 tarihinde … yönetimindeki … plakalı aracın yapmış olduğu ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin desteğinden yoksun kalındığı iddiasına dayalı olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatı talepli maddi tazminat davasıdır.
Davacı dava dilekçesinde delil olarak; … plaka sayılı aracın ruhsatı, kaza tutanağı, ölüm belgesi, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi, tanık, bilirkişi incelemesi belirtilmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde delil olarak; … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı ceza soruşturma dosyası, nüfus kayıtları, davacıların sosyal ekonomik durum araştırması, sigorta poliçesi, … plaka sayılı aracın trafik kaydı, … A.Ş. hasar dosyası, desteğin ve sürücünün hastane kayıtları ile tüm hastane ve otopsi raporları, bilirkişi incelemesi, kaza tutanakları, tanık, isticvap belirtilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyetinin 18/09/2019 tarihli raporunda özetle; Önceden teknik olarak belirlenmiş (KTK’nun 47/c,d, 48, 52/b, Md. ile KT. Yönet. 97. Md. Trafik İşaretlerine Uyma, Alkollü Araç Kullanma, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama) emredici trafik kurallarına karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen … plakalı hususi otomobil sürücüsü ihbar olunan …’ın kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında “%100 oranında Asli ve Tamamen Kusurlu” olduğu; Kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiğini, kaza esnasında … plakalı hususi otomobil maliki/işleteni ve sigorta ettireni ve ihbar olunan …’ın (KTK’85. Md. İşletenin sorumluluğu) kurallar gereği kaza esnasında araç sürücüsü İhbar Olunan …’ ın kusuru oranında, adı geçen sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aynı kaza tarihinde … plakalı hususi otomobilin K. Motorlu Araçlar ZMMS (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalayanı olan davalı …Ş.’nin ise; Araç sürücüsü İhbar Olunan …’ ın kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre (KTK’ nun 91. Md. göre) sorumlu olduğunu, kaza esnasında anılan hususi otomobilde dikkatli ve basiretli birer yolcu olarak otomobil içinde oturarak seyahat eden mağdur yolcu … … ve ölen yolcu …’ ın meydana gelen kazada etkilerinin olmadığı ve “Tamamen Kusursuz” olduklarını, açıklanan tespitlere göre kazaya etki eden başka unsur bulunmadığını, davacı oğlu …’nin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 5.610.40 TL olduğunu, davacı kızı …’nin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 28.643.74 TL olduğunu, davacı oğlu …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 25.662.53 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 24/12/2019 tarihli ek raporunda özetle; Önceden teknik olarak belirlenmiş (KTK’ nun 47/c,d, 48, 52/b Md. ile KT. Yönet. 97. Md. Trafik İşaretlerine Uyma, Alkollü Araç Kullanma, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama) emredici trafik kurallarına karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen … plakalı hususi otomobil sürücüsü İhbar Olunan …’ın kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında %100 oranında Asli ve Tamamen Kusurlu” olduğu; Kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği; Aynı araçta yolcu olarak bulunan …’ın ölümünden ise “%80 Oranında kusurlu” olduğunu, kaza esnasında … plakalı hususi otomobilin maliki/işleteni, sigorta ettireni ve ihbar olunan …’ın (KTK 85 Md. Iştetenin sorumluluğu) kurallar gereği kaza esnasında araç sürücüsü İhbar Olunan …’ın kusuru oranında, adı geçen sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsiten sorumlu olduğu, aynı kaza tarihinde … plakalı hususi otomobilin K. Motorlu Araçlar ZMMS (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalayanı olan davalı …Ş.’nin ise; Araç sürücüsü İhbar Olunan …’ın kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre (KTK’nun 91. Md. göre) sorumlu olduğu, kaza esnasında anılan hususi otomobilde seyahat eden mağdur yolcu … … ve ölen yolcu …’ın meydana gelen kazada etkilerinin olmadığı ve “Tamamen Kusursuz” oldukları; ancak adı geçenlerin alkollü olduğunu bildikleri sürücünün aracına bildikleri, kendi güvenlikleri açısından gerekli tedbirleri almadıkları ve kendilerinin yaralanmasında “%20 Oranında” müterafik kusurlu oldukları, açıklanan tespitlere göre kazaya etki eden başka unsur bulunmadığını, aktüer rapor yönünden davacı vekilinin taleplerinin yerinde olduğu, Davacı oğlu …’nin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının| 7.302.10-TL olduğu, davacı kızı …’nin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 37.280,71-TL OLDUĞU, Davacı oğlu …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 33.400,58-TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili 26/02//2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; … …’ın destekten yoksun kalma zararının 7.302,10 TL’sı, …’ın destekten yoksun kalma zararının 37.280,71 TL’sı, … …’ın destekten yoksun kalma zararının 33.400,58 TL’sı destekten yoksun kalma zararının toplam 77.983,39 TL’nin kazanın olduğu tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan alınıp müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
26 Nisan 2016 tarihli ve 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6704 baylı Kanunun 5.maddesi ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 97.maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” şeklinde değişiklik yapılmış ise de bu değişiklik 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, dava konusu kazanın 17/12/2014 tarihinde olması nedeniyle davacıların dava açmadan önce davalıya başvurma zorunluluklarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur.
Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır…” hükümleri düzenlenmiştir.
Davaya konu trafik kazasının 17/12/2014 tarihinde meydana geldiği, kaza sonucunda davacıların annesi …’ın vefatı nedeniyle, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-d maddesinde öngörülen dava zamanaşımı süresi 15 yılın uygulanabilir olmasına göre, 2918 sayılı KTK’nun 109/2. maddesi gereği, 18/06/2018 tarihinde açılan davanın süresinde açıldığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesine göre, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar, ölüm hâlinde uğranılan zararlardandır. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse 6098 sayılı TBK 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesine göre, işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesine göre, işletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesine göre, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesinde etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise hâkim, tazminat miktarını hafifletebilir veya tamamen kaldırabilir.
Araç sürücüsü … 13/02/2015 tarihli ifadesinde, olay günü alkol aldığını belirtmiştir. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda da kazanın alkolün etkisi ile meydana geldiği belirtilmiştir. Bu itibarla kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği ve bu durumu bilerek araç içerisinde bulunan müteveffa …’ın olayın gerçekleşmesinde müterafik kusurunun bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Müterafik kusurun varlığının kabulü halinde ise, Yargıtay’ın yerleşik İçtihatlarında %20 oranında bir indirim yapılması gerektiği kabul edilmektedir.
Diğer yandan kaza tutanağında …’ın emniyet kemeri takıp takmadığı husususun belirsiz olduğu, … Ceza Mahkemesi’nin 23/12/2015 tarih ve E…. K…. sayılı kararında tanık …’nin beyanında özetle; “olay tarihinde ihbar üzerine Yukarısarıkaya köyü istikametinden … istikametine doğru Ünallar Petrol civarında sanığın sevk ve idaresindeki aracın hakimiyetine sağlayamaması sebebi ile önce sol tarafa sonra sağ tarafa daha sonra yalpalayıp sağ tarafta bir kaç defa takla atmış şekilde duruyordu, olay tarihinde hava yağışlıydı, kaza da geceleyin oldu, biz olay yerine gittiğimizde araç terk edilmişti, fren izlerinden ölçümlerimizi yaptık, tutanağın içeriğini aynen kabul ederim, hastaneye gittiğimizde sanık ile görüştüğümüzde sanığın alkollü olduğunu tespit ettik, buna ilişkin gerekli ölçümleri yaptık, eşi yaralıydı, olaya ilişkin bilgim ve görgüm bundan ibarettir,” dediği belirtilmiştir. Bu itibarla, dosya kapsamında müteveffanın emniyet kemeri takmadığı hususunda yeterli delil olmaması nedeniyle, davalının emniyet kemeri takılmaması nedeniyle de müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği yönündeki talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; Dava dışı …’ın sürücüsü olduğu ve davalı …’ne Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası ile sigortalı olan … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan …’ın 17/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda vefat ettiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporunda sürücü …’ın %100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği ve bu durumu bilerek araç içerisinde bulunan müteveffa …’ın olayın gerçekleşmesinde müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile davacı … için 7.302,10-TL, … için 37.280,71-TL, … 33.400,58-TL’sı destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 18/06/2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacı … için 7.302,10-TL, … için 37.280,71-TL, … 33.400,58-TL’sı destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 18/06/2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.327,05-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 1.350,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.976,48-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı … için Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.592,11-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı … için Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı … için Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.010,09-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.386,47-TL ilk gider, 2.100-TL bilirkişi, 328,00-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.814,47-TL Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası resen taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne açıkça okunup karar verildi. 08/07/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza