Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/55 E. 2022/65 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/55 Esas
KARAR NO : 2022/65
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2016
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin … ve … abone numaraları üzerinden davalı şirketten elektrik enerjisi temin ettiğini, müvekkilinin tüketmiş olduğu enerji miktarı ve yasal alacak kalemleri üzerinden fatura tahakkuk ettirilmesi gerektiği halde kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli ve perakende satış hizmeti olarak adlandırılan bedellerinde düzenlenen faturalara yansıtılmak suretiyle müvekkilden tahsil edildiğini, tahsil edilen bu bedellerin mal veya hizmet olarak herhangi bir karşılığı bulunmadığı gibi bu bedellerin tahsiline dayanak oluşturacak bir yasal düzenleme de bulunmadığını, tüm bu nedenlerle 10/05/2006 tarihinden dava tarihine kadar geçen dönem içerisinde müvekkilinden tahsil edilen bedellerin şimdilik 46.000,00 TL tutarındaki kısmının fatura ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, ilgili Kanunlara aykırı bir şekilde fazladan tahsil edilen TRT Payı ve Elektrik Tüketim Vergisi’nin şimdilik 690,00 TL’sinin ve fazladan tahsil edilen KDV tutarının şimdilik 8.404,00 TL’sinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Öncelikle 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 82.maddesi hükmü gereğince zamanaşımı itirazları olduğunu, huzurdaki davanın muhatabı Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu olduğunu, müvekkil şirketin EPDK mevzuatı ve kurul kararları gereği tespit edilen tarifelere göre faturaları tahakkuk ettirdiğini, müvekkil şirketin kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli vb adlardaki bedelleri tahsil etme hak ve yükümlülüğü abonelik sözleşmesine değil kanuna dayandığını, Kanun Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etme görevini verdiğini ve müvekkil şirketin de EPDK’nın bu doğrultuda çıkardığı düzenleyici işlemlerine uyduğunu, müvekkil şirketin dava konusu uyuşmazlık nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını, davanın EPDK’ya karşı idari yargıda açılması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olmasını kabul etmediklerini, davacının ödediği bedellerin faturalardan açık ve belli olduğunu, 17/06/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun mucibince davanın reddi gerektiğini, tarifelerin uygulanması 4628 sayılı Kanunun 4. ve 5. maddeleri ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine göre lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluk olduğunu, müvekkil şirketin abonelerle yapmış olduğu sözleşmelerde kararlaştırılan edimlerin kapsamı dışında talepleri olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacıdan tahsil edilen Kayıp-Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, İletim Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli ve Perakende Satış Hizmeti, TRT Payı ve Elektrik Tüketim Vergisi ve KDV tutarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu mahkememizce 25/04/2017 tarih ve 2016/529 Esas 2017/313 Karar sayılı ilamıyla davanın 6719 sayılı yasa ile kayıp kaçak ve sair bedellerin EPDK’nın öngördüğü ölçütler dahilinde tahsil edilmesinin hukuka aykırı olmadığı; mahkemelerin ancak EPDK tarafından belirlenen ölçülere uygunluk denetimi yapabileceğinin öngörüldüğü, konu ile ilgili Anayasaya aykırılık iddiaları nedeni ile Anayasa Mahkemesine başvurular yapılmış ise de, aykırılık iddiasının ciddi görülmemesi ve 5 aylık yasal bekleme süresinin de dolması nedeni ile Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruların sonucunun beklenmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 08/12/2017 tarih ve 2017/… Esas 2017/… Karar sayılı ilamıyla; ”Yargılama sırasında;geçmişe de etkili olan 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Kanun “17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Mahkemece yasa değişikliği sonrası bilirkişi kurulu raporu alınmamış ise de istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan incelemede, davacının aynı zamanda yeni yasanın yüklediği mevcut tarifelere uygunluk denetimi yapılması yönündeki isteği değerlendirilmediği gibi, davacının dava dilekçesinde kayıp kaçak, dağıtım, iletim, sayaç okuma ve perakende satış bedeli ile ayrıca fazladan tahsil edildiği ileri sürülen TRT payı ve elektrik tüketim vergisi ile KDV tutarları da dava konusu yapıldığından tüm bu tahsilatların EPDK tarifelerine uygunluğunun denetlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. Mahkeme tarafından, yasanın getirdiği yeni düzenlemelerin TRT payı bedeli ve diğer tüketim vergisi ile KDV tutarı üzerine etkisi de tartışılarak, bu kalem alacaklarla, diğer talepler yönünden tarife bedelleri üzerinde bir tahakkuk olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken,bu delile dayanılmasına rağmen hiç bilirkişi incelemesi yapılmadığı gibi bu husus karar gerekçesinde de hiç değerlendirilmediğinden mahkemenin kararı usule ve yasaya aykırı görülmüştür. Davacının istinaf talebinin kabulü ile, davacı talebinin ayrı ayrı incelenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yapılması ve kayıp kaçak bedelleri ile TRT payı ile KDV’leri noktasında hesaplama yapılarak, bu kalem alacakların 6719 sayılı yasa kapsamında olup olmadığı, TRT payı ve KDV düzenlemelerinin ayrı bir yasa kapsamında düzenlenip düzenlenmediği ve 6719 sayılı Kanun değişikliğinin, bu kalem alacaklar yönünden etkisi olup olmadığı, talep edilen dönemlere ilişkin bu kalem alacakların oluşup oluşmadığı varsa miktarları hususunda, ayrıca diğer alacak talepleri yönünden de yeni yasanın getirdiği “uygunluk denetimi”nin mahkemece yapılması zorunluluğu karşısında bilirkişi delilinin hiç toplanmadığı ve değerlendirilmediği görülmekle, kararın HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine” gerekçesiyle davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve dosya yeni bir esas almıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı yönünden ve İstinaf kararında yer alan şekilde bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Elektronik Yüksek Mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 23/01/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”17/06/2016 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yapılmasına Dair Kanun ile birlikte 6446 sayılı Yasaya eklemeler yapılarak fiyat bileşeni olan tarifeler Kanun metninde detaylı bir şekilde zikredildiği, söz konusu Kanun maddeleri göz önünde bulundurulduğunda tedarikçi dağıtım şirketlerinin Kayıp Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli ve İletim Bedeli gibi isimler altında muhtelif ücretleri elektrik hizmetleri bedeline ilave olarak faturalara yansıtabileceği sonucuna ulaşıldığı, mahkemece bilirkişiden istenen hususlar çerçevesinde tarafların talep ve itirazları incelenmiş olup, değerlendirmelere istinaden 17/06/2016 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yapılmasına Dair Kanun ile birlikte şirketlerinin Kayıp Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli ve İletim Bedeli gibi isimler altında muhtelif ücretleri elektrik bedeline ilave olarak faturalara yansıtabileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın itirazları doğrultusunda bilirkişi ek raporu alınmasına karar verildiği, Elektronik Yüksek Mühendisi bilirkişi Metin ACAR tarafından sunulan 12/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; ”Taraf beyanları ve mahkeme kararları incelendiği, dosya kapsamına sunulan … ve … numaralı abonelikler için TRT Fon Payı = Aktif x 2, BTV = Aktif x %1 üzerinden hesaplama yapıldığında TRT Fon Payı Bedeli için KDV dahil 193,04 TL, BTV Bedeli için KDV dahil 1.353,60 TL fark bedeli hesaplandığı” kanaatiyle ek rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın dava dilekçesindeki tüm taleplerini karşılar ve davalı tarafın bilirkişi ek raporuna karşı itirazlarını değerlendirmek üzere bilirkişiden 2.ek rapor alınmasına karar verildiği, Elektronik Yüksek Mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 30/11/2021 tarihli bilirkişi 2.ek raporu özetle; ”Dosya kapsamına sunulan … ve … numaralı abonelikler için düzenlenmiş tahakkuk içeriklerinde aktif enerji bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet (PSH) bedeli, PSH sayaç bedeli, kayıp bedeli, iletim bedeli, TRT fon payı, enerji fon payı, BTV reaktif enerji bedeli, KDV bedeli olduğu, fatura hesaplamalarında hata tespit edilmediği, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK’nun 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif mahkemeye ait olduğu” kanaatiyle ek rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli ve perakende satış hizmeti bedeli ile TRT Payı ve elektrik tüketim vergisi istirdatı istemine ilişkindir. Yargılama sırasında; geçmişe de etkili olan 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Kanun “17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Mahkememizce davacının aynı zamanda yeni yasanın yüklediği mevcut tarifelere uygunluk denetimi yapılması yönündeki isteği değerlendirilerek, davacının dava dilekçesinde kayıp kaçak, dağıtım, iletim, sayaç okuma ve perakende satış bedeli ile ayrıca fazladan tahsil edildiği ileri sürülen TRT payı ve elektrik tüketim vergisi ile KDV tutarları da dava konusu yapıldığından tüm bu tahsilatların EPDK tarifelerine uygunluğunun denetlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarıyla tüm tahsilatların EPDK tarifelerine uygun olduğunun bildirildiği görülmüştür. Uyuşmazlıkla ilgili yargılama sırasında yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte dava konusuz kalmış olup dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesine ayrıca yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 940,87-TL harçtan mahsubu ile bakiye 860,17-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı, 750,00-TL bilirkişi ücreti ve 264,00-TL tebligat-posta gideri olmak üzere toplam 1.043,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde …bul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır