Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/542 E. 2019/690 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/542
KARAR NO: 2019/690

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/06/2018
KARAR TARİHİ: 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 21-24 Eylül 2017 tarihleri arasında düzenlenen …Fuarı ile 29 Mart-01 Nisan 2018 tarihleri arasında düzenlenen … Sözleşmesi akdedildiğini, davalının sözleşmelerde ödemeyi taahhüt ettiği katılım bedelini bugüne kadar ödemediğini, müvekkilinin alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itiraz dilekçesinde faturalara itiraz ettiğini iddia etmiş ise de 06/04/2018 tarihli ihtarnamesinde müvekkili tarafından düzenlenen faturayı kayıtlarına aldığını, ancak iade fatura düzenlediğini, bu faturanın müvekkili tarafından kabul edilmediğini, davalının ihtarname ekinde fatura göndermediği gibi müvekkili tarafından iade edilen faturayı tekrar göndermesi yahut müvekkili tarafından düzenlenen faturayı kayıtlarına alan davalının iade fatura düzenlemesinin kendisi lehine sonuç doğurmayacağını, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesi talep etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin sözleşme aşamasında davalı … yanılgıya düşürdüğünü, yapılacak fuarla ilgili müvekkili şirkete büyük vaadlerde bulunduğunu, fuarın çok kalabalık olacağını, ticari kazanç aide edileceğini, ne kadar büyük stand kiralanırsa o kadar kar elde edileceğini, firmaların fuar için çok büyük yatırımlar yaptıklarını ve yurt dışından çok fazla katılımcı olacağı hususlarının belirtildiğini, müvekkilinin davacının vaadleri üzerine sözleşmeyi imzaladığını, ancak gerçekleşen fuarın tüm katılımcılar için tam bir hayal kırıklığı olduğunu ve bu durumdan birçok katılımcının davacı şirket ile sorunlar yaşadığını, bazı katılımcıların ücretsiz olarak fuarda stand açmalarına izin verildiğini, bazı katılımcılardan ise 3.000 TL – 5.000 TL gibi rakamlarla stand kiralayarak katılım sağladığının öğrenildiğini, müvekkilinden daha düşük ücretle kiralama yapan firmaların müvekkili şirketten daha büyük ve daha güzel yerlerde stand açtıklarını, bu nedenle sözleşmede irade sakatlığına yol açan gabin oluştuğunu, müvekkili şirket tarafından 06/04/2018 tarihinde 22.479,00 TL bedel için 04/04/2018 tarihh iade faturasının gönderildiğini, davacı şirket tarafından söz konusu faturanın kesilmesi ve müvekkili tarafından gönderilen iade faturasının kabul edilmemesinin alacak tutarının talep hakkı vermeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 24.309,11-TL asıl alacak, 1.199,25-TL işlemiş faiz, 34.202,50-TL asıl alacak ve 11.355,23-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 71.066,09-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 08/05/2018 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 14/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 15/05/2018 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2017 ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Ekonomi ve Finans Uzmanı Bilirkişi Dr. …, Muhasebe Finans Öğretim Üyesi Bilirkişi Dr…. ve Üretim Yönetimi ve Pazarlama Öğretim Üyesi Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 24/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu sözleşmelerin sözleşme yapma özgürlüğü çerçevesinde yapılmış oldukları, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka ve kamu düzenine aykırı bir durumun söz konusu olmadığı, davahnın tacir ve yapılan işin de ticari bir iş olduğu, davahnın aksi yönde delil sunmasında herhangi bir sınırlama da bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda basiretli davranma yükümlülüğü nedeniyle kararlaştırılan sözleşme hükümlerinin “zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiğinin” ileri sürülmesinin olanaksız olduğu, bu durumda taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin gabin nedeniyle hükümsüzlüklerinin ileri sürülemeyeceği, Her iki tarafın ticari defter kayıtlarında yer aldığı şekliyle ve yapılan faiz hesaplamaları neticesinde 10/05/2018 takip tarihi itibarı ile davacımn davalıdan toplam 61.392,00 TL asıl alacak ve 6.711,91 TL olmak üzere 68.103,91 TL alacaklı olduğu; dava konusu tazminatm tahsil edilmesi halinde davah şirketin sermayesinin üçte ikisinin kaybına yol açacağı ve şirketin mahvına sebebiyet vereceği yönünde herhangi bir somut delil ve iddia ileri sürülmemiş hususu dikkate alındığında; dava konusu ücretlerin fahiş olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 21-24 Eylül 2017 ve 29 Mart-01 Nisan 2018 tarihlerinde düzenlenen fuarlara katılım sözlemeleri akdedildiği, davalının sözleşmelerde ödemeyi taahhüt ettiği katılım bedelinin bir kısmını ödemediği, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından defterlere işlendiği hususlarında taraflar arasında bir ihtilaf mevcut olmayıp davalı tarafça ; fuardan ticari kazanç elde edileceği konusunda davacının taahhüdünün bulunduğu, ancak fuardan kazanç elde edilemediği, gabin yoluyla iradesinin sakatlandığı, talep edilen ücretin fahiş olduğu yönünde olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşme içeriğinde fuardan ticari kazanç elde edileceğine ilişkin davacının herhengi bir taahhüdü bulunmadığı gibi sözleşmenin 8.9. Maddesi içeriğinde fuar organizasyonunun davalıya ürünlerini tanıtma fırsatı vermektedir.
Sözleşme yapma özgürlüğüne ilişkin TBK. m. 26 hükmüne göre, “taraflar; bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler”. Yine TBK. m. 27/1 hükmüne göre, “kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür”. Nihayet TBK. m. 28/1 hükmüne göre de “bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağh olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir.
Söz konusu hükümler dikkate alındığında sözleşmenin sözleşme yapma özgürlüğü çerçevesinde yapılmış olduğu, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka ve kamu düzenine aykırı bir durumun söz konusu olmadığı, davalının tacir ve yapılan işin de ticari bir iş olduğu, davalımn aksi yönde delil sunmasında herhangi bir sınırlama da bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda basiretli davranma yükümlülüğü nedeniyle kararlaştırılan sözleşme hükümlerinin “zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiğinin” ileri sürülmesinin yerinde olmadığı ve tarafların sözleşme içerikleri ile bağlı oldukları anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 27/07/2017 tarihinde akdedilen Fuara Katılma / Kiralama Sözleşmesi ile toplam bedel 46.211,90 TL olarak belirlendiği ve Ağustos-Eylül-Ekim- Kasım 2017’de dört eşit taksitte ödenmesi kararlaştırıldığı, vadesi geçen ödemelerde aylık %4 vade farkı uygulanacağı hükmü sözleşmede yer aldığı, bu nedenle 27/07/2017 tarihinde akdedilen sözleşme gereğince düzenlenen 46.353,50 TL tutarlı faturanın belirlenen ödeme vadelerine göre mahsup işlemleri yapıldıktan sonra kalan işlemiş faiz tutarı 6.711,91 TL olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 23/02/2018 tarihinde akdedilen… Sözleşmesi ile toplam bedel 24.309,11 TL olarak belirlendiği, ancak vade konusunda bir belirleme yapılmadığı bu nedenle işlemiş faiz alacağı söz konusu olmadığı, bu sözleşme bedeli ile ilgili olarak 10/05/2018 takip tarihi itibarı ile 24.309,11 TL asıl alacağın mevcut olduğu görülmüştür.
Anılan durum karşısında her iki tarafın ticari defter kayıtlarında yer aldığı şekliyle ve bilirkişi raporu ile yapılan faiz hesaplamaları neticesinde 10/05/2018 takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan toplam 61.392,00 TL asıl alacak ve 6.711,91 TL olmak üzere 68.103,91 TL alacaklı olduğu , takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 61.392-TL asıl alacak, 6.711,91-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 68.103,91-TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Takip tarihinden itibaren asıl alacağa aylık %4 oranında akdi faiz uygulanmasına,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 13.620,78-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.652,18-TL Harçtan peşin alınan 858,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.793,87-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 7.841,43-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 894,21-TL ilk gider, 106,85-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 2.250-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.251,06-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 3.152,82-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzen karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır